Bugün gazetede ‘Milliyetçi Antalyaspor Taraftarları’ ile yaptığımız söyleşiyi okuyacaksınız.
Azra bebek ile gündeme gelen bu topluluk, aslında futbolu sadece, futbol olmaktan çoktan çıkarmışlar bile.
Sonuca odaklı olmayan, skora bağlı taraftarlık yapmayan, futbolu bilen, futbola farklı bakış açılarıyla bakan, hepimizin bildiği ya da alışık olmadığı taraftar profilleri var.
Yani ortak payeleri Antalyaspor olmasına karşın, aynı zamanda da yardıma muhtaç herkesin yanında olmaya gayret gösteriyorlar.
Aynı zamanda da Antalyaspor taraftarlığının önemini, Antalyasporlu olmanın gururunu küçük yaştaki futbolseverlere anlatmaya ve Antalyaspor sevgisini aşılamaya çalışıyorlar.
Antalyaspor’un gölgesi altında toplanıp, sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyorlar.
Genel Yayın Yönetmenimiz Ebru Küçükaydın’ın kendileri ile yaptığı keyifli futbol sohbetini de görünce, onların ne kadar doğru yolda olduklarını daha iyi anladım.
Onlar Antalyaspor’un milliyetçileri.
Antalya’da sadece Antalyaspor’un olduğuna inanan, başka takım tutmanın gereksiz ve anlamsız olduğunu düşünen insanlar.
Taraftarlığın sadece stadyumda tezahürat yapmak olmadığını, aynı zamanda da sosyal sorumluluk projeleriyle de gündeme gelmek olduğunu herkese anlatmaya çalışıyorlar.
İnsanların çocuklarını korku ile değil, gönül rahatlığıyla maçlara göndermesini hedefliyorlar.
Stadyumların savaş alanları değil, birer spor merkezleri olduğunu söylüyorlar.
Çokta haklı değiller mi?
Ben kendi adıma onlarla tanışmaktan, sohbet etmekten büyük mutluluk duydum.
Çünkü Halil Küçükkara, Okan Akçay, Adem Ekşioğlu ve Özgehan Çelikkaya gibi bilinçli taraftarlar bu kentte arttıkça, hem Antalyaspor seyircisi çoğalır, hem de Antalyaspor yurdun dört bir yanında konuşulmaya başlar.
Tek isteğim ise onların sosyal sorumluluk projelerinin destek görmesi.
İşte belki de en zoru da bu ancak, bu şehirde iyi şeyler yapanları yalnız bırakmayan koca yürekli insanlar da vardır.
Buna eminim…