Antalya'nın ilk camilerinden olan, 1896'da çıkan yangın sonrası kullanılmayan ve 'kesik Minare' olarak anılan Şehzade Korkut Camisine 123 yıl sonra külah takılmasına tepkiler devam ediyor. Antalya Müftüsü Osman Artan, 123 yıl sonra camiye külah takılmasıyla turizme kazandırdıklarını ve caminin tanıtımına katkı sağladıklarını belirtti.
KÜLAHSIZ NAMAZ OLMAZ DEMEDİK
Kesik Minare’ye külah takılmasıyla ilgili konuşan Antalya Müftüsü Osman Artan, “Külah olmadan namaz olmaz diye hiçbir şey söylenmedi. Şöyle bir şey var; kilise çansız, camiler minaresiz olmaz. Minarelere bakıldığı zaman üzerinde külahı onun üzerinde de hilali vardır. Bunlar bağımsızlığımızın sembolüdür. Burası kurulduğu günden itibaren Kesik Minare değildi. Eğer kurulduğu günden itibaren Kesik Minare olsa, kabulümüzdür. Belli bir dönemde yangına uğramış, yangından sonra o külah ortadan kalkmış. Yani biz yangından sonraki dönemi kabul edipte, yangından önceki dönemi niye kabul etmiyoruz. Yoksa kesinlikle biz külahsız namaz olmaz diye bir şey söylemiyoruz” dedi.
PROJE VE YAPIMINDA ETKİMİZ YOK
Camilerin açık olmasını istediklerini belirten Artan, “Aslına döndürülmesi bizim prensibimizdir. Bunları yaparken de çok yanlışlıklar oldu. Burası böyle yapılırken biz müdahil değiliz. Tamamen Anıtlar Kurulu verdiği izin ve ilim adamlarının ortaya koyduğu tarihi belgeler neticesinde projeler kabul edilmiş ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce tadilatı yapılıyor. İbadete açılınca ve bize teslim edilince biz oraya müdahil olacağız. Vatandaş sanki burayı Müftülük tamir ettiriyor, müftülük bu işi yapıyor gibi hedef gösteriliyoruz. Halbuki tamamen bizim dışımızda ve ne projelendirmesinde ne de yapımında bir durumumuz yok. Tamamen Anıtlar Kurulu’nun onayı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün ihaleye çıkması ile bu ihale neticesinde ortaya çıkan restorasyon çalışmalarına uygun olarak o külahın takılmasıydı. Bütün bunların hepsi o şekilde oldu. Önümüzdeki sene ibadete açılınca da imamımızı ve müezzinimizi vereceğiz. Burası aslına uygun olarak restorasyon yapılıyor. Sanki kesik minare böyleymiş diye yanlış bir yönlendirme ve işi siyasete dökme var. burasının aslı ilim adamlarının tespiti şeklinde restorasyon yapılıyor” diye konuştu.
ANTALYA’NIN TEŞEKKÜR ETMESİ LAZIM
Kendilerinin Kesik Minare’de söz haklarının olmadığını dile getiren Osman Artan, “İhale safhası bittikten sonra projeleri gördüm. Geçmişiyle ilgili durumunu gördüm. O zaman külahı varmış. Şimdi restore edilmeden önceki durumu vahimdi. Sarhoşların olduğu, uyuşturucunun kullanıldığı yerdi. Ne güzel devletimiz restore ediyor. İçerisini temizliyor, aslına uygun bir şekilde dizayn ediyor. Biz nasıl Perge’deki tarihi yapının restorasyonunda memnuniyet duyuyorsak, caminin de aslına döndürülmesinde Antalya’nın memnuniyet duyması ve teşekkür etmesi lazım. Sebep olanlara da dua etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
TANITIMINA KATKI OLDU
Yangından dolayı belli bir süre külah olmamasından dolayı vatandaşların söylenmesinin anlamsız olduğuna dikkat çeken Müftü Osman Artan, “Burası yangından sonra külahsız diye ebediyen öyle kalacak değil. Vatandaşlar turizm dedi ama daha fazla ilgi gösterilmeye başlandı. Bakın şimdi herkes Şehzade Camisi’ni merak ediyor. Bu tartışmalar birbirini kırmadıktan sonra, aynı zamanda buranın bir reklamıdır. O camiye merak edip giden insanlarımız, çocuklarımız var. Orası yıllardır kapalı olduğu için kimse bilmiyordu. Şimdi ise gruplar halinde gidip orayı ziyaret edip gören insanlar var. Burayı bu şekilde turizme kazandırılmış oldu. Sadece Kesik Minare olarak değil, gidip orayı camiyi ziyaret ediyorlar. Buraların tamamen tanıtımına da bir hizmet oldu. Bize belki yüklenmeler oldu ama tanıtımına katkıda bulunduğumuz kanaatindeyim. Gelen eleştirilere de hakaret olmadığı sürece saygı duyuyorum” vurgu yaptı.
KESİK MİNARE’NİN ESKİ HALİ DUVARDA
Öte yandan Antalya Müftülüğü binası içerisinde bulunan duvarın tamamını kaplayan fotoğrafın üzerinde Kesik Minare’nin eski halinin bulunması ise dikkatlerden kaçmadı.
KÜLAHSIZ NAMAZ OLMAZ DEMEDİK
Kesik Minare’ye külah takılmasıyla ilgili konuşan Antalya Müftüsü Osman Artan, “Külah olmadan namaz olmaz diye hiçbir şey söylenmedi. Şöyle bir şey var; kilise çansız, camiler minaresiz olmaz. Minarelere bakıldığı zaman üzerinde külahı onun üzerinde de hilali vardır. Bunlar bağımsızlığımızın sembolüdür. Burası kurulduğu günden itibaren Kesik Minare değildi. Eğer kurulduğu günden itibaren Kesik Minare olsa, kabulümüzdür. Belli bir dönemde yangına uğramış, yangından sonra o külah ortadan kalkmış. Yani biz yangından sonraki dönemi kabul edipte, yangından önceki dönemi niye kabul etmiyoruz. Yoksa kesinlikle biz külahsız namaz olmaz diye bir şey söylemiyoruz” dedi.
PROJE VE YAPIMINDA ETKİMİZ YOK
Camilerin açık olmasını istediklerini belirten Artan, “Aslına döndürülmesi bizim prensibimizdir. Bunları yaparken de çok yanlışlıklar oldu. Burası böyle yapılırken biz müdahil değiliz. Tamamen Anıtlar Kurulu verdiği izin ve ilim adamlarının ortaya koyduğu tarihi belgeler neticesinde projeler kabul edilmiş ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce tadilatı yapılıyor. İbadete açılınca ve bize teslim edilince biz oraya müdahil olacağız. Vatandaş sanki burayı Müftülük tamir ettiriyor, müftülük bu işi yapıyor gibi hedef gösteriliyoruz. Halbuki tamamen bizim dışımızda ve ne projelendirmesinde ne de yapımında bir durumumuz yok. Tamamen Anıtlar Kurulu’nun onayı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün ihaleye çıkması ile bu ihale neticesinde ortaya çıkan restorasyon çalışmalarına uygun olarak o külahın takılmasıydı. Bütün bunların hepsi o şekilde oldu. Önümüzdeki sene ibadete açılınca da imamımızı ve müezzinimizi vereceğiz. Burası aslına uygun olarak restorasyon yapılıyor. Sanki kesik minare böyleymiş diye yanlış bir yönlendirme ve işi siyasete dökme var. burasının aslı ilim adamlarının tespiti şeklinde restorasyon yapılıyor” diye konuştu.
ANTALYA’NIN TEŞEKKÜR ETMESİ LAZIM
Kendilerinin Kesik Minare’de söz haklarının olmadığını dile getiren Osman Artan, “İhale safhası bittikten sonra projeleri gördüm. Geçmişiyle ilgili durumunu gördüm. O zaman külahı varmış. Şimdi restore edilmeden önceki durumu vahimdi. Sarhoşların olduğu, uyuşturucunun kullanıldığı yerdi. Ne güzel devletimiz restore ediyor. İçerisini temizliyor, aslına uygun bir şekilde dizayn ediyor. Biz nasıl Perge’deki tarihi yapının restorasyonunda memnuniyet duyuyorsak, caminin de aslına döndürülmesinde Antalya’nın memnuniyet duyması ve teşekkür etmesi lazım. Sebep olanlara da dua etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
TANITIMINA KATKI OLDU
Yangından dolayı belli bir süre külah olmamasından dolayı vatandaşların söylenmesinin anlamsız olduğuna dikkat çeken Müftü Osman Artan, “Burası yangından sonra külahsız diye ebediyen öyle kalacak değil. Vatandaşlar turizm dedi ama daha fazla ilgi gösterilmeye başlandı. Bakın şimdi herkes Şehzade Camisi’ni merak ediyor. Bu tartışmalar birbirini kırmadıktan sonra, aynı zamanda buranın bir reklamıdır. O camiye merak edip giden insanlarımız, çocuklarımız var. Orası yıllardır kapalı olduğu için kimse bilmiyordu. Şimdi ise gruplar halinde gidip orayı ziyaret edip gören insanlar var. Burayı bu şekilde turizme kazandırılmış oldu. Sadece Kesik Minare olarak değil, gidip orayı camiyi ziyaret ediyorlar. Buraların tamamen tanıtımına da bir hizmet oldu. Bize belki yüklenmeler oldu ama tanıtımına katkıda bulunduğumuz kanaatindeyim. Gelen eleştirilere de hakaret olmadığı sürece saygı duyuyorum” vurgu yaptı.
KESİK MİNARE’NİN ESKİ HALİ DUVARDA
Öte yandan Antalya Müftülüğü binası içerisinde bulunan duvarın tamamını kaplayan fotoğrafın üzerinde Kesik Minare’nin eski halinin bulunması ise dikkatlerden kaçmadı.