Kurban Bayramı tatili boyunca yurt dışında olmama karşın hem Türkiye’de, hem de kentim Antalya’da yaşanan siyasi gelişmeleri yakından takip ettim. Dışarıdan fotoğrafa bakmak ile içeriden bakmanın çok farklı olduğunu bir kez daha anladım.
Özellikle Antalya’yı ele aldığımda bayramda Antalya’daki hareket siyasi çevrelerden geldi. Vatandaşların gündeminde bayram ertesi açılacak olan okullar olduğundan çoğunluk evindeydi. Antalya sokakları bu nedenle siyasilere, özellikle milletvekili adaylarına kaldı. Bayram boyunca siyasi partilerin il binaları doldu. Adaylar, sokakta vatandaşı bulamayınca, esnafla görüştü. Aslına bakarsanız bana göre, 1 Kasım tarihinde gerçekleşecek erken genel seçim startı Kurban Bayramı’nda verildi.
Siyasi partilerin geneline baktığımda ise en stresli partinin Ak Parti olduğu kanaatine vardım.
Neden mi?
Ne yapılırsa yapılısın Ak Parti yıpranıyor sarsılıyor ama yıkılmıyor. Bugün itibariyle anket sonuçlarına bakıldığında Ak Parti yüzde 38 bandında ilerliyor. Bu durum her ne kadar Ak Parti’yi birinci parti yapsa da yüzde 42 oranını yakalamadığı sürece istediği meclis çoğunluğuna ulaşamayacak. İşte bu en az yüzde 4’lük artış için oldukça çaba harcanıyor. Bayram demeden, seyran demeden çalışan Ak Parti, bu seçimlerde en stresli parti olacak. Bu stresli durum da partililerin daha fazla çalışmasına, Genel Başkan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ise, seçim vaadleri konusunda daha belirgin konuları ele almasına neden olacaktır.
Bayramda siyasetin getirdikleri bunlar…
Ya sonrası derseniz, siyaset her gelişmeye gebe derim.
İyi haftalar…