Yerel seçimden iki gün önce, Menderes Türel'in eşi Ebru Türel'e ait ses kaydı sosyal medyada paylaşıldı. Ses kaydında, "Şimdi biz ne yapacağız, biz ikili- üçlü gruplar halinde, otobüslere bineceksiniz. Konuşacaksınız, ineceksiniz. Mesela; PKK'lılar CHP'lilerin listesinde.
Ya bunlar seçilirse ya adam baksana eşbaşkanları bundan sonra İstanbul'u, Ankara'yı HDP yönetecek diyor. Tehdit ediyor. Bunları söyleyeceksiniz" sözleri yer aldı.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Menderes Türel, kaydın yasa dışı yollarla elde edilerek montajlandığını belirterek savcılığa suç duyurusunda bulundu. ALDAŞ'ta çalışan Niyazi Ateş, çıkarıldığı nöbetçi hakimlik tarafından tutuklandı. Şüphelilerden Cem Oğuz, Cem Özgür Yaman, Yusuf Meriç ile Batıkan Gül serbest bırakıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in yeğeni Cemil Böcek ile Böcek'in seçim kampanyasında görev alan Doğukan Demirkaya ve tutuklanan Niyazi Ateş'in babası Maksut Ateş ise adli kontrolle serbest bırakıldı.
KUMBUL'DAN SUÇ DUYURUSU
Aynı tarihlerde CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul'un, Ebru Türel hakkında 'halkı kin ve düşmanlığa alanen tahrik etme' iddiasıyla Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı suç duyurusu da karara bağlandı. Suç duyurusunun ardından savcılığın yaptığı incelemede, ses kayıtlarının çözümü yapıldı.
Anayasal Suçları Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı'nın yürüttüğü soruşturmada, ses kaydının gizlice alınması ve montajlanarak internet üzerinden yayınlanması nedeniyle delil olarak kullanılamayacağı kararı verildi.
BİR PAZARLIK MI VAR?
Bir yanda Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes Türel'in eşi Ebru Türel’in sanık sıfatı ile suç duyurusunun takipsizlik kararı, diğer yanda mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in oğlu Mustafa Gökhan Böcek’in sanık olarak yargılandığı ve devam eden kamu davası.
Yani Türkiye’de bir suçu bildirmek ne zamandan beri suç oldu da, bu söylenenleri söylemek masumluk haline geldi?
Bu davada takipsizlik verildiyse, diğer dava niye devam ediyor?
Hepimizin bugünlerde en çok ihtiyacı olan şey ‘adalet’ kavramıdır.
Bu karar adalete olan inancı zedelemiştir.
Bu nasıl adalet?
Burada bir pazarlık mı var?
Ya bunlar seçilirse ya adam baksana eşbaşkanları bundan sonra İstanbul'u, Ankara'yı HDP yönetecek diyor. Tehdit ediyor. Bunları söyleyeceksiniz" sözleri yer aldı.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Menderes Türel, kaydın yasa dışı yollarla elde edilerek montajlandığını belirterek savcılığa suç duyurusunda bulundu. ALDAŞ'ta çalışan Niyazi Ateş, çıkarıldığı nöbetçi hakimlik tarafından tutuklandı. Şüphelilerden Cem Oğuz, Cem Özgür Yaman, Yusuf Meriç ile Batıkan Gül serbest bırakıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in yeğeni Cemil Böcek ile Böcek'in seçim kampanyasında görev alan Doğukan Demirkaya ve tutuklanan Niyazi Ateş'in babası Maksut Ateş ise adli kontrolle serbest bırakıldı.
KUMBUL'DAN SUÇ DUYURUSU
Aynı tarihlerde CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul'un, Ebru Türel hakkında 'halkı kin ve düşmanlığa alanen tahrik etme' iddiasıyla Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı suç duyurusu da karara bağlandı. Suç duyurusunun ardından savcılığın yaptığı incelemede, ses kayıtlarının çözümü yapıldı.
Anayasal Suçları Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı'nın yürüttüğü soruşturmada, ses kaydının gizlice alınması ve montajlanarak internet üzerinden yayınlanması nedeniyle delil olarak kullanılamayacağı kararı verildi.
BİR PAZARLIK MI VAR?
Bir yanda Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes Türel'in eşi Ebru Türel’in sanık sıfatı ile suç duyurusunun takipsizlik kararı, diğer yanda mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in oğlu Mustafa Gökhan Böcek’in sanık olarak yargılandığı ve devam eden kamu davası.
Yani Türkiye’de bir suçu bildirmek ne zamandan beri suç oldu da, bu söylenenleri söylemek masumluk haline geldi?
Bu davada takipsizlik verildiyse, diğer dava niye devam ediyor?
Hepimizin bugünlerde en çok ihtiyacı olan şey ‘adalet’ kavramıdır.
Bu karar adalete olan inancı zedelemiştir.
Bu nasıl adalet?
Burada bir pazarlık mı var?