16 Şubat Cumartesi günü trafikte, geniş bir caddede normal bir hızla seyir halindeyim. Sağ tarafta ara sokakta bir araç duruyorken birden hareket edip gelip benim aracıma önden vurdu. Tampon ve çamurluk kırıldı. Durdum, baktım halimize. Sakin ol kim bilir ne var bu olayda dedim.
Adı Ramazan. "Ah be Ramazan neden dikkat etmedin, neyse sakin ol, bir bakalım halimize" dedim.
Ramazan, " pazardan çıktım. Çorap satıyorum. Bir süre önce abimle ortaklığımız bozuldu. Birden işsiz kaldım. Kayınpederim bir miktar destekte bulundu. Toptan çorap aldım. Pazarlarda satıyorum. Az önce pazar yerinden çıktım. Üç beş çift sattığım çorapların parasını da tezgah kirası olarak verdim. İki yaşında bir kızım var. Ben şimdi eve bir ekmek alamadan nasıl giderim." diye hikayesini ayaküstü anlattı.
"Hasarı Kasko öder" dedim. "Arabanızın değeri düşer" dedi.
"Önemli değil, kaç yıl sonrasını şimdi düşünmek anlamsız." dedim.
Öylece baktı, boynu bükük çaresiz.
Arkadaş gruplarımda paylaştım, haber verdim, duyan arkadaşlarım geçmiş olsun derken olayın hikayesinden etkilendiler.
Her Cumartesi pazarına topluca gidip Ramazandan çorap almayı kararlaştırdık.
Bu olay sıradan bir kaza değil Ramazanla yolumuzun çakışması gerekiyormuş. Yardım ettiğim okullardaki çocuklar için çorapları toptan alacağım yer belirlendi artık. Madde değil Mânâ"ya bakmak lâzım.
Yorumlar
Kalan Karakter: