Kimi zaman kısa bir süre durur ve düşünürüm. İşte böyle bir anda kendime şu soruyu yönelttim: “Mutluluğun haberini yapabilir misin?”
Mutluluğun haberi benim için; vatana, millete fayda sağlayacak işlerin manşetlere taşınmasıdır. İyi olanı alkışlamak, yanlış olanı uyarmak adına…
Geriye doğru dönüp baktığımda gazetecilikte temel felsefem bir kişi gerek toplum vicdanında, gerekse hukuksal alanda yanlış yapmışsa nasıl haber olabiliyorsa, hizmet verdiği kente ve ülkesi adına yaptıklarını alkışlayan haberlerin de yapılması gerekir.
Tarihe not düşmek adına mesleğimi her daim bu şekilde icra ettim. Oysaki, günümüzde basının karşı karşıya geldiği ya da bir yanlış karşısında haber yaptığı kişi veya kurumların alkışlanacak hizmet haberlerine gazete sayfalarında ya da ekranlarda yer vermez. Bir anlamda gazeteci hüküm vererek, sayfalarını ve ekranlarını o kişiye kapatır.
Bu nedenle, yönetimimde olan Hürses Gazetesi’nde manşette eleştirisel haber yaptığımız kişi ya da kurumun haberini görürken, başka bir sayfamızda eleştirilen kişi ya da kurumun takdir edilen bir hizmet haberini de okuyabilirsiniz.
Peki, alkışlanan, takdir görülen haber mutluluğun haberi midir?
Bana göre, hayır…
Çünkü, seçilen ya da atanan kişi oturduğu koltuğu gereği yapmasını gerekeni yapmıştır. Bize de gazeteci olarak bunu kamuoyuna duyurmak düşer. Bu nedenle belediye başkanlarının, kurum genel müdürlerinin şunu da yaptık, bunu da yaptık diyerek açıklamalarında takdir beklemesi kadar abes bir durum yoktur. Tıpkı benim gazeteci ve köşe yazarı olarak ‘bakın okuyucularım köşe yazıyorum’ demem gibi bir durumdur.
Bu anlamda baktığınızda hizmet vatandaşa bir lütuf değil, koltuklarda oturanlar için zorunluluktur. Konuyu dağıtmadan şunu da dile getireceğim; Yılın belediye başkanı, yılın bürokratı gibi tanımlamalarla kimin derneği ya da kimin kuruluşu olduğu bilinmeden tomar tomar dağıtılan koca koca plaketler anlamsızlıktan öte insanın yapması gerekeni yaptığı için kendi kendini alkışlamasından öte değildir!..
Hizmet tanımlamasını doğru yapmadığımız sürece anladığım şudur ki, ben mutluluğun haberini yapmadım, yapamadım.
Umudum var mı? Evet…
Kalın sağlıcakla…
Yorumlar
Kalan Karakter: