Ülke olarak zor günler geçiriyoruz. Aslına bakarsanız çok zor günler…
Bir taraftan terörizme karşı dik durup, bir olma, birlik olma zamanı, diğer taraftan da ekmek aslanın kuyruğunda olduğundan çalışarak, üreterek, ticareti canlı tutma zorunluluğumuz var.
Ekonomi denildiğinde hiç şüphesiz öncelikli olarak turizm, tarım, sanayi,…v.s. diye ilk sıralamayı başlayıp, sektörlerin tamamını içine alıyorum.
Toplum olarak biz bunları yaşarken aynı zamanda yaşam devam ediyor. Siyasetçi siyasetini yapıyor, sanatçı oyununu sahneliyor. Ama halk durgun. Kimse evden çıkmak istemiyor. Var olan parasını harcamaktan çekiniyor. Çünkü güvende olduğunu hissetmiyor…
Oysa ki, Antalya İl Emniyet Müdürlüğü bizler uykudayken bile hiç kimseye göz açtırmıyor. Turizm kenti olmamızdan dolayı sessizce, Antalya’nın paniğe kapılmasına müsaade etmeden görevini yerine getiriyor. Hem de dört, dörtlük…
Ankara patlaması ardından 24, İstanbul patlaması öncesi ise 21 kişi yapılan operasyonlarda polisimiz tarafından yakalandı. Başka kentlere bakın olağandışı güvenlik önlemleriyle yapılan operasyonlar oluyor. Ancak Antalya’da hiç kimse bu operasyonları hissetmiyor bile sadece haberlerde okuyor. İnanın polisimiz için işini bu şekilde yapmak çok zordur. Hem kent genelinde operasyon yapacaksın, hem de kimseye duyurmadan, huzursuz etmeden gerçekleştireceksin.
Bizlerin huzuru için böylesi emek veren polisimiz, bizlerin güvende yaşadığımızı hissettirmek için elinden geleni yapıyor. Bu nedenle başta müdürlerimiz olmak üzere gecesini gündüzüne katarak görev yapan her polisimize teşekkür ederim.
Polisimiz gerekeni yapıyorsa bizlerin de daha dikkatli davranmamız gerekiyor. Normal yaşamımızı, işimizi devam ettirirken onlara zora sokacak her konudan uzak durmamız öncelikli kendi güvenliğimiz ardından da kent güvenliğimiz açısından bugünlerde en değerli davranış olacaktır. Daha huzurlu günler için bizlerin de yapması gereken bu…
Kalın sağlıcakla…