Antalyaspor kritik Bursaspor karşılaşmasına mutlak galibiyet parolası ile çıktı.
Geçtiğimiz hafta Kasımpaşa deplasmanında kırmızı kart gören Inkoom ve Danilo'dan yoksun sahaya çıkan Antalyaspor'da bu futbolcuların yerine Zeki ve Rıdvan forma giyme şansı buldu.
Karşılaşmanın 90 dakikasını ele aldığımız zaman rakibine hiç pozisyon vermeyen bir Antalyaspor gördük.
Sezon başından beri özellikle savunma anlamında bir türlü istediği verimi alamayan Antalyaspor'da belki de Morais'in en önemli dokunuşu takım savunmasına yaptığını söyleyebiliriz.
Zaten hücum anlamında yeterli potansiyele sahip olan Antalyaspor, takım savunmasını iyi yaptığı zaman kazanıyor.
Aynı Fenerbahçe maçında, aynı Rize maçında, aynı Bursaspor maçında olduğu gibi.
Rakibine hiç pozisyon vermeden, 3 farkla kazanmak bana göre en önemli olanı.
İşte bu yüzden Morais'i kutlamak gerekir.
Ancak şu da bir gerçek ki, Antalyaspor'un iç saha performansı ile deplasman performansı aynı değil.
İç sahada daha etkili bir Antalyaspor izlerken, deplasmanda rakibini izleyen bir oyun ortaya koyuyoruz.
Bu oyunu hem iç saha hem de deplasman maçlarına yaymamız gerekir.
Zaten Morais'in de 'Henüz tam anlamıyla hazır değiliz' demesinin sebebi de bu.
Eto'o'nun bile iç saha performansı daha farklı, deplasman performansı daha farklı.
Son olarak taraftara değinmek gerekir.
Bana göre Bursa maçının kazanılmasının en önemli etkeni taraftardı.
90 dakika boyunca oyunun devamlı içinde olan, tezahüratları ile takımı ateşleyen, rakibe ve hakeme baskı yaratan bir Antalyaspor taraftarı vardı.
Bence bu maç için kutlanması gereken en önemli unsur, tribünlere gelip takımını 90 dakika boşunca destekleyen Antalyaspor taraftarı olmalı.
Aynı takım gibi onlar da her maç böyle olursa Antalyaspor'un ligde yükselişe geçmemesi için hiçbir neden kalmaz.