Salı Grubu’nun dün konuğu olan Antalya Orman Bölge Müdürü Mustafa Türk’ü dinlerken çok şaşırdım. Türkiye’deki ormanlık alanın yoğun bölümü Antalya’da olmasına karşılık; soluduğumuz oksijenin 2 milyon 800 bin tonunun ormanlarımızın üretmesinin değerini sadece Orman Bölge Müdürlüğümüz biliyor.
Orman Bölge Müdürlüğü daha fazla yeşil alana sahip olmak adına orman köylüsüne son 6 ayda 17 milyon 496 bin TL aktarırken…
Yani bizler ‘Ciğerimizin’ değerini ne kadar biliyoruz?
Orman Bölge Müdürlüğü, benim de köşemde yazdığım öneriyi uygulamaya geçirip devlet protokolüne plaket yerine fidan dikim sertifikası verirken…
Bizler ‘Ciğerimizin’ değerine ne kadar biliyoruz?
1978 kişi ormanlarımız yok olmasın diye eğitimden geçirilirken…
Bizler ‘Ciğerlerimizin’ değerini ne kadar biliyoruz?
Dünya, bal ormanlarını oluştururken…
Biz elimizdeki değerleri bilemiyoruz…
Ormanlarımız insanoğlunun ihtiyacı diyerek, maden ocaklarına feda ediyoruz.
Yangınlara karşı dikkatlice bilinçli olmak yerine tüm sorumluluğu Orman Bölge Müdürlüğü’ne atıyoruz.
Antalya’nın ciğeri ve bizlerin oksijen kaynağı ormanlarımızın yaşaması için, çevreye ve yeşile verdiğimiz değer ortada.
Sırf gelecek hırsı nedeniyle değerlerimizi kaybediyoruz.
Geleceğimiz olan ormanlar, hepimize emanet.
Bu emanetin değerini öncelikli olarak çocuklarımıza aktarmalıyız.
Bana göre ilk adım, çocuklarımızı yanımız alıp fidanları toprakla buluşturmakla olur.
Antalya sevdalısı Hürses Gazetesi ve kentim adına, ciğerlerimize sahip çıkmak için elimizden geleni yapmaya kamuoyu önünde söz veriyorum.