ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, turizmdeki düşüşün yüzde 11'e yükseldiğini ve bunun yüzde 80'inin Rusya pazarından kaynaklandığını belirterek, "Bu yıl böyle giderse turizmde 1.5 milyar dolar düzeyinde bir kaybımız olacak" dedi.
PİYASADA DURGUNLUK VE BELİRSİZLİK
ATSO meslek komitelerinin özveriyle çalışmalarını sürdürdüğünü belirten ATSO Başkanı Çetin, piyasada durgunluk, belirsizliklerin olduğu bir dönemde alacak tahsilatı, fiyat ve maliyetlere ilişkin sorunlara değindi. Antalya sorunlarını rapor haline getirdikleri seçim bildirgesini de hatırlatan Çetin, bildirgenin birinci maddesinin siyasette diyalog ve uzlaşma üzerine olduğuna dikkat çekti. Siyasi gerilim oldukça güven ve istikrar sağlanamadığını belirten Çetin, "Siyasi gerilim topluma da yansımakta sosyal gerilime yol açmaktadır" dedi.
ÇEVRE BAKANLIĞI ELEŞTİRİSİ
Bazı kurumların yapısının değişmesi önerisinde bulunan ATSO Başkanı, dış ekonomik ilişkilerin yönetiminin etkin bir sisteme sahip olmadığını, dış ticaret ve dış ekonomik ilişkilerin tek bakanlıkta, iç ticaretin de ayrı olması gerektiğini söyledi. Çevre ve kentleşmenin iki ayrı ve önemli konu olduğunu da belirten Çetin, "Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda çevre ikinci planda kalmış durumda, bakanlık daha çok imar planlarıyla ilgileniyor. Bu nedenle bize göre çevre, Orman ve Su İşleri Bakanlığı bünyesinde olmalıdır. Yine turizm bakanlığı yapısı da mutlaka ele alınmalıdır. Kültür ve turizm iki kuvvetli müsteşarlık ile ayrı ayrı yönetilmeli" dedi.
EN ÖNEMLİ GÜNDEM TURİZM
Turizmde Rusya kaynaklı kaybın sürdüğünü belirten Davut Çetin, bu kaybın sadece Antalya'da değil, Türkiye genelinde de olduğunu söyledi. İspanya'da bile Rus turist sayısında gerilemenin aynı oranda olduğunu söyleyen Çetin, Rusya'ya aşırı bağımlılığın daha fazla etkilenmemize neden olduğunu kaydetti. Turizmde bu kaybın Antalya ekonomisinin küçülmesi anlamına geldiğini vurgulayan Çetin, "21 Mayıs itibariyle turizmde kaybımız sayı olarak 255 bin, oran olarak yüzde 11 görünmektedir. 255 bin kaybın 206 bini yani yüzde 80'i Rusya'dan kaynaklanmaktadır. Ancak tek sorun Rusya pazarı değil. Almanya, Polonya dışındaki Avrupa ülkelerinde de iyi bir tablo görünmemektedir. Hollanda, Avusturya, İsveç, Fransa, Danimarka, Norveç, Belçika, İsrail pazarlarında da düşüş yaşıyoruz. İngiltere pazarı İspanya'da yüzde 10 artışta, ama bizde yüzde 5-6'lar düzeyinde düşüşte. Avrupa'da düşüşün nedenlerinin mutlaka sorgulanması gerekiyor" dedi.
TURİZMDE DESTEK ÖNLEMLERİ YETERSİZ
Turizmde alınan destek önlemlerinin yetersiz kaldığını, acilen ek önlemler alınması gerektiğini kaydeden Çetin, ama bu tür güncel sorunların seçim gündeminde kaybolduğunu söyledi. Çetin, "Kaybedilen her günün önemli olduğu bir ortamda seçimin bitmesini, hükümetin kurulmasını, bu konuların gündeme alınmasını bekleyeceğiz. Moral bozmamak gerekir, çünkü hazirandan itibaren son dakika satışlarıyla bir parça düzelme olabilir. Ayrıca bu durum birdenbire, sürpriz biçimde ortaya çıkmadı, aylardır bu konuda herkesi uyardık. Bu yıl böyle giderse turizmde 1.5 milyar dolar düzeyinde kaybımız olacak. Her sektörde bir yıl daralma, küçülme olabilir, turizm sektörümüz güçlüdür ve bunu da atlatacaktır" dedi.
YAŞ MEYVE SEBZEDE YÜZDE 8.5 DÜŞÜŞ
Tarım sektörünün de son birkaç yıldır sorun yaşadığı ve bu yıl aslında daha fazla soruna dayanacak güç kalmadığını dile getiren Çetin, kış aylarındaki soğuk, don, sel sorunlarını hatırlatarak, "Üretim düştü, bahara girince de fiyatlarda sert düşüşle karşılaştık. Tabloda görüldüğü gibi, en önemli ürünlerde geçen hafta toptancı hal fiyatları 4 yıldan da geri gitti. Bu, yüzbinlerce insanı, üreticiyi ve aileleri yoksullaştıran bir durum. Enflasyonu düşünürsek, girdi maliyetlerinin enflasyondan da fazla arttığını düşünürsek, tarım sektöründe durumu daha iyi anlayabiliriz. Nisan sonu itibariyle yaş sebze ve meyvede yüzde 8.5 bir düşüş görüyoruz, ama bunun bir kısmı euro-dolar paritesi düşüşünden kaynaklanıyor. Rusya pazarında sorun görünmüyor, Rusya artarken Avrupa'da azalma var" dedi.
KONUŞAN DAYAĞI YİYOR
Meclis üyesi olarak toplantıya katılan Çetin Osman Budak ise ekonomide işlerin iyi gitmediğini belirterek, yapısal sorunların eğitim, hukuk, sanayi gibi alanlarda yapılması gereken reformlarla çözülebileceğini vurguladı. Bu reformların diyalogla yapılabileceğini ama Türkiye'nin siyasi ortamına bakıldığında romantik bir yaklaşım olacağını dile getiren Budak, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın 'Hukuk yoksa yatırım, kalkınma ve demokrasi olmaz' yönündeki sözlerinin bugünkü ortam için açık bir itiraf olduğunu söyledi. Sivil toplum örgütlerinin (STÖ) gücünden de bahseden Budak, "Bugün ticaret odaları, borsalar, esnaf odaları gibi STÖ'lerde konuşabilen var mı? Konuşan dayağı yiyor. Gelişmiş ülkelerde siyasetçi STÖ'nün bilgisi dışında hareket edemez" dedi.
KAYIP 2 MİLYAR DOLAR
Turizmdeki kaybın yüzde 80'inin Rusya pazarı kaynaklı olduğuna değinen Budak, "Eksi 1 milyondan bahsediyoruz. 1 milyonun piyasalara etkisi 2 milyar doların altında değildir ve bu 5 katrilyon paranın Antalya piyasalarından çekilmesi demektir ve domates üreticisinden seracısından tüm Antalya'yı etkileyecek bir sonuçtur. Avrupa'daki yüzde 20'yi anlamıyorum, imaj problemi var. Uzlaşmayla bu sorunlar çözülebilir. 5 ülkede bizim büyükelçiliğimiz yok. Suriye, Mısır, Avusturya, Libya ve İsrail'den çektik. Ortadoğu'ya mal gönderemiyoruz çünkü tüm yollar kapalı. Ya terör, ya savaş var, ya da bizim ikili ilişkilerimiz kötü. En büyük ihraç pazarımız Avrupa'dan sonra Ortadoğu. Irak ikinci büyük pazarımızdı ama geçemiyoruz. Bunların düzeltilmesi gerekiyor ve inşallah 7 Haziran'da kaosa doğru giden bir yapıdan sağlıklı bir yapıya dönüşür" dedi.
ATSO'nun renkli binasına isim aranıyor
ATSO'nun kent merkezindeki eski hizmet binası, Eğitim, Kültür ve Sanat Merkezi'ne dönüştü. Yaklaşık 1 yıl inşaatı süren binanın dış cephe boyaması da tamamlandıktan sonra açılmış ve rengarenk görüntüsüyle büyük beğeni toplamıştı. Antalya'da bu kadar güzel bir dış cephe olmadığını belirten ATSO Başkanı Davut Çetin, Antalya'ya ve ATSO'ya yakışan bu mimarinin, estetik dönüşüm olduğunu da söyledi.
Sonbaharda açılışın yapılacağını ve kent merkezinde ticaretin ve sosyal yaşamın canlanmasına katkı sağlayacağını anlatan Çetin, bu binaya bir isim arandığını kaydetti. Çetin, "Öyle bir isim olsun ki, turistlere de hitap etsin, merak uyandırsın, hafızalarda yer etsin. Bu konuda herkesten öneri bekliyoruz" dedi.
ETRAFI İÇİN BELEDİYELERE ÇAĞRI
Bina çevresindeki diğer yapıların aynı güzellikte olmadığını belirten Çetin, "Hatta binamızın dış cephesi ortaya çıkınca daha çirkin gelmeye başladı. Bu nedenle Büyükşehir ve Muratpaşa belediyelerimizden binamızın çevresinde yeni bir düzenleme istiyoruz. Cadde üzerinde ve civarda kapsamlı bir estetik dönüşüm başlamalı. Civardaki binaların dış yüzeyleri bizim binamızla uyumlu bir şekilde elden geçirilmeli. Ya renklendirme ya da cephe giydirme yapılmalı, tabelalar değiştirilmeli. Bu konuda hep beraber bir değişim başlatalım ve kent merkezi gerçekten tam bir cazibe merkezi olsun" dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: