Meslekte artık eskiler konumuna geçtim. Genç bir ekiple çalıştığınızda ‘bizim zamanımızda’ diye söze başladığınızda anlıyorsunuz eskidiğinizi…
Yarın dinozorlar grubuna dahil olacağım…
Hatta kimi zaman espri yapıyorum, çalışma arkadaşlarıma:
“Elim ayağım titrerken hala gazete yapmaya kalkarsam beni uyarın. İnsan yaşlandığını anlamıyor herhalde, gazeteye gelirsem zorla eve geri gönderin. Siz sadece köşe yazın deyin, beni ikna edin. Ele güle rezil etmeyin diyorum!”
Eskiden muhabirler arasında branşlaşma vardı. Siyasete, adliyeye, polise, magazine, sivil toplum kuruluşlarına ve sendikalara hangi muhabirin gideceği belli olur, sabah istihbarat toplantısının ardından herkes programlarını takip ederdi. Gazetenin hazırlanmaya başladığı saatlerde de geri döner haberlerini takip ederdi. Şimdi gençlerden her konuda bilgi sahibi olmasını istiyoruz. Yaptığın bize, öğrendiğin kendine mantığıyla gün içinde bir de zamanla yarışıyoruz.
Takıntılıyım, en iyi gazeteyi yapmak zorundayım…
Tek bir konuda değil..!
En iyi haber, en iyi mizanpaj, en iyi röportaj, en iyi köşe yazıları künyesinde adım yazan gazetede yer almak zorundadır. Hatta en fazla reklam… Beni iyi tanıyanlar bilir, kıskançlık hissetmem. Benden daha iyi olan her şeye sevinerek bakarım, gurur duyar, Sezar’ın hakkı Sezar’a derim.
Ama konu haberciliğe geldiğinde iş değişir. Haberi, köşe yazısını kıskanırım. Neden benim gazetemde yok, neden daha iyisi yok der dururum…
Okuyucumun kafasında tek bir soru işareti olmadan haberlerin eksiksiz olmasını isterim. Bu nedenle ekip arkadaşlarımı çok fazla sıkıntıya sokarım. Bu durum elimde olmayan bir yaşam biçimi haline geldi bende…
Bu nedenle bir yılı geçen süre zarfında başında bulunduğum Hürses Gazetesi’nin en iyi gazete olma dışında şansı yok..!
Yaptığınla bile yarışır konumunda olan Hürses Gazetesi artık tam kıvamına geldi. Adeta kendisiyle yarışır vaziyette…
Farklı projeler, özel haberlerle okuyucusuna dokunuyor.
Pazartesi günleri Sokağın Dili’ni sadece Hürses Gazetesi’nde okuyabilirsiniz. Her gün esnafımızdan biri mutlaka Ekmek Teknesi köşesinden seslenir Antalya’ya, Cuma günleri hafta sonunu nasıl geçireyim diye düşünenlere konserden sinemaya, tiyatrodan sergiye kadar ‘Hafta Sonu Sanat Günlüğü’ rehberlik yapar.
Durun daha bitmedi…
Pazar günlerinin vazgeçilmezi haftalık teknolojik değerlendirmeyi 12. sayfada okuyabilirsiniz. Pazar günlerinin diğer vazgeçilmezi ise, Gezi-yorum ile okuyucularımıza başka diyarları tanıtıyoruz.
Her gün 2. sayfamızda yer alan sosyal hayat ve cemiyet haberlerinden söz etmiyorum bile…
Salı günleri yayınlanan Salı Sohbetleri’nde ise, Hürses Gazetesi’nin ortaya koyduğu tam bir ekip çalışmasının emeği yayınlanıyor.
Özel haber manşetimiz ise, olmazsa olmazımız…
Hürses Gazetesi farkını manşetiyle, projeleriyle ortaya koymak zorunda…
Bir de bunları sayfalarına yansıtırken gazetem itibarla merdivenle çıkmak zorunda. Hürses Gazetesi’nde çalışan herkes bilir. Gazetenin itibarı bizlerin namusu konumundadır. Güven ortamıyla hareket etmek zorundayız. Bu bilinci gazetede görev alan çaycısından sekreterine kadar tüm arkadaşlarım bilir.
Diğer gazeteler için değil, okuyucumuz için gazetemizi çıkartıyoruz. Bu nedenle bizim zorunluluğumuz var.
Zorunluluklarımız ise, emek verdiğimiz her gün büyümesi için gözünün içine baktığımız Hürses Gazetesi’nin başarısız olmasına izin vermez…
Kalın sağlıcakla…
UNUTMA!
EHLİYETTE YENİ DÖNEM
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB), yeterli eğitim vermediği tespit edilen sürücü kursları için başlattığı ceza uygulaması kapsamında, kursiyerleri direksiyon eğitimi ön sınavında başarılı olan ancak asıl sınavdaki başarı oranı yüzde 55'in altında kalan kurslar, bir dönem kursiyer kaydı yapamayacak. Ayrıca, direksiyon sınavına giren öğretmenler de ‘sınav sahibi belgesi’ne sahip olması gerekiyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Başka insanların düşüncelerine, dileklerine ve sözlerine değer ver. Sözünü kesme, dalga geçme veya taklit etme. Herkesin kendini istediği gibi ifade etmesine izin ver. KIZILDERELİ ATASÖZÜ
GÜNÜN FOTOSU
Yorumlar
Kalan Karakter: