Kadına şiddet olayında bir adım bile ilerleyemedik…
Konuyla ilgili ne kadar uyar ne kadar artsa da, kadın cinayetlerinin sayısı artırıyor. Uzmanlar, sayının artışıyla ilgili olarak cezaların yetersizliği ve iyi halden alınan indirimler konusunda dikkat çekti.
Ülkenin aydınları, psikologlar, uzmanlar ise, önce eğitim konusuna değindi.
Umutla, ülkemizde kadın cinayetlerinin sayısının azalması adına herkes elinden geleni yapmaya çalıştı, hala da çalışıyor. Gazeteciler tepkilerini sütunlardan, vatandaşlar sosyal medya üzerinden, STK’lar düzenlediği organizasyonlarla kadına yönelik şiddete karşı farkındalığı ortaya koyuyor.
Dün de yine kadına yönelik şiddette gündemden düşmeyen Özgecan davası ile ilgili mahkemede karar günü vardı. 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan, 11 Şubat günü evine giderken minibüse binmiş ve sonra kendisinden haber alınamamıştı.
2 gün sonra Özgecan'ın yakılmış cesedi bulundu.
Korkunç cinayetin ayrıntıları ortaya çıktıkça, hepimiz ayağa kalktık...
Cinayetin ardından Ahmet Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe tutuklandı. Dün yapılan üçüncü duruşmada, mahkeme sanıklarla ilgili öyle bir karar aldı ki, kadına şiddette ilk kez böylesi bir mahkeme kararı caydırıcı olma niteliğinden dolayı yüreklere su serpti.
3 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Mahkeme bununla da kalmadı. Tecavüz ve diğer suçlardan dolayı minibüs şoförü Ahmet Suphi Altındöken’e 27, Fatih Gökçe de 24 yıl hapis cezası verdi.
Kararın açıklamasının ardından acılı anne Songül Aslan, yüreğine su serpildiğini söyledi. Kızı öldüğünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a siyah başörtüsü gönderen acılı anne, mahkeme kararı ardından Erdoğan’a beyaz başörtüsü göndereceğini söylemiş.
Toplumsal vicdana karşı gelinmeden mahkemenin verdiği kararın kadına yönelik şiddete karşı durdurucu güç niteliğinde set olması dileğiyle, hepinize iyi tatiller diliyorum…