Türkiye’de, insanları spor yapmaya teşvik etmek, deveye hendek atlatmaktan zordur.
Çünkü biz Türk milleti olarak; spor yapmayı değil, spor yapanları izlemeyi daha çok severiz.
Aynı bir haberi gazetede okumak yerine, televizyonda izlemek gibi.
Aynı kitap okumak yerine, kitabın filmi çıksa da sinemada izlesek demek gibi.
Yani hep, işin kolay tarafını seçeriz.
Yorulmadan yapılanını.
Geçmişte insanlar gece yataklarından kalkıp, televizyonda yayınlanan artistik patinaj şampiyonalarını izlerdi.
Muhammed Ali’nin maçı olacağı gün, sabahlara kadar oturulup, boks maçının başlanması beklenirdi.
Sporu seven bir milletiz, ancak izlemekten daha çok keyif alıyoruz.
Son yıllarda her ne kadar televizyondaki diziler, reytinglerde milli maçları geçiyor olsa, stadyumlara giden seyirci sayısı azalsa bile; Türk halkı, sporu sever ve adeta sporla yatıp, sporla kalkar.
Evet, Türkiye’de büyük şirketlerin spora olan ilgisinin azaldığı da bir gerçek.
Sporu ve özellikle futbolu çok sevdiğimizi söylesek de, sponsorların da ilgi göstermediği gerçeğini görüyoruz.
Spor Toto Süper Lig, PTT 1. Lig, Ziraat Türkiye Kupası gibi..
Yani devlet, sponsor desteğini çekmiş olsa, açıkçası Türkiye’de futbol mali anlamda nasıl bir aşamaya gelir koca bir soru işareti.
İşte bu yüzden sporu sevdirmek adına yapılan her çalışmanın arkasındayım.
Spora yapılan her yatırımı destekliyorum.
Bu yüzden de özellikle belediyelerin, sporu sevdirmek adına yaptığı hizmetleri yakından takip ediyorum.
Son günlerde önüme sık sık Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin; Antalya ve ilçelerindeki tüm okullara yaptığı spor malzemesi yardımı bülteni geliyor.
Büyükşehir Belediyesi, Antalya’nın 19 ilçesindeki okullara, basketbol potasından tutun da, spor kıyafeti yardımına kadar; voleybol sahasından, satranca kadar her türlü desteği sağlıyor. Ben de dayanamadım ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Spor Hizmetleri Şube Müdürü Mustafa Mutlu’ya telefon açarak tebrik ettim.
‘Tüm ilçelerdeki okullara nasıl yetişiyorsunuz’ dedim…
Antalya’daki tüm ilçelerde bulunan okullara yetişmek kolay bir iş değildir.
Benim çocukluğumda bırakın bir belediyenin okula spor malzemesi, pota yada voleybol sahası desteğini falan, okulda beden eğitimi dersi bile yapılmıyordu.
Çünkü boş ders olarak geçiyordu.
Gereksiz görülüyordu.
Ben ilkokulda, beden eğitimi dersi yaptığımı hatırlamam.
Orta okulda ve lise de ise boş ders havasındaydı.
Ağaç yaşken eğilir derler.
Bir insan ilkokul döneminde ne kaparsa, onunla devam eder.
Bir çocuğun hayatındaki en önemli dönem ilkokul çağıdır.
Çünkü temel eğitimi o dönem kazandırırsınız.
Ancak bu hizmetler yıllarca gereksiz görüldü.
‘Ne sporu ya’ denildi.
Bugün ise sağlıklı bir nesil yetiştirmek adına bu anlamda önemli işler yapılıyor.
Aynı okullar ligi gibi, aynı yetenek taramaları gibi, aynı okullara spor salonu yapılması gibi.
Spora yapılan her yatırım, bu ülkenin geleceğine yapılmış demektir.
Bunu unutmamak gerekir.
İşte bu yüzden; Antalya’nın 19 ilçesindeki tüm okullara koşarak malzeme götüren, onların ihtiyacına el uzatan Büyükşehir Belediyesi’ni kutlamak gerekiyor.