Son günlerde gerek uluslararası politika, gerekse Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) ağız kavgalarından siyasi partilerin iç yapılarında neler yaşandığı gündeme gelmiyor. Aslına bakarsanız hepsi 2019 yılında yapılacak yerel ve genel seçimlere hazırlık yaptığı mesajını verse de, iç kavgaları gözlerden kaçmıyor. Kamuoyu önünde birbiriyle kavga edenler, siyasi partilerinde de kendi kavgalarını veriyor. 2018 yılına sayılı günler kala siyasi partilerin durumunu değerlendirdiğimizde bakın ortaya neler çıkıyor.
AK PARTİ
Ak Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, her fırsatta 2019 seçimlerine dikkat çekse de, parti içinde devam eden kongre süreçleri seçime hazırlık konusunda işleri yavaşlatıyor. Bireysel seçim çalışması yapanlar dışında özellikle Antalya’nın da içinde bulunduğu birçok ilde başkanların görevine devam etmemesi için parti içinde mücadele sürüyor. Kongre sürecinde genel merkezin verdiği mesaj değişim olsa da, ortaya çıkan gerçek fabrika ayarlarına dönme noktasında değerlendiriliyor.
BÜTÇEYE ARA, UYUM YASALARINA START
Bir taraftan kongre süreci de devam ederken TBMM’de de bütçe görüşmeleri sürüyor. Ak Parti bakan ve milletvekilleri bütçe görüşmelerinde adeta 15 yıllık iktidar sürecine karşı eleştirilerde bulunan CHP ve HDP ile meclis kürsüsünden yanıt veriyor. Bu nedenle TBMM’de son günlerde gerek sözlü, gerekse fiziksel kavgalara şahitlik ediyoruz.
Ancak Ak Parti’nin bir an önce seçim startı verip, harekete geçmesi hatta başkanlık sistemine geçiş nedeniyle acilen uyum yasalarını çıkarması gerekiyor. Bu nedenle bugün (22 Aralık) itibariyle bütçe görüşmelerine ara verilmesi gündemde… 9 Ocak’a kadar bütçe görüşmelerine ara vermeyi planlayan Ak Parti, uyum yasalarını çıkarmak adına önemli adım atmayı planlıyor. 12 kişilik ekip, konuyla ilgili çalışmalarını tamamladı, şimdilerde ise parti içinde detaylar değerlendiriliyor.
DARALTILMIŞ SEÇİM SİSTEMİ
Uyum yasaları çerçevesinde daraltışmış seçim sistemi ve partilerin genel seçimlerde yapacağı ittifakların önünü açacak yasal düzenlemeyle ilgili çalışmalarını tamamlayan Ak Parti, 2018 yılının ilk yasama gününde konuyu gündeme getirecek. 2019 seçim yılı öncesi uyum yasalarının bir an önce hayata geçmesini hedefleyen Ak Parti, bu sistem ile MHP ittifakını da planlıyor. Bildiğiniz gibi 1995 yılında ilk kez daraltılmış bölge sistemi uygulanmıştı. Daraltılmış bölge sistemiyle iki taraflı bakış açısı oluşuyor. Bir tarafta sadece isimler seçilirken, diğer taraftan da partiler seçiliyor. İngiliz modeli olarak bilinen her seçim çevresinin bir milletvekili çıkarması yani seçim çevresinde en çok oyu alan partinin milletvekilliğini almasına dayanan dar bölge seçim sistemi, Türkiye’de 550 ayrı seçim çevresi olmasını öngörüyor. Ak Parti hükümetinin üzerinde çalıştığı dar bölge seçim sistemi halen Birleşik Krallık’ta uygulanıyor.
YENİ YIL, YENİ KABİNE
Kongreler, bütçe görüşmeleri, uyum yasaları, değişim, 2019 seçimleri gündeminden çıkmayan Ak Parti, yeni yıla yeni kabine ile girmeyi hedefliyor. 2019 yılı seçimlerine endekslenen Erdoğan’ın seçimlere güçlü bir kabine ile girmeyi hedeflediği Ankara kulislerinde en çok konuşulan konular arasında yerini alıyor. 2018 yılının ilk aylarında Erdoğan’ın kabineyi değiştireceği bu konuyla ilgili olarak özellikle seçime endeksli isimler üzerine durduğu dile getiriliyor.
***
CHP
Ana Muhalefet Partisi CHP, her geçen gün muhalefetini arttırsa da, parti iç iktidar mücadelesini şu dönemde kongre sürecinde yaşıyor. Adam adama markaj alışkanlığı ve çok sayıda adayın farklı söylemlerle kongre sürecini yaşaması parti içi mücadeleden tabanın enerjisi 2019 seçimlerine kalmayacağı gözleniyor. Kırgın ve küskünler yaratmamak adına her ne kadar CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, adalet ve demokrasi adına kimsenin müdahalede bulunmamasını istese de, illerde parti içi mücadele her şeyin önüne geçiyor. Bu durum da CHP’nin önünde sorun olarak duruyor. Özellikle yerel seçimlerde iddialı olan CHP’de birçok aday üzerinden gelecek il başkanı ve yönetiminin 2019 yerel ve genel seçimlerinde aday belirlemede ve seçim çalışması yapmada etkin olacağı düşünüldüğünde ortaya genel merkez ve tabanla uyum sorunu yaşayan il başkan ve yönetimle karşı karşıya kalma riskini taşıyor. Bu ihtimal özellikle yerel seçimlerde CHP’nin sahada başarısızlığına neden olacağı ve seçimlerde hedefe ulaşmada olumsuz anlamda etkileyeceği kongre süreci yaşandığı bu günlerde partinin en önemli konusu haline geldi.
MYK ÜYELERİ BİRLEŞTİRİCİ OLMALI
Son CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında dile getirdiğim konuyu CHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Haluk Koç gündeme taşıdı. Koç, MYK’da şu öneride bulundu: “2019 seçimleri Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli bir seçim. Bu süreci parti olarak sağlıklı bir şekilde yürütmemiz gerekiyor. Bunun için de fedakar örgütümüzü kırmamamız gerekiyor. MYK üyeleri, teşkilatlarda ayrıştırıcı değil birleştirici olmak zorundadır. Taraf değil tarafsız olmak zorundadır. MYK üyelerinin, örgütlerimizde taraf olması kadar yanlış bir şey olamaz. Genel Başkanı, zor durumda bırakacak hal ve hareketlerden kaçınmak zorundayız. Bırakalım, örgütlerimiz demokratik hakkını sonuna kadar kullansın. Biz de tarafsız kalarak bu demokratik yarışa katkı sunalım.”
KAVGA EDENLERE SERT UYARI
Adam adama markajın önüne geçip, seçim öncesi kırgın olanların sayısını azaltmayı hedefleyen Kılıçdaroğlu ise, MYK’de bu durum karşısında çok önemli uyarılarda bulunarak, aslına bakarsanız örgütlere ve tabanına mesaj verdi. Yorumsuz olarak aktarmak gerekirse Kılıçdaroğlu, “Türkiye’ye çok partili sistemi getiren parti olarak, parti içi demokrasi konusunda da ülkemize örnek olacağız. Bir kişiyi küstürmek yok. Demokratik yarış sonucunda kaybeden gidip kazananın elini kaldıracak. Küsmek, darılmak, kavga etmek yok. Kavga edenlerle yolumuzu ayıracağız. Bizim, kendisi için değil, partisi ve ülkesi için çocuklarının geleceği için mücadele edecek dava adamlarına ihtiyacımız var. Buna uyan herkesin başımızın üzerinde yeri vardır” dediği öğrenildi.
KONGRELER DAHA COŞKULU GEÇECEK
Kongrelerin daha birleştirici ve coşkulu geçmesi adına CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun genel merkez yöneticilerini uyardığı hatta kendi programlarını da il kongrelerine katılmak üzere dizayn ettiği Ankara kulislerinde konuşulan konular arasında yerini alıyor. CHP milletvekilleri ve genel merkez yöneticilerinin bu nedenle 2018 yılının ilk haftalarında seçim bölgelerinde kalarak, kongre süreciyle ilgilenecek.
SEÇİM STARETEJİSİ
Kongre süreçleri, sert muhalefet dışında Kılıçdaroğlu aynı zamanda kurmaylarıyla birlikte öncelikli olarak yerel olmak üzere 2019 yılı seçimlerinde kullanacak argümanlar için hazırlık yaptığını dile getirmek istiyorum. Demokrasi adına vurgu yapılarak seçimde özellikle özgürlükler, adalet ve ekonomi üzerine seçim stratejilerinin belirlenmesini isteyen Kılıçdaroğlu’nun aynı zamanda seçim sürecine kadar yolsuzlukla mücadele noktasında daha fazla dosya sallarken televizyon ekranlarından izleyeceğimiz şimdiden görünüyor.
***
MHP
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin özellikle Erdoğan’ın aldığı kararları destekleyici söylemleri tabanı ciddi manada rahatsız etse de, tasandan ülkücü disiplini, itaat kültürü nedeniyle ses çıkmıyor. Ancak kendi iç yapılarında bu durumdan rahatsız olanlar oldukça fazla…
Özellikle yerelde belediye meclislerinde Bahçeli’nin bu tutumunun ardından belediye meclis üyelerinin Ak Partili meclis üyeleriyle birlikte el kaldırması il teşkilat yöneticilerinin muhalefet yapma gücünü elinden alıyor. Bu durum da vatandaşın tepkisi olarak geri dönüşüm yaşıyor.
CUMHURİTTİFAKI
Bahçeli’nin ‘Cumhurittifakı’ adı altında Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ittifak yapacağının 2019 seçim yılı öncesi açıklaması MHP’nin ne kazanıp, ne kaybettiğini şimdiden gözler önüne sereceğe benziyor. Her ne kadar Bahçeli, 2019 seçim yılına hazırlık adına yüzde 10 barajının kalması adına adım atıp bir de cumhurittifak çağrısı yapsa da, Ak Parti çalışmasını tamamladığı uyum yasaları çerçevesinde seçim barajının yüzde 10’da kalmasında kararlı görünüyor.
YÜZDE 10 BARAJI KALKMAYACAK AMA
Bahçeli’nin bu durumda evdeki hesabı, çarşıya uymuyor. Genel Başkan Bahçeli’nin ağzından çıkan her sözü dikkatle takip eden il teşkilatları ise, ne olacağı belirsiz sadece parti tabanını ziyaretlerle gününü kurtarmaya çalışıyor. Ak Parti, her ne kadar Bahçeli’nin isteği olan yüzde 10 barajı kaldırmamakta kararlı olsa da daraltılmış bölge sistemiyle aslına bakarsanız MHP’ye istediğini verme adına önemli bir adım atıyor.
ÇÖZÜM YASASI
Ankara kulislerinde ‘Yüzde 10 seçim barajı kaldırılmayacak ama neden MHP ile ittifak yapacaksınız?’ yeni en güzel cevabı Ak Partililer veriyor: “Daraltılmış bölge sisteminde üç partinin aynı anda olmasına imkan olmayacak. Bugünkü tabloya bakıldığında 2019 genel seçimlerinde TBMM’ye Ak Parti ve CHP giriyor. CHP’nin devre dışı bırakılması adına MHP ile ittifak yapmak bu sorunu çözüyor.”
Siyasetin adı strateji belirlemektir. Belirlenen strateji tutar mı, tutmaz mı bilinmez ama bir an önce bu gerçeklerin başta MHP’nin il yönetimlerine oradan da tabana uygun dille anlatılması gerekiyor. Çünkü MHP’de küskün ve sessiz bekleyen çok sayıda partili olduğu hepimizin bildiği bir gerçek…
***
İYİ PARTİ
Çıkışı ile Ak Parti ile MHP’yi oldukça rahatsız eden İYİ Parti, beklenen rüzgârı estirmekte yeterli olamadı. Parti oluşumu açıklanmadan her kesimden adeta umut olarak değerlendirilen İYİ Parti, 25 Ekim tarihinde çıkış yaptıktan sonra elindeki ivmeyi iyi değerlendiremedi. Bir de bunun üzerine yanıt bekleyen birçok soruyla karşı karşıya kalan İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener, her konuyla uğraşmak zorunda bırakıldı.
SAHA YERİNE PARTİ İÇİNE BAKMAK
İl Başkanları atamasının ardından Türkiye geneli teşkilatlandırmaya baktığınızda zamanını ve enerjisini sahaya yansıtması gerekenler, il yönetimlerine belirlemede fazla vakit geçirdi. Birçok il de hala yönetimlerin belirsiz olması, parti içinde koltuk kapma kavgasının yapılıp, yapılmadığı sorusunu da beraberinde getirdi. Per ne kadar MHP’nin bir uzantısı olmadıkları konusunda Akşener’in söylemleri olsa da seçilen Türkiye genelinde belirlenen il başkanlarının ülkücü kökenli olması dikkatlerden kaçmadı.
2018 YILININ EN ÇOK KONUŞULANI
Proje partisi oldukları noktasında suçlamalarla da karşı karşıya kalan İYİ Parti, şimdilerde ABD´li yayın kuruluşu Polıtıco tarafından bu yıl 3’üncüsü düzenlenen siyasi liderler, iş dünyası liderleri, sanatçı ve yazarlar listesine; 13. sıradan girdi. Bu durum farklı görüşte vatandaşın özellikle sosyal medya üzerinden eleştirilerine maruz kaldı. Akşener’in başarılı olup, olamayacağını bilemem ama 2018 yılında en çok konuşulan partinin İYİ Parti, siyasi parti genel başkanı olarak da Meral Akşener’in çok konuşulacağı kanaatini taşıyorum.
CHP İLE İTTİFAK MESELESİ
Daha İYİ Parti ortaya çıkmadan yeni oluşumun yerel seçimlerde CHP ile ittifak yapacağı iddiaları aslına bakarsanız her iki partiye de puan kaybettirdi. Vatandaş hala ‘CHP iktidar olacağına emin değil..!’ psikolojisi içine girerken, İYİ Parti’nin de ‘estirdiği rüzgara karşı gücünü görmüyor mu?’ Yorumlarını beraberinde getirdi.
MHP’NİN DEĞİL CHP’NİN KAYBI
CHP ile ittifak söylemleri şimdilik hayata geçmesiyle böyle bir iddia karşısında oluşacak senaryoları düşünmemek elde değil. İYİ Parti’nin her ne kadar MHP’ye puan kaybettireceği dile getirilse de, CHP ile ittifak söz konusu olduğunda en fazla sosyal demokratların puan kaybedeceği kaçınılmaz gerçek olur. Bu durumda İYİ Parti, iktidar basamaklarını çıkmak adına CHP’yi kullandığı ortaya çıkacaktır.
2018 yılı siyasette en hareketli günlerin yaşanacağı hatta seçimlere bir yıl kala ülke genelinde adeta erken seçim varmışçasına sahada, TBMM’de, parti içinde büyük kavgaların, hesapların yapıldığı bir yıl olacak.
Kalın sağlıcakla…
Yorumlar
Kalan Karakter: