Geçtiğimiz günlerde Antalya’yı kuşbakışı izleme şansım oldu, ne yalan söyleyeyim içim acıdı.
Tüm şehir, adeta beton yığını haline gelmiş, neredeyse nefes alacak alan kalmamış. Yeşil alanlar, ancak mikroskop ile görülebilir hale gelmiş. Şimdilik idare ediyoruz etmesine de birkaç yıl sonra Antalya’m, Antalya olmaktan çıkacağa benziyor.
Bugüne kadar yapılmış olanlar için yapacak bir şey yok, ama en azından bundan sonrası için bir şeyler yapabiliriz.
Örneğin yeni yapılaşma başlayacak olan Kırcami bölgesi planlanırken, şehrin nefes alacağı alanlar oluşturmaya dikkat edilmeli, bu konuda yerel yönetimlere ciddi manada sorumluluk düşüyor.
Yine Expo 2016’nın bitiminde, Kundu ve Aksu bölgesinin Antalya’nın en hızlı gelişen bölgesi olacağı kanısındayım. Yıllara göre göç rakamlarına bakıldığında bunu görmek için kâhin olmaya gerek yok gibi…
Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin’e çok iş düşüyor. Bu kadar yanlışı gördükten ve yaşadıktan sonra hata yapmayacağını düşünüyorum. Bu şehirde bundan sonra yapılacak imar hatalarının geri dönüşü yok.
Antalya’nın dokusunu bozmadan, herkese yetecek kadar alan yaratılabilir, bu konuda çok iyi yetişmiş mimarlarımızdan, şehir plancılarımızdan siyasi görüş gözetmeksizin destek alınmalı ve doğru proje uygulanmalı…
Antalya’nın turizmin göz bebeği olduğu gerçeği unutulmadan, yeni gelenlere yer açılmalı ama yer açıldıktan sonra yaşanacak bir Antalya’da bırakılmalıdır.
Yoksa Antalya elden gidecek, çocuklarımıza bırakabileceğimiz bir Antalya kalmayacak…
Yorumlar
Kalan Karakter: