Siyaset zordur. Hele hele siyasetle birlikte belediye başkanlığı yapmak, siyaset, belediye başkanlığıyla birlikte bir de belediyede insan yönetimini gerçekleştirmek daha da zordur.
Belediye başkanlarına baktığınızda ya siyaseti iyidir, ya belediye başkanı olarak vatandaşa dönük ilişkiler iyidir ya da belediyeyi adeta bir şirket yöneticisi gibi iyi yönetir. Hepsini bir arada bulabileceğiniz belediye başkanı sayısı parmaklarınızı geçmez.
Antalya’ya geldiğim günden itibaren belediye başkanlarını takip ediyorum. Çalışmalarını, siyasetini, vatandaşla ilişkilerini…
Gözlemlerim sonunda öne çıkan isim Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal oldu. Olaylara sakin yaklaşımı, siyasette şov yapmadan, geri planda kalarak yaptığı hamleleri, belediye içindeki disiplinini, hizmete geçirdiği çalışmaları yerinde incelemelerini ve özellikle vatandaşla diyaloglarını takip ediyorum. Özellikle çocuklarla ve engellilerle diyalogları çok iyi olan Başkan Ümit Uysal’ın bir de siyaset yapıyorum diyerek vatandaşların her istediğine ‘evet’ dememesi her baba yiğidin harcı değil. Yol yapmak, çöp toplamak, park açmak Başkan Uysal için zaten konuşulması gerekenler değil, insana dokunmak adına kiminin başkan amcası, kiminin başkan kardeşi, kiminin başkan evladı olmuş. Vatandaş özel olduğunu hissetmek ister. Başkan Uysal, en zoru başararak vatandaşa özel insan hissini veriyor. Doğru iletişime bir sevgisini katan Başkan Uysal, yapmacık tavırlar içinde olsaydı onu önce en yakınındaki seçmeni, belediye çalışanı ve kendi partilisi anlardı. Doğru bildiğimi en doğru şekilde yaparım hissiyatını veren, oy kaygısı hissetmeyen Başkan Uysal, birçok siyasetçiye örnek olmalıdır.
Bu nedenle hakkında ne yalancı, ne dolandırıcı, ne yapmacık, ne de yanlış adam cümlesi kullanılmaması da bunun en güzel örneğidir. Başkan Uysal’ı en fazla sinirlendiren konu ise, haksız yere eleştiri yapılması. Haksızlığa uğradığında karakterinden dolayı saygısızlık yapmamak, kavga etmemek adına sadece hizmetlerini anlatarak, duruşunu sergileyerek cevap vermesi her baba yiğidin harcı da değil. Şu gerçeği de en az Başkan Uysal kadar hepimiz biliyoruz; Başkan Uysal, denizin üzerinde yürüse bile ilk olarak kendi partilisi ardından da siyasetçiler tarafından eleştirilecektir.
Bu nedenle birilerinin yapması zor olsa da Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek gerekiyor. Öyle değil mi?
İyi haftalar
UNUTMA
Havayolu şirketlerine müjde
Havayolu işletmelerine Hazine destekli kefalet sistemi ile kredi kolaylığı sağlanacak. Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanacak Hazine Desteğine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Bakanlar Kurulu Kararı, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre turizm sektörünün içinde bulunduğu olumsuz dönemi en az zararla atlatması amacıyla tarifeli ticari hava taşımacılığı yapmaya yetkili kılınan ve Türkiye'den yurt dışına tarifeli sefer düzenleme izni bulunan havayolu işletmelerine de Kredi Garanti Fonu (KGF) kefaletiyle kredi sağlanabilecek. Havayolu işletmeleri bu çerçevede 2016 Hazine destekli kredi kefalet sistemi kapsamında yüzde 75 kefalet oranı ile kredi kullanabilecek. Sağlanacak kefalet tutarı yararlanıcı başına, filosundaki uçak sayısı 5 ve üzeri olanlara 15 milyon doları, 10 ve üzeri olanlara 25 milyon doları, 20 ve üzeri olanlara ise 45 milyon doları geçemeyecek.
Firmalara kullandırılacak kredilerin vadesi asgari 6 ay, anapara ödemesiz dönem en fazla 2 yıl olmak üzere azami 8 yıl olacak. Ödemesiz döneme ilişkin faizlerin 1 yıllık dönemler sonunda tahakkuk ve tahsil edilmesi esas olacak. Yararlanıcılardan bir defaya mahsus 5 bin lira başvuru ücreti ve her yıl bakiye kefalet tutarı üzerinden yüzde 1 komisyon alınacak.
GÜNÜN SÖZÜ
En kötü öğretmen deneyimdir. Hep önce sınav yapar sonra öğretir. Benjamin Franklin
GÜNÜN FOTOSU
Yorumlar
Kalan Karakter: