Geri dönüşü yok, toprağımızı koruyalım
ANTALYA Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde 'Yeşil Mutabakat Yolunda Antalya Tarım Topraklarının Sürdürülebilir Kullanımı' başlıklı panel düzenlendi
Yayınlanma :
12.11.2021 10:31
Güncelleme :
12.11.2021 10:44


TOPRAK EN BÜYÜK KARBON TUTUCU
Doç. Dr. Nisa Mencet Yelboğa, yeşil mutabakatta en sıkıntılı alanların enerji, konut, ulaştırma ve altyapı olduğunu söyledi. Avrupa Birliği'nin ticaretini yeşil mutabakata göre belirlediğini belirten Yelboğa, bu kriterlere uymayan ülkelerin ek vergi yükü altına gireceğine dikkat çekti. Yeşil mutabakatta, toksik içermeyen bir çevre ve kirliliği azaltmak için toprak kirliliğinin önlenmesinin öngörüldüğünü belirten Yelboğa, toprağın en büyük karbon yutak alanı olduğunu kaydetti. Yelboğa, "Bir hektarda depolanan karbon miktarı ormanda 56 ton, mera alanlarında 50 ton, tarım alanlarında 36 tondur" dedi. Toprağın, biyosferdeki en büyük karbon havuzlarından biri olduğunu, iklim değişikliğine karşı adaptasyon ve uyum yeteneğini artırdığını vurgulayan Yelboğa, ABD'de toprakta karbon tutan çiftçilere ayrıca destek ödemeleri yapıldığını, bu yöndeki uygulamaların teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.
KİRLENEN TOPRAĞIN GERİ DÖNÜŞÜ YOK
Prof. Dr. Şule Orman, toprağın ortamdaki zararlı maddeleri bünyesine alan, onları bünyesindeki çeşitli fraksiyonlara bağlayan, zararlı maddeleri uzaklaştıran doğal arıtma sistemleri olduğunu söyledi. Orman, "Toprak, doğal arıtma sistemimiz olsa da çok kirlendiğinde geri dönüşümü gerçekten zor oluyor" dedi. Toprağın organik ve kimyasal gübrenin aşırı kullanımı, pestisit kullanımı, aşırı ve bilinçsiz sulama, anız yakılması, yanlış arazi kullanımı gibi nedenlerle kirletildiğini belirten Orman, "Tarımdaki yanlış uygulamalar nedeniyle toprağımız her geçen gün kirleniyor. Sulama, ilaçlama, gübreleme uygulamalarını bilimin ışında, kontrollü yapmalıyız. Sürdürülebilir toprak yönetimine yönelik yatırımlar artırılmalı, toprak dostu uygulamalar yaygınlaştırılmalı" diye konuştu.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI MERA ALANI
Prof. Dr. Sema Gün, tarım alanlarının amaca uygun kullanımı için doğru planlanması gerektiğini söyledi. İklim değişikliğine karşı yapılan uygulamalarda mera alanlarının önemini vurgulayan Gün, mera alanlarının kentsel dönüşme kurban edildiğini söyledi. Gün, Cumhuriyetin ilk yıllarında 44 milyon hektar olan mera alanının 14 milyonlara kadar düştüğünü kaydetti. Gün, "Mera alanlarının iklim değişikliğiyle mücadelede sıfır maliyetli bir mücadele yöntemi olarak karşımıza çıkıyor" dedi.
DSİ 13. Bölge Müdürü Hayrullah Coşkun, Antalya'nın 17 milyar metreküplük yer altı ve yerüstü su havzası bulunduğunu, Türkiye su varlığının yüzde 7.6'sının Antalya'da bulunduğunu kaydetti. Tarım topraklarını korumak için yaptıkları çalışmaları anlatan Coşkun, arazi toplulaştırma çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: