MUĞLA'nın Milas İlçesi'nde 2 çocuk annesi 39 yaşındaki Sabiha Öngel, meme kanseri tanısı konulunca yıkılmayıp, aksine kendisine yeni bir yaşam şansı verildiğine inandı. 17 yıl önce meme kanseri olan annesinin o günün koşullarında iyileştiğini belirten Öngel, "Ben de bu hastalığı yeneceğime inanıyorum. Kanser sayesinde artık hayatı kaçırmıyorum, anı yaşıyor, çocuklarımı bol bol kokluyorum. Kahkahayı hiç eksik etmiyorum" dedi.
Meme kanserine yakalandığını 1-7 Nisan Kanser Haftası'nda öğrenen tıbbi sekreter Sabiha Öngel, hastalığa yaklaşımıyla çevresini şaşırtırken, aynı hastalığa yakalananlara da moral aşılıyor. Bir kamu kurumunda yönetici olan 49 yaşındaki Emin Öngel ile evli olan, 18 yaşındaki Didem ve 16 yaşındaki Kamil Berk adlı iki çocuğu bulunan Sabiha Öngel, kanseri başına gelen kötü bir şey olarak algılamadığını söyledi. Öngel, sağ memesinde eline kitle geldiğinde ilk tanıyı "Bu kanser" diye kendisinin koyduğunu, birkaç gün sonra da 3x3.5 santimlik tümöre kesin tanının konulduğunu anlattı.
"DÖKÜLMESİNİ BEKLEMEDİM SAÇLARIMI KAZITTIM"
İzmir Kent Hastanesi'nde kemoterapi tedavisi başlayan Öngel, başta eşi ve çocukları olmak üzere tüm yakınlarını korkulacak bir şey olmadığına inandırmak zorunda kaldığını belirterek şunları söyledi:
"Milas Devlet Hastanesi'nde son 3 aydır başhekim sekreterliği yapıyordum. Enfeksiyon riskine karşı 'Şimdilik' çalışmıyorum. Ama tedavim bitince yine boş durmayacağım. Elime kitle geldiğinde aklıma ilk annem geldi. O, 17 yıl önce meme kanserine yakalanmıştı. Cerrahi yöntemle hiç başka tedaviye gerek kalmadan bu hastalıktan kurtulmuştu. Ama şimdi tıp daha ileri ve bu hastalık tedavi edilebiliyor. Annem o günün koşullarında atlattıysa, ben de atlatırım, dedim. Buna inandım. Eşim, çocuklarım, çevrem ise çok kötü oldu. Oğlum, 'sen ölecek misin, hayatın nasıl devam edecek?' diye sordu. Kızım 'Ben annesiz mi kalacağım?' diye ağladı. Tüm aileme psikolojik destek vermek zorunda kaldım. Hastalığı biraz ağır geçen bir grip diye görün, bu geçecek dedim. Saçlarımın döküleceğini biliyordum, gittim kazıttım. Rengarenk bandanalarla kendi modamı yarattım. Yaşamımda işe gitmemek dışında bir şey değişmedi. Günlük yaşantım devam ediyor, sporumu yapıyor, geziyorum. Kanser için, bana ikinci bir yaşam şansı verildi diye düşünüyorum. Bu tanıdan önce bir şeyleri ertelerdim, artık anı yaşıyorum, hayatı kaçırmıyorum. Çocuklarımı bol bol kokluyorum. Ben ailemden bana hastaymışım gibi davranmamalarını istedim, bu konuda bin bir tembih çektim; 'Otur hastasın, iş yapma' demesinler diye. Benim normal hayatıma devam ettiğimi gören ailem, çevrem de çok rahatladı. PET tetkikim temiz çıktı. Doktorum Doç.Dr. Gürbüz Görümlü 16 seans kemoterapi göreceğimi söyledi. Ardından sağ mememden ameliyat olacağım. Kanserim diye hayatım kararmadı, hayatın değerini anladım, tadını çıkarıyorum. Kahkahayı hiç eksik etmiyorum. Kanser hastaları beni gibi yapsın, hayatın daha güzel olduğunu anlayacaklar."
ÖRNEK HASTA
Öte yandan Sabiha Öngel'in örnek bir hasta olduğunu belirten İzmir Kent Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç.Dr. Gürbüz Görümlü, "Hastamız, en güzel özelliği hayata çok pozitif bakıp, yüzünden gülümsemenin hiç eksik olmaması. Bunlar tedaviyi olumlu kılacak ve destekleyecek şeyler" dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: