Türkiye genelinde hepimizi ilgilendiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yaptığı çalışma sonrası gerek Bakan Sayın Jülide Sarıeroğlu, gerek Başbakan Sayın Binali Yıldırım, gerekse Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan herkese taşerondan kadroya geçiş müjdesi verdi.
SEVİNÇ ÇIĞLIKLARI
450 bin kişiyi ilgilendiren müjdenin ardından Kamu İktisadî Teşebbüsü’nde (KİT) ve Belediye İktisadî Teşebbüsü’nde (BİT) sendikal hakkı olmayan sadece çıplak maaşı ile geçinenler; maaş artışı, ikramiye, sosyal haklar ve sendikal haklar alacakları için sevinç çığlıkları attı.
1 MİLYON 800 KİŞİYİ ETKİLİYOR
Siyasi anlamda değerlendirildiğinde 450 bin işçi demek en az çarpı 4 demektir. Eşi, annesi, babası, çocuğuyla değerlendirildiğinde taşerondan kadroya geçiş konusunun Türkiye genelinde en az 1 milyon 800 bin kişiyi ilgilendirdiği yadsınamaz bir gerçektir.
HERKES BAŞVURU YAPTI
Kadro müjdesinin ardından Olağanüstü Hal Kapsamı’nda 24 Aralık 2017'de yayımlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ayrıntıları ortaya konan düzenleme çerçevesinde, taşeron işçilerin kadroya geçiş başvuruları için resmi süreç 2 Ocak'ta başlatıldı. Bu tarihten itibaren 10 günlük süreç içinde BİT ve KİT’te çalışan taşeron işçiler başvurularını ilgili kurumlara yapıldı.
GÜVENLİK SORUŞTURMASI VE ARŞİV ARAŞTIRMASI
Taşeron işçileri anne, baba, eş, çocuk ve kardeşlerinin de T.C kimlik numaraları ve ikametgah adreslerinin de sorulduğu formları doldurarak belediyelerin İnsan Kaynakları Şube Müdürlüklerine teslim etti. ‘Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması’ adı altında belediyelerde oluşturulacak komisyonlar gerekli araştırmayı yaptıktan sonra kadroya gireceklerin listesini valiliklere teslim edecek. Ardından da 3-22 Mart 2018 tarihinde gerçekleşecek taşeron sınavının sonuçları Nisan ayında kamuoyuna açıklanacak.
DANANIN KUYRUĞUNUN KOPTUĞU YER
Buraya kadar her şey olması gerektiği gibi ilerlerken, taşeronlaşmadan kadrolaşmaya geçiş sürecinin aslında sadece kurum, kuruluş ve belediyenin iştirakçi kuruluşunun taşeron (yüklenici) firmalarından ihaleyle hizmet alımı yaparak çalıştırdığı işçileri kapsadığı gerçeği herkesi şaşırttı. Örneğin, belediyenin iştirakçi şirketi hizmet alımı için ihaleye çıkıyor. İhaleyi alan firmada çalışanlar yeni kanunla kadroya geçebiliyor ama belediyede ve belediyenin iştirakçi şirketinde çalışanlar bu kanundan yararlanamıyor.
MAİL VE SMS İLE ‘ZATEN KADROLUSUNUZ MESAJI’
Bu durum karşısında bildiğiniz gibi özellikle KİT’lerde çalışan taşeron işçileri tepkilerini dile getirirken, belediyelerin ihaleyle yüklenici firmalarında çalışan taşeron işçilerine de gerek SMS, gerekse mail yoluyla ilgili kurum, kuruluş ve belediyelerden ‘zaten kadrolusunuz’ açıklaması gönderilmesi kafaları karıştırdı. Yeni düzenlemede sadece kendilerinin taşerondan kadroya geçme hakkı olduğu halde yüklenici firmada çalışan taşeron işçiye gönderilen mailde:
“Değerli çalışma arkadaşlarımız,
… Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından;
Şirketimizde çalışan tüm personelin tamamının halihazırda zaten kadrolu personel olması sebebiyle,
696 sayılı KHK gereğince kadroya geçiş için başvuru yapmalarına gerek bulunmadığı,
çalışanlardan şu andan itibaren başvuru alınmaması, daha önce alınan başvuruların da iptal edilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Hayırlı çalışmalar dileriz.
… A.Ş. İnsan Kaynakları Müdürlüğü” deniliyor.
BAKANLIKTAN MÜDAHELE
Bu karmaşa üzerine İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü konunun detayını soran ilgili belediyeye 5 Ocak 2018 tarihinde Bakan adına Genel Müdür Ekrem Canalp’ın imzasını taşıyan 93127266-045.99-E.629 sayılı resmi yazı gönderiyor. Resmi yazıda konuyla ilgili olarak şu ifadelere yer veriliyor:
“….. hizmet alımı sözleşmeleri kapsamında çalıştırılan işçiler hali hazırda ilgili şirketlerin işçisi olduklarından, ayrıca bu işçiler için geçiş işleminin yapılmasına gerek olmayıp, şirketlerinde mevcut statüleri ile çalıştırılmaya devam edilecektir.
Ancak; bu şirketlerde 4734 sayılı Kanun ve diğer mevzuat hükümleri uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından çalıştırılan personel geçiş sürecine tabi tutulacaktır…”
SORUN ÇÖZÜLEMİYOR
KHK kararı ve İçişleri Bakanlığı’nın yazısına rağmen yüklenici firmalarda çalışanların büyük bir çoğunluğu kendilerine sunulan hakları kullanamayarak, başvuruları iptal ediliyor ve taşeron sınavına giremiyor. Ne yapacaklarını bilemeyen bu durumdaki işçiler, Ak Parti teşkilatlarına ve konuyla ilgili sendikalara başvuru yapmasına rağmen sonuç alamıyor.
ERDOĞAN: ARADAKİ KOMİSYONCULARI KALDIRDIK
Taşerondan kadroya geçeceği için sevinç yaşarken, haklarını kullanamayacakları için hayal kırıklığı yaşayan yüklenici firma çalışanları, Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Tokat’taki mitinginde ‘Kadro isteriz’ sloganıyla karşıladı. Erdoğan, taşeron işçilerle ilgili mitingde şu açıklamayı yaptı: “Biz sözü bir kere söyleriz. KİT’lerin de BİT’lerin de kadroları normal taşeron gibi değil. Ne gibi olacak? KİT’ler şu anda hangi anlayışla, hangi sistemle çalışıyorsa orada olanlar da aynı sisteme dahil olacak. Oraya girecek. BİT’lerdekiler de aynen, yani biz aradan komisyoncuları ne yaptık, kaldırdık. Olay bu…”
TAŞERON FİRMA TEMİZLİĞİ Mİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'aradaki komisyoncuları kaldırdık' açıklamasının ardından, alınan kararın taşerondan kadroya geçiş müjdesi gibi görünse de, aslında ‘taşeron (yüklenici) firmalara yönelik temizlik mi?’ yapılıyor sorusunu da beraberinde getirdi.
AYIKLAMA YAPILMASI
Soruya yanıt aranırken kimi taşeron (yüklenici) firma çalışanları kadroya girme adına süreci yaşayıp, sınava girmeyi beklerken, diğer taraftan da aynı şartlar altındaki ciddi çoğunluğa sahip taşeron işçilerinin başvuruları iptal edilerek, ‘zaten kadrolusunuz’ denilmesi Erdoğan’ın ‘aradaki komisyoncuları çıkarıyoruz’, açıklamasını doğrular nitelikte. Ancak taşeron (yüklenici) firma ayıklaması yapılırken, olan kadro hakkına sahip taşeron işçisine oluyor.
EVRAK DÜZENLEME ŞEKLİNE DİKKAT
Öte yandan, yine Erdoğan’ın açıklamasını destekler nitelikte büyükşehir belediyelerinin iç yazışmalarında konuyla ilgili yapılması gerekenler arasında yer alan bir madde dikkat çekiyor. Belediyelerin tüm birimlerine dağıtılan yazışmada işçi listelerinin nasıl hazırlanması gerektiği şöyle anlatılıyor:
Personele ilişkin düzenlenecek liste, ihale ihale ayrılmak sureti ile doldurulacak ve dosyaların teslimi elektronik ortamda da teslim edilecektir.FİRMAYA GÖRE BELİRLENECEK
Açıklamadan da anlaşılacağı üzere taşeron (yüklenici) firmada çalışan işçiden daha önemli olan, yapılan ihale ve ihaleyi alan firma. İhale ihale ayrılmasının sebebi konunun firma üzerinden değerlendirileceğinin en güzel işareti olarak karşımızda duruyor. Bu durumda öncelikli olarak taşeron (yüklenici) firma ile ilgili bundan sonra çalışıp çalışılmayacağı sorgulanan en önemli konu olarak değerlendirildiği gerçeği yadsınamaz.
PEKİ NE OLACAK?
Bu gelişmeler değerlendirildiğinde öncelikli olarak BİT, KİT ve belediyelerin iştirakçi kuruluşlarında (yan kuruluşlarında) çalışanlar yeni düzenlenen kanunla kadroya geçemeyecek. Aldıkları maaşlarda artış olmayacak, ikramiye alamayacak, sosyal haklardan yararlanamayacak ve sendikaya üye olamayacak.
GÖRÜNMEYEN KISIM
Yeni düzenlenen kanunla iştirakçi kuruluşların yaptığı ihalelerde hizmet alımı yapan taşeron (yüklenici) firmalarda çalışan taşeron işçileri hak kazanmasına rağmen hepsi bu haktan yararlanamayacak. Çünkü taşeron işçi bu hakkı kazansa da, işin görünmeyen kısmı olan çalıştığı taşeron (yüklenici) firmanın durumu aslında işçinin geleceğini belirleyecek. Aslında bu durumda taşerona kadro müjdesine yanıt olarak ‘KİT yok, BİT yok, taşerona da kadro yok’ gerçeği ortaya çıkıyor.
SENDİKACILAR NE DİYOR?
Konuyla ilgili olarak bilgisine başvurduğum DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Cemal Aybar ve Hak-iş Konfederasyonu Antalya İl Başkanı, Hizmet-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Talha Kandil konuyla ilgili olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte onların açıklamaları:
------------------
DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Cemal Aybar:
Korkunç bir dram yaşanıyor
DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Cemal Aybar, konuyla ilgili şunları dile getirdi: “Zaten belediyelere ve il özel idarelerine kadro yok. Bu kapsam dışında yani kadro sadece yerel bütçeye bağlı kuruluşlara var.
AMAÇ İŞÇİ ALACAKLARINDAN KURTULMAK
İşin özü şu aslında, Karayolları’nda olduğu gibi işçi alacaklarından kurtulmak. Şöyle bir örnek vereyim; benim üyelerimden bir kısmı, örneğin buradaki AÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ndekilere kadro verecekler. Neden? Biz burada muvazaa davası açmıştık, yani ileri çalıştırma davası. Bu muvazaa davasını kazandıktan sonra da alacak davaları açmaya başladık.
500 DAVA DAHA VAR
Yani ben asıl işi yapıyorsam bu ücreti almalıyım anlamında. Aşağı yukarı 350 civarında davamız bitti. Arkadaşlar paralarını aldılar ama devam eden 500’e yakın davamız var. Buradan feragat ederseniz size kadro veriliyor. Yani amaç burada taşeron işçisinin oluşmuş olan alacaklarından kurtulmak. Öncelikli hesap. Nasıl Karayolları 30 trilyon lira alacaklarından kurtuldular, feragat etti işçiler, olay bu. Ama zaten belediyeler ve il özel idarelerini kapsıyor diye bir şey zaten yok.
UCUBE YARATILDI
Bakanın kendi ifadesinde ‘biz bir ucube yarattık bunu nasıl çözeceğiz’ diyor. Gerçekten de bir ucube yaratıldı taşeron diye. Diyelim ki İzmir’de İz Enerji diye bir şirket var. İstanbul’daki belediyelerde var, CHP’li belediyelerde de var. Zaten birçok işi kendi şirketindeki işçilerine gördürüyordu ama taşeron şirketler yapıyor görünüyordu.
BASKI YAPTIK
Güvenlik soruşturması altında bir de kadroya geçecekler diye taşerondan evrak istediler. Bunun üzerine biz İçişleri ve Çalışma Bakanlığı’na baskı uyguladık. İçişleri Bakanlığı valiliklere bir genelge gönderdi. Zaten bu işçiler iştirakte çalışıyor, çalışmaya başladıklarında evrak almadınız mı? Alınan evrakı yeniden almayın diye. Derseniz ki bu işçilerden neden bu belgeler isteniyor diye, neden soruşturma yapılıyor diye, başlı başına bir saçmalık, zaten kadro bile vermiyorsunuz!
GÖSTERMELİK KADRO
Göstermelik de olsa kimi kurumlarda birkaç kadro var ama değişen bir şey yok. A şirketinde çalışırken, B şirketinde çalışacak sonuçta, yine asıl işçi değiller. Ama devlet memurunun işe başlangıcındaki bire bir aynı işlemlerden geçiriliyorlar. Akıl sağlığı raporları isteniyor bilmem ne isteniyor bunların hepsi parayla oluyor. Hastaneler bunu bildiği için ücretleri yükselttiler. İnanın şuan korkunç bir dram yaşanıyor.
-----------------------
Hak-iş Konfederasyonu Antalya İl Başkanı
Hizmet-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Talha Kandil:
Hak-iş Konfederasyonu Antalya İl Başkanı ve Hizmet-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Talha Kandil, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Kadrodan taşeron işçiler faydalanacak. Örnek veriyorum; Antalya Büyükşehir Belediyesi yan kuruluşu Ulaşım A.Ş.’nin taşeron şirkette çalışan kişiden taşeron hizmetleri alınıyor, izin alma belgeleri var, bunlar da nelerdir? Güvenlik hizmetleridir. Bunlar da aynı şekilde müracaatlarda bulunacaklar, hiçbir sıkıntı yok, zaten başvurular da alındı.
ONLARIN DİLEKÇE VERMESİNE GEREK YOK
Ayrıca diyelim ki; Antalya Ulaşım A.Ş. kendi yönetim bünyesinde çalıştırdığı işçi var. Şirket olarak onlar zaten belediyenin kendi bünyesinde istihdam edildiği için bu kişinin dilekçe vermesine gerek yok. Kararnamede açıkça belirtilmiş mevcut, işçi maaşıyla birlikte işe geçecek sözleşme bitene kadar sözleşmeden yararlanacak. Örnek veriyorum; şu an da mesela güvenlikler için bir toplu iş sözleşmesi baz alınmamış ama Antalya Ulaşım A.Ş.’nin bir toplu sözleşmesi var. O arkadaşlarımızla mevcut toplu sözleşmesi bittikten sonra işçi daha sonrası için faydalanmaya başlayacak.
İŞÇİLERİMİZE ANLATTIK
Biz ayın ikisinde yılbaşından sonraki gün araziye indik ve tüm işçilerimize tek tek anlattık. Akıllarda soru işaretleri vardı. Kıdemlerimiz ölecek mi, ihbarlarımız gidecek mi, izinlerimiz yanıyor mu tarzı sorular oldu. Bu soruları da zaten kıdemleri ve ihbarlarımız saklı kalmak üzere kararnamede yazdığı için arkadaşlarımızın sorunlarını giderdik ve rahatça dilekçelerini imzaladılar. Bizim teşkilatlarımıza, belediyelerimize hiçbir şekilde olumsuz geri dönüş olmadı şimdiye kadar.
10 BİNİN ÜZERİNDE İŞÇİ
Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz, Cumhurbaşkanımızın yaptığı bu şey büyük bir gelişimdi. Taşeron kadrosu yıllardır beklediğimiz bir şeydi zaten. Şimdi arkadaşlarımız Nisan’ın ikisinde geçecekleri şirketleri bekliyorlar. Belediyelerdeki toplam rakamı bilmiyorum. Toplam rakam yok ama Büyükşehir’de var 5 bin kişi, ASAT’ta var 1.800 kişi, Kepez’de 800 kişi var aynı şekilde Kumluca’da var. Konu, 10 binin üstünde kişiyi etkiliyor.”
Yorumlar
Kalan Karakter: