Gazetede yayınlanan Samuel Eto’o röportajının ardından, kim oldukları belli olmayan fake hesaplar aracılığıyla tehdit, hakaret, küfür ve iftiralara mazur kaldık.
Tek suçumuz ise habercilik yapmak.
Eto’o’ya yada yönetime tepki gösterilmesi gerekirken, haberi veren gazeteye tepki gösterilmesi açıkçası sadece Türkiye’de görebileceğiniz bir durum olsa gerek.
Eto’o sıkıntılarını dile getirdi biz de yayınladık bizim tek yaptığımız şey budur.
Yani biz sadece işimizi yaptık.
Gazetecilik refleks gerektirir.
Eto’o gibi dünyaca ünlü bir futbolcu ile yaptığınız röportajı yayınlamazsanız, yaptığınız mesleğe ihanet etmiş olursunuz.
‘Gazetecilikte asla duygusallığa yer yoktur’ derdi babam.
Ve ben, kendi babamın vefat haberini o gün yazıp sayfaya vermiş bir insanım.
Bu röportajı bertemezdik, yayınlamak zorundaydık.
Bu röportajı biz yapmıyoruz da diyemezdik.
Bu da mesleğimize ihanet olurdu.
Yani burada tepki gösterilmesi gereken kişi ve kişiler bizler değil, röportajı veren Eto’o ya da yönetim kuruludur.
Biz yalan haber yapmadık, söylenmeyen bir şeyi, söylenmiş gibi de göstermedik.
Biz kimsenin kafasına silah dayayıp, zorla da konuşturmadık.
Eto’o ile Antalyaspor yönetimi arasında krizi de biz yaratmadık.
Biz sadece haftalar öncesinden başlayan sorunları Eto’o’nun ağzından anlattık.
Tek yaptığımız şey budur.
Yani krizi bizler yaratmadık, bu kriz zaten sezon başından beri olan bir şeydi.
Tepkiyi biz değil, krizi çıkaran ya da bu krizi yönetemeyenler hak ediyor bana göre.
*****
Gelelim Hürses’e…
Antalyaspor’un daha A’sı yokken, bu kentte Hürses’in spor sayfası vardı.
Geçtiğimiz sene Antalyaspor basketbol takımının maçlarını takip eden tek gazeteydik.
Haftada bir yayınladığımız ‘Okullar Ligi’ özel sayfası ile okullardaki minik futbolcuların futbolu daha çok sevmesine katkıda bulunmaya çalıştık.
Orada mücadele eden yaklaşık 4 bin minik futbolcunun yetenekli olanlarını keşfetmesi için Antalyaspor Kulübü’ne defalarca önerilerde bulurduk.
Takip ettiler mi?
Tabi ki hayır…
Amatör branşların sesi olmaya çalıştık.
Taraftarı ön plana çıkarıp, onların sorunlarını, dertlerini, paylaşımlarını sayfalarımızda yer verdik.
İnternet sitemizden tribünlerden çektiğimiz taraftar fotolarını paylaşım yaparak, daha çok tribüne taraftar çekmeye yardımcı olmaya çalıştık.
Antalyaspor’un karşılaşmalarını en fazla takip eden ekip olarak, en ince detayına kadar okuyucularımızla paylaşmak için uğraştık.
Evet eleştirdik. Çok eleştirdik.
Ancak doğru yapılanı da destekledik ve alkışladık.
Eleştirilerimizi ise yıkıcı olarak değil, yapıcı olarak yapmaya çalıştık. Yol gösterici olduk.
*****
Ben kimsenin şakşakçısı olmadım, olmam da.
Çünkü kimseye yalakalık yapma gibi bir ihtiyacım ve niyetim de yoktur.
Antalyaspor başkanı babam olsa, eleştirmekten çekinmem ve en fazla eleştiriyi de yine ben yaparım.
Son olarak dün telefon edip ‘Sonuna kadar arkandayız’ diyen, sosyal medyadan mesaj atarak destek olan herkese teşekkür ediyorum.
Ben dün neysem, bugün de oyum…
Kimsenin adamı değil, sadece Antalyasporluyum…