1 Ocak 2017’ye girdiğimiz ilk saatte yaşanan hain saldırı karşısında, terörü lanetliyorum. Saldırının ardından 39 kişinin yaşamını yitirmesi, 65 kişinin ise yaralanması yürekleri dağladı.
Saldırıda yaralananların ve ölenlerin arasında çok sayıda yabancı uyruklu misafirimiz vardı. Biz onların, onlar bizim acımızı paylaştı. Acı haberi alan cenazesini alıp ülkesine döndü, yaralananlar ise bavulunu toplayıp ülkesine dönmek için yola çıktı. Biz burada, vatanımızda kaldık…
Şimdi biz bize konuşmanın zamanıdır. Öncelikli olarak bir daha bu acıları yaşamak istemediğimizi her fırsatta dile getiriyoruz.
Peki biz ne yapıyoruz?
Mesela; Reina gibi ünlü bir gece kulübünün kapısında silahsız, bir güvenlik görevlisinin olması yeterli mi?
Tabii ki, hayır…
Bu gerçeği bilebile sadece görüntü veren bodyguardları kapıda tutmakla bu işlerin olmadığını eğlence sektörü çok iyi bilir. Alkollü insanla uğraşmak, sabır ister. Bu nedenle büyük eğlence mekanlarının içinde ve dışında tedbir amaçlı çok sayıda güvenlik elemanları vardır. Özellikle dışarıdakiler silah kullanma hakkı olan güvenlik elemanlarıdır. Burada sadece devletin istihbaratı, polisin durumu kadar terörle mücadele eden ülkelerde nasıl davranılması, önlem alınması, nelerin önemsenmesi gerektiği açıkça ortaya konulmalıdır. Çünkü artık ister kabul edilsin, ister edilmesin bizim ülkemizde terör gerçeği vardır. Bu terör gerçeğine karşı bir ve birlik olurken, yapmamız gerekenleri de bilmemiz şarttır…