Muratpaşa Belediye Başkanı Sayın Ümit Uysal’ın daveti üzerine dün Eski Lara Caddesi üzerinde hizmete açtığı Engelli Cafe’de düzenlediği basın toplantısına katıldım. Ağaçların içinde huzurun hakim olduğu deniz manzarasıyla doğanın keyfini çıkaracağın bir mekanı birilerinin rant elde etmesi yerine engellilere bırakmasına doğrusu şaşırdım.
Çünkü bizler artık ihtiyaç sahibi vatandaş yerine birilerinin cebinin doldurulması adına belediyeler tarafından teslim edilen kamu alanlarına alışır duruma geldik. Bu düşünceye sahip olmamıza kızmak yerine dün kendime kızdım. Hatta bu nedenle Başkan Uysal’a teşekkür etme ihtiyacı duydum. Artık olması gerekenler için bile teşekkür eder duruma gelmek de ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konu…
Bu nedenle teşekkür ederken gazeteciliğimi bir kenara bırakarak engelli bir vatandaş olarak Başkan Uysal’a teşekkür ettim. 2.5 yaşında geçirdiğim çocuk felci nedeniyle yürüyemeyen, çok sayıda ameliyattan sonra yürümeyi öğrenen, 2 kulağının duyma hissini kaybeden, devlet tarafından verilen yüzde 45 özürlü belgesine sahip bir vatandaşım. Bu nedenle Başkan Uysal’a duyarlılığı adına teşekkür etme gereği duydum.
Başkan Uysal’ın her zaman üzerine basa basa dile getirdiği ‘insan odaklı hizmet’ söyleminin sadece dilinde değil hizmetlerinin ve hayatının içinde de görmek ‘iyi ki böyle yerel yöneticilerimiz var’ dedirtiyor insana…
Günümüzde hırsızlığın, arsızlığın, yüzsüzlüğün normalleştiği bir dönem yaşanırken böylesi yaşanmışlıkları görmek, hizmetlerin hayata geçtiğine tanıklık etmek beni umutlandırıyor.
Hele hele proje dahilinde kafede gerçekleşen faaliyetler, vatandaşlarla birlikte engellilerin kaynaşmasını sağlamak, kent bilincinin oluşmasına katkı sağlayarak ortak paydada buluşmaya vesile olmak Muratpaşa Belediyesi’nin yaptığı yollardan, duvarlardan çok daha değerli ve kalıcıdır. Çünkü yolları herkes yapabilir, vatandaşın yüreğine dokunmak bambaşka bir şey…
Öncelikli insan olma adına bu hassasiyetin tüm yerel yöneticilerimizin taşımasını umut ediyorum.
Ben de basın toplantısında birçok önemli konu konuşulmuşken, ne siyaseti ne de kaşık kavgalarını yazmadım. Önceliğim insana dokunan gerçek hizmeti yazmak oldu. Tabiki değerlendireceğim ciddi siyasi konular da var. Onları Pazartesi günkü yazıma saklayıp, tercihi Engelli Cafe'ye ve ona vesile olanlara ayırdım.
Çünkü ben orada hayatın içine dalmış, elinde tepsiyle çay bardağı topladığı için işe yaradığını hisseden engelli gençlerin gözlerinin nasıl güldüğünü gördüm.
Onların şen kahkahaları Engelli Cafe'de hep çınlasın ki, insan olduğumuzu hatırlayalım.
Kalın sağlıcakla…
Yorumlar
Kalan Karakter: