Genelde yeniden doğma hakkındaki düşünceler birçok kişiyi düşündürmüştür. Birçok kişiye göre insan dünyaya gelmekle enkarne olur, ölmekle o enkarnasyon sona erer. Tekrar doğarsa yeni bir enkarnasyon başlamış olur. Bu mudur? bu kadar mı yani?... Bir de insana göre karma var. Karma, bir önceki yaşamımızın sonuçlarının bu yaşamımızı etkilemesidir.
Bir Hadiste göre; "İki günü aynı olan kişi kayıptadır” der. Bunu her sabah uyanmak, yeni bir yeniden yapılanma ve her akşam uyumak o günün içindeki yapılanmanın son bulması anlamında düşünebiliriz. O zaman karma da dünün sonuçlarıyla, bugün karşılaşmaktır. Şöyle de diyebiliriz; ömür günlük yeniden yapılanmalar ve günlük karmalardan oluşur. Eğer dünkü günün sonuçları bugün bizde değişim yaratmıyorsa yeniden yapılanma hiç bir kazanç sağlamadan tekrarlanıp gidiyor demektir. Neden gençler düşünebilse, yaşlılar yapabilse denir? Çünkü kişi, gençliği gibi değildir, daha yüksek bir zihin basamağına yükselmiştir ve daha doğru düşünebilmektedir.
Her gün farkında olmadan birçok etki altında kalıyoruz. Doğada zehirli bitkinin hemen yanında zehrin etkisini giderecek şifalı bir otun bulunması gibi, günlük yaşamda bizi üzen, yaralayan olaylarla, şifa veren olayların iç içe olması şeklinde tezahür eder. Hedef, bizde zihniyet değişimi yaratarak olaylardan etkilenmeyecek bir dinginliğe ulaşmak olmalıdır. Enkarnasyon değişim fırsatıdır; değişim ve enkarnasyon ‘an’ içindedir. Her an doğarız ve her an ölürüz.
Hangi zamanı yaşarsak yaşayalım, en önemli zaman içinde bulunduğumuz şu andır. Yani ‘şimdi’dir… En önemli kişi bu anda birlikte olduğumuz insandır, kim olursa olsun. En önemli iş şu anda yapmakta olduğumuzdur, ne olursa olsun. En önemli duygu bu andaki duygumuzdur, nasıl bir duygu olursa olsun. Ve biz bütün bunlarla şu anda yeni bir enkarnasyona geçeriz veya yıllar öncesinin enkarnasyonunu tekrarlar dururuz.
Sevgiler…
Yorumlar
Kalan Karakter: