Geçtiğimiz hafta Perşembe gününden itibaren, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) çatısı altında yumruklar konuşuyor. Dokunulmazlıkların konuşulduğu Anayasa Komisyonu’nda maddeler daha görüşülmeden ‘sen bana niye öyle baktın’, ‘senin gözünün üzerinde kaş var’ mantığıyla herkes birbirine hakaretler yağdırıyor, yetmiyor su şişeleri atıyor, masalara çıkıyor, en sonunda ise birbirlerini yaralayacak noktaya gelinceye kadar yumruklaşıyor.
Komisyonda Ak Parti, CHP, MHP ve HDP’nin milletvekilleri var. Kimi zaman bakanlar komisyona giriyor ama hiçbir şey değişmiyor. Demokrasi ile yönetilen ülkelerde sokaklarda, dağlarda kavgalar olmasın, insanlar konuşarak sorunlarına çözüm bulsun, çoğunluğun kabulüyle uygulamalar hayata geçsin diye ülkemizin bir meclisi var. Oyumuzu vererek seçtiğimiz vekillerimiz tarafından karara bağlanıyor. Meclis çatısı altında alınan bu kararlar millet adına veriliyor.
Ancak Anayasa Komisyonu’nda görüşülemeyen konu seçtiğimiz vekillerin dokunulmazlıkları…
Kendileri için karar vermek adına milletvekilleri toplanarak komisyonda bir öneri ortaya çıkaracaklar, bu öneri de TBMM’de görülüp oylamaya sunulacak. Hiçbir partiyi ayırt etmeden, kavgaya karışanı da, sessiz kalanı da dahil ederek söylüyorum; inanın gördüğün görüntülerden ben utandım. Ülkeme, milletime yakıştıramadığı bu görüntülerle ilgili milletvekillerine diyorum ki; gerek var mıydı?
Hatta siz kendiniz adına böylesi bir kararı bile görüşemezken bizlerin vekilleri olarak nasıl kararlar alabileceksiniz?
Yazık, çok yazık!..