Turizmde kriz dedik ama kriz ülkemizin neredeyse tamamını kapsadı. Alım gücü düştükçe ekonomide örtülü kriz, kendini ciddi manada hissettirmeye başladı. Farkında mısınız? Her gün gazetelerde iflas haberleri okumaya başladık. İflas edenlerin arasında sektöründe dev diye tabir edilen holdingler, şirketler var.
Ama bu durum karşısında bir tek Antalya; devlete seslenip, destek bekliyor. Sadece turizm adına değil, tarımından üreticisine, tedarikçisinden ihracatçısına kadar büyük fotoğrafa bakılıp sadece turizmde takılı kalınmamalı.
Bunlar yaşanırken devlet de aslına bakarsanız elinden geleni yapmaya çalışıyor. Turizm alanında acil eylem paketi, uçak desteği, turizm çalışanlarına SGK desteğinin ardından şimdilerde özel ve kamu bankaları çiftçinin kredi borçlarının ertelenmesi, yeni pazar arayışlarıyla çözüm arayışında… Aynı desteği tüm sektörler beklerken bir de geçtiğimiz hafta Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren şirketler ve borçlu vatandaşlar için avantajlı düzenleme olarak değerlendiriliyor. Yürürlüğü giren yeni düzenlemeye göre; kamu alacağı, vadesinden sonraki yıldan itibaren 5 yılda ödenmez ise zaman aşımına uğrayacak. Ancak 5 yıllık zaman aşımı süresi başladıktan sonra bir lira bile vergi borcu yatıran, bu sürenin yeniden başlamasına neden olacak. Mesela; vadesi 2017 içinde dolacak bir alacak için zaman aşımı süresi 2018'den itibaren 5 yıl olarak düzenlenecek. Aslına bakarsanız Devlet kendine tahsilat için 5 yıl süre tanıyor.
Peki, borçlunun iflası söz konusu ise durum ne olacak derseniz. Bununla ilgili yeni düzenleme şunu diyor: Söz konusu iflası istenmiş şirketin kamu alacağı tahsil edilemezse borca karşılık olarak aciz vesikası düzenleniyor. Aciz vesikası, borçlunun hiçbir mal varlığının olmadığını gösteren belgedir. Burada kamu alacağı için zaman aşımı 20 yıl, adli para cezaları ise 10 yıl sonra zamanı aşımı süresi uygulanıyor.
Yeni yönetmeliğe göre; eğer borçlu yabancı memlekette ise, hileli iflas etmesi halinde 5 yıllık süre, sebepler kalktığı gün itibariyle başlıyor. Bu durumda da yine 5 yıllık süre dikkate alınıyor fakat başlangıç tarihi değiştiriliyor. Eğer ki, iflas erteleme kararı istemişseniz, borçlu aleyhine hiçbir takip de yeni yönetmelik gereği yapılamıyor ve var olan takipler de duruyor. Buna göre; kamu alacaklarına ilişkin zaman aşımı, iflas erteleme süresince işlemiyor.
Zaman aşımı sadece vergi borçları için geçerli olurken, idari para cezalarında zaman aşımı 10 yıl olarak belirleniyor. SGK tarafından şirketinize kesilen idari para cezaları için 10 yıllık zaman aşımı geçerli sayılıyor ve uygulamaya giriyor.
Bu düzenlemenin ardından bir çok ses çıkacaktır. “Devlete vergisini düzenli ödeyenlere hiçbir şey yok mu? Düzenli ödemeye indirim yapılsaydı” diye…
Hatta, vergi borcu bir şekilde ödeniyor. Çok sayıda işçi çalıştırmamızı istiyorsanız SGK borçlarına da bir karar alsaydınız, çünkü ödeme geciktiğinde günlük işleyen yüksek faiz oranları işverenin belini büküyor diye…
Her iki tepkiye de katılırım. Çünkü düzenli ödeyen de bu yeni yönetmelikte teşvik edilmeliydi. SGK ise, asgari ücretin 1.300 TL’ye çıkarılmasıyla daha da fazla işvereni zorluyor. Günlük işleyen ve en yüksek seviyede ödenen faizleri ise, bir tek ödeyen bilir diyorum.
Bu konular ülkenin ekonomide önünü görme, üretimin artması, krizin teğet geçmesi adına önemli adımlar…
Küçük bir dokunuş ekonominin gidişatında çok şeyi değiştirebilir…