Yaşanan kriz sadece içine turizmi almıyor. Yetersiz müdahale, önemsememe, bir şey olmaz zihniyetiyle kriz her geçen gün Antalya'nın bir katma değerini içine alıyor.
Bu durum karşısında çaresiz kalmak panik ile birlikte krizin etkisini arttıyor. Bir de buna umutsuzluk eklenince dipsiz kuyu misali başta kent ekonomisi olmak üzere tüm ülkemizi de içine katıyor.
Krizi adeta bulaşıcı hastalık gibi düşündüğmüzde turizmin ardından şimdi de tarımı içine aldı. 10 kuruşa bile satılamayan domatesin durumu ortada... Antalya Tarım Konseyi'nin beklentisi, Ankara’ya adeta bir merhem istiyoruz diye seslenmesinden, krizin tarımı da içine aldığını gösteriyor bize. Müdahale edilmez ise, şimdi sırada turizm tedarikçilerde... Daha sonrası ise, sırada bekleyen 54 sektörde...
Kriz daha da büyüyor. Antalya’nın imdat çığlığı Ankara’dan duyulmalı...