Önceki akşam çok özel bir gösterim için EXPO 2016 Antalya Fuar alanına gittim. Cumhurbaşkanlığı himayesinde TRT tarafından hazırlanan Zümrüd-ü Anka müzikali izleme arzusuyla salondaki yerimi aldım. Başta Vali Münir Karaloğlu olmak üzere Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’le birlikte kent protokolü ve sanatseverler salonu doldurdu.
Sanata ilgi hoşuma giderken, böylesi özel bir gösterim için EXPO 2016 Antalya Fuar alanın tercih edilmesi ayrıca bendenizi keyiflendirdi.
Muhteşem gösteri sahne alır almaz o atmosfer hepimizi etkiledi adeta seyirciler olarak sanatın içine daldık.
Taa ki, yağmur yağmaya başlayana kadar…
Yağmur yağarsa yağsın, kapalı salondasınız sizinle ne ilgisi var diye konuştuğunuzu duyar gibiyim!!!
Kapalı salonda yağmur altında kaldık!!!
Evet, yanlış yazmadım, yanlış da okumadınız…
Salonda gösteri devam ederken şakır şakır tavandan gelen suyla her yer ıslanmaya başladı. Protokol dahil herkes salonun içinde öncelikli olarak şemsiyelerini açmak zorunda kaldı. Şemsiyeler yetmeyince ayaklarımızı küçük göletciklere basa basa kaçışmaya başladık.
Hal böyle olunca adeta utandım diyebilirim.
Antalya’nın en çok para harcanan fuar alanının içindeki salon, daha dün inşa edilmiş ama tavanı akıyor. Protokol dahil bütün seyirciler salondan bagilerle alınarak otoparka götürüldü. Otopark demişken de unutmadan aklıma geldi, önceki gün hava muhalefeti nedeniyle park kalabalık değildi ama görevliler içeriye girenlere yüksek güvenlik adı altında adeta işkence süreci yaşattılar.
Kimileri kalkıp EXPO’nun hangi gerçeğiyle yüzleştik ki, artık EXPO’ya dair hiçbir şeye şaşırmıyoruz diyebilir. Ancak birilerinin cebi dolsun, diğerlerinin gözü doysun diye çok şey kaybediyor bu kent, çok şey!