Yerel seçimlerin ardından geçen süre zarfından koalisyon hükümetinin kurulmasıyla ilgili çok şeyler yazılıp, çizildi. Kimilerine göre baraj sorunu olan partiler, Türkiye Büyük Milet Meclisi’nin en kritik partisi ilan edildi.
Koalisyon kurulur mu, kurulmaz mı, yaşanan terör olayları kim kiminle, ne yapıyor, kim kimin kuyusunu kazıyor derken seçim barajını aşanlar insanlık barajında boğuluverdi.
Var olan sisteme karşı koyanlar mevcudun sağladığı imkanlarla oyununu oynayıp, kendi istediği sistemi kurmak adına işini götürmeye çalışıyor.
Kim, ne yaparsa yapsın aynı geminin içinde açılan deliklerin neye mal olacağını herkes de biliyor.
Terör olayının ardından her gün şehit haberleri almaya başladık. Bu milletin can damarı olan vatanı için neler yapacağını bilmeyenlerin bu çirkin oyunun içinde rol alması bizleri çok üzer.
Bunların hükümetin kurulmaması adına yapılması ise, kimseyi sahipsiz bırakmaz. Tamam zarar görürüz, tamam canımız çok yanar, tamam ekonomimiz sarsılır ama Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden itibaren öyle badireler atlatmıştır ki, kimsenin de bu vatanı ve milleti yok edecek gücü yoktur. Sadece artçı deprem etkisiyle bizler tekrar ayağa kalkar, daha çok çalışır, daha çok başarı elde eder, bir de kimsenin beklemediği birlik ve bütünlüğü sağlar yine de silinip, gitmeyiz.
Tarihimizi iyi bilenler bunu da iyi bilir.
Öyle değil mi?