HIDIRLIK SOKAK geçen ay; ağaç ve çiçeklerle doldurulmuştu. Bakım yapıldığı için hâlâ her yer yeşilliklerle dolu!
Orijinal bahçedeki ağaçların önündeki bu “ekleme” yeşillikler, fena durmuyor da!
Sadece o koca saksılar; EVLERİN, DÜKKÂNLARIN ÖNLERİNİ KAPATMAKLA KALMIYOR; O KOSKOCAMAN SOKAĞI İYİCE DARALTIYOR! Kimsenin umurunda değil galiba!
HİDROLİK DUBA KOYUYORLAR!
BÜYÜKŞEHRİN; MASABAŞI MİMARLARI görmeden, anlamadan köşedeki büfenin önüne İKİ DUBA planlamışlar; bugün onu koymak için yolları kazmaya geldiler. Sıcaklıkta yolu oyup; altyapıyı kesip içine dubaları yerleştirmeye çalışıyorlardı.
Daracık sokağa İKİ DUBA!
Tanesi kaç lira bilmiyorum!
İKİ TANE de karşı sokağa!
İKİ TANE de aşağı sokağa!
Toplam= 6 DUBA X TL
…
DEĞER Mİ HİÇ?
Zaten koyduğunuz dev saksılar yolu haddinden fazla daraltıyor! Bunlar da neyin nesi? Anlayamadım gitti valla?
Sn. Menderes TÜREL’in Kaleiçi’ne ilk yatırımlarını yaptığı senelerde; bendeniz ÜÇKAPILAR’a yakın yerdeydim.
Gördüm ki; Üçkapılar’dan KALEİÇİ’ne girerken iki bina arasına da İKİ TANE DUBA koydular!
İKİ TANE de Kandiller Sokağı’na koydular!
Daha nerelere konulmadı ki?
Dar sokağa İKİ tane duba, geniş sokağa bir tane koyunca araçlar aralarından sıyrılıp geçiyorlardı!
SONRADAN HEPSİNİ SÖKTÜLER!
HURDACIYA MI SATTILAR, ÇÖPE Mİ ATTILAR BİLMİYORUM! GİDEN PARALAR GİTTİ, BEN ONA YANARIM!
Bugün de aynısı olacak!
Büyükşehrin Masabaşı Mimarlarının yaptıkları yanlarına kâr kalacak!
Yollar daralmış, itfaiye, çöp veya birkaç özel araç nasıl geçecek oradan önemli değil!
LÜTFEN SOKAKLARIMIZI DAHA FAZLA DARALTMAYINIZ!
ALIN DUBALARINIZ,
ALIN SAKSILARINIZ GÖTÜRÜN!
BAŞKA BİR ŞEY İSTEMİYORUM!
“GÖLGE ETMEYİN YETER” DİYORUM!
----------------------------------------------------------------
ISPARTA/AKSU
YAYLASINDAYDIM!
Yirmi senedir Antalyalılardan duyardım; “yaylaya gidiyoruz” derlerdi. Ben de tesadüfen o yaylalardan birine misafir oldum; bayıldım kaldım.
SERİN ve tertemiz bir hava; yeşillikler içinde yaşıyorsunuz!
BELEDİYE hizmetleri “sıfır” noktasında ama ben sanatçı olarak kendime bir uğraşı buldum.
FOTOĞRAFÇILIK! Cep telefonuyla eski evleri, yeşillikleri, dağları taşları hep fotoğrafladım.
EN İLGİNÇ olanı da geçen hafta YAKAAFŞAR Köyü’nde idi!
Taşevleri süsleyen ve hemen hemen birçok evin dış kapısında çok güzel çiçek desenli oymalar vardı.
Bir de Mehmet Karakoç’un babasın evi dedikleri evin duvarlarına hayran oldum!
En az sekiz-on tane “rölyef” denilen ufak mezar taşları; bu evin duvarlarına süs olarak konulmuş!
Çok çok ilginç ve çok güzeldi!
Bizim gibi çok turist görmediklerinden; beni orada basbayağı yadırgadılar! Herkesin gözü üzerimde idi.
“Misafirim, köyünüzü gezmeye geldim” dedim ama inandıramadım!
“Aksu’dan gelmiş, sivil polismiş!” sözlerini bir birlerine yüksek sesle fısıldıyorlardı!
Güzel bir köydü; gezmeye görmeye değerdi!