Antalya’da turizm ve otelcilik faaliyeti gösteren Örfioğlu Vakfınca, Konyaaltı sahilinde şemsiye ve şezlong alanlarının kiraya verilmesinin iptali için Konya 5. Bölge İdare Mahkemesinde açtığı dava sonuçlandı.
Mahkeme, dava sonucunda Türk Milleti adına verdiği 2020/302 sayılı kararda;
“Antalya Valiliği ile Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan Protokolün 1. Maddesinde yer alan 19 adet bin metrekare şemsiye ve şezlong alanının tahsisine ilişkin kısımda hukuka uygunluk bulunmadığından söz konusu işlem ve ibare iptal edilmiştir” denildi.
Protokol anayasaya aykırıdır
Bölge İdare mahkemesi söz konusu kararında sahillerle ilgili Büyükşehir Belediyesinin her hangi bir yetkisinin bulunmadığını belirterek şöyle denildi
“…Kıyı şeridinde Büyükşehir Belediyesine herkesin kullanımını sınırlandıracak şekilde işletme ve işlettirme yetkisi verildiği, anılan yetkinin Anayasa ve ilgili kanunlara aykırı olduğu anlaşılmıştır. (..) Bu alanların işletilmesi veya işlettirilmesinin hukuksal dayanağı bulunmamaktadır.”
Karar tüm sahil işletmelerini bağlar
Söz konusu mahkeme kararının nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda görüşlerine başvurduğumuz hukukçular, “Her ne kadar mahkeme kararında 19 işletmenin işgalinde olan 19 bin metrekarelik alanın şemsiye ve şezlong alanında kira işlemi yapılamayacağını belirtse de, bu karara dayanak olan Anayasanın 43. Kıyı Koruma Kanunun 5. Maddesine atıfta bulunarak bu karar varmıştır. Söz konusu dayanaklar sahillerin genel tasarrufunu esas aldığından bu karar sadece Konyaaltı sahili için değil, tüm sahiller için geçerlidir” değerlendirmesinde bulundular.
Alkoçlar’ın sözleşmesi geçerli değil
Haber Merkezimiz, aynı hukukçulara “Bu yoruma göre, Konyaaltı sahili için Alkoçlar Firması ile Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan ihale dayanaklı Sözleşme geçerliliğini devam ettirebilir mi” sorusunu yönelttik. Hukukçuların bu konuyla ilgili yorumları şöyle oldu.
“Mahkemenin bu kararına göre; dolgu alanında bulunan ve Kıyı kenar çizgisinin dışında kalan büfelerle ilgili hükümler geçerliliğini sürdürür. Ancak mahkeme bu büfelere verilen şemsiye-şezlong alanlarını söz konusu büfelerce işletilmesi hükmünü iptal etmiştir. Bu kararla Büyükşehir Belediyesinin, büfe işletmeleri tarafından ücretli olarak kiraya verilen şemsiye ve şezlongların tamamını kaldırması zorunludur. Bu bir anlamda Alkoçlar firması ile yapılan sözleşmeyi de geçersiz hale getirmektedir.”
Büyükşehir neden itiraz etti…
Örfioğlu Vakfınca açılan davada, Konya Bölge İdare Mahkemesi Konyaaltı sahilinde şemsiye ve şezlong alanlarının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle kiraya verilemeyeceğine hükmederek, Antalya Valiliği ile Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan Protokolün ilgili maddelerini iptal etti.
Örfioğlu Vakfı, daha önce Antalya İdare Mahkemesine dava açmış ancak yerel Mahkeme açılan davayı reddetmişti.
Bunun üzerine söz konusu Vakıf, davayı Konya Bölge idare Mahkemesine taşımıştı.
Bölge İdare mahkemesi, Antalya Valiliği ve Büyükşehir Belediyelerinden savunmalarını istemiş, Valilik ve Büyükşehir savunmalarında “istinafın reddedilmesi” talebinde bulunmuşlardı.
Bölge İdare Mahkemesinin bu kararı Büyükşehir Belediyesinin lehine olduğu halde Belediye hukukçularının “istinafın reddedilmesi” talebi kamuoyunca şaşkınlıkla karşılandı.
Sahilin Alkoçlar’a kiralanmasından dolayı “kamu zararı” olduğu gerekçesiyle ihalenin iptaline karar veren Büyükşehir Belediyesinin bu tutumu anlaşılmamıştır.
Sahilde işgale son verilecek
Mahkemenin bu kararının Alkoçlar’la yapılan Sözleşmenin revize edilmesinin yolunu açtığını ifade eden hukukçular, “Bu kararla Büyükşehir Belediyesinin eli güçlenmiştir. Belediye, sahilde Alkoçlar tarafından kiraya verilen büfelerin önündeki şemsiye-şezlong alanlarını boşaltma hakkı elde etmiştir. Belediye yargının bu kararını gecikmeksizin uygulamak zorundadır. Aksi halde yargı kararını uygulamadıkları gerekçesiyle suçlu durumuna düşerler.” dediler.
Anayasa madde 43: Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.
3621 Sayılı Kıyı Kanunu Madde 5: Kıyılar ile ilgili genel esaslar aşağıda belirtilmiştir: Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.
Anayasa Madde 138: Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
Anayasa Madde 138: Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
Mahkeme, dava sonucunda Türk Milleti adına verdiği 2020/302 sayılı kararda;
“Antalya Valiliği ile Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan Protokolün 1. Maddesinde yer alan 19 adet bin metrekare şemsiye ve şezlong alanının tahsisine ilişkin kısımda hukuka uygunluk bulunmadığından söz konusu işlem ve ibare iptal edilmiştir” denildi.
Protokol anayasaya aykırıdır
Bölge İdare mahkemesi söz konusu kararında sahillerle ilgili Büyükşehir Belediyesinin her hangi bir yetkisinin bulunmadığını belirterek şöyle denildi
“…Kıyı şeridinde Büyükşehir Belediyesine herkesin kullanımını sınırlandıracak şekilde işletme ve işlettirme yetkisi verildiği, anılan yetkinin Anayasa ve ilgili kanunlara aykırı olduğu anlaşılmıştır. (..) Bu alanların işletilmesi veya işlettirilmesinin hukuksal dayanağı bulunmamaktadır.”
Karar tüm sahil işletmelerini bağlar
Söz konusu mahkeme kararının nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda görüşlerine başvurduğumuz hukukçular, “Her ne kadar mahkeme kararında 19 işletmenin işgalinde olan 19 bin metrekarelik alanın şemsiye ve şezlong alanında kira işlemi yapılamayacağını belirtse de, bu karara dayanak olan Anayasanın 43. Kıyı Koruma Kanunun 5. Maddesine atıfta bulunarak bu karar varmıştır. Söz konusu dayanaklar sahillerin genel tasarrufunu esas aldığından bu karar sadece Konyaaltı sahili için değil, tüm sahiller için geçerlidir” değerlendirmesinde bulundular.
Alkoçlar’ın sözleşmesi geçerli değil
Haber Merkezimiz, aynı hukukçulara “Bu yoruma göre, Konyaaltı sahili için Alkoçlar Firması ile Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan ihale dayanaklı Sözleşme geçerliliğini devam ettirebilir mi” sorusunu yönelttik. Hukukçuların bu konuyla ilgili yorumları şöyle oldu.
“Mahkemenin bu kararına göre; dolgu alanında bulunan ve Kıyı kenar çizgisinin dışında kalan büfelerle ilgili hükümler geçerliliğini sürdürür. Ancak mahkeme bu büfelere verilen şemsiye-şezlong alanlarını söz konusu büfelerce işletilmesi hükmünü iptal etmiştir. Bu kararla Büyükşehir Belediyesinin, büfe işletmeleri tarafından ücretli olarak kiraya verilen şemsiye ve şezlongların tamamını kaldırması zorunludur. Bu bir anlamda Alkoçlar firması ile yapılan sözleşmeyi de geçersiz hale getirmektedir.”
Büyükşehir neden itiraz etti…
Örfioğlu Vakfınca açılan davada, Konya Bölge İdare Mahkemesi Konyaaltı sahilinde şemsiye ve şezlong alanlarının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle kiraya verilemeyeceğine hükmederek, Antalya Valiliği ile Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan Protokolün ilgili maddelerini iptal etti.
Örfioğlu Vakfı, daha önce Antalya İdare Mahkemesine dava açmış ancak yerel Mahkeme açılan davayı reddetmişti.
Bunun üzerine söz konusu Vakıf, davayı Konya Bölge idare Mahkemesine taşımıştı.
Bölge İdare mahkemesi, Antalya Valiliği ve Büyükşehir Belediyelerinden savunmalarını istemiş, Valilik ve Büyükşehir savunmalarında “istinafın reddedilmesi” talebinde bulunmuşlardı.
Bölge İdare Mahkemesinin bu kararı Büyükşehir Belediyesinin lehine olduğu halde Belediye hukukçularının “istinafın reddedilmesi” talebi kamuoyunca şaşkınlıkla karşılandı.
Sahilin Alkoçlar’a kiralanmasından dolayı “kamu zararı” olduğu gerekçesiyle ihalenin iptaline karar veren Büyükşehir Belediyesinin bu tutumu anlaşılmamıştır.
Sahilde işgale son verilecek
Mahkemenin bu kararının Alkoçlar’la yapılan Sözleşmenin revize edilmesinin yolunu açtığını ifade eden hukukçular, “Bu kararla Büyükşehir Belediyesinin eli güçlenmiştir. Belediye, sahilde Alkoçlar tarafından kiraya verilen büfelerin önündeki şemsiye-şezlong alanlarını boşaltma hakkı elde etmiştir. Belediye yargının bu kararını gecikmeksizin uygulamak zorundadır. Aksi halde yargı kararını uygulamadıkları gerekçesiyle suçlu durumuna düşerler.” dediler.
Anayasa madde 43: Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.
3621 Sayılı Kıyı Kanunu Madde 5: Kıyılar ile ilgili genel esaslar aşağıda belirtilmiştir: Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.
Anayasa Madde 138: Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
Anayasa Madde 138: Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.