Antalyaspor, tarihinin en kötü günlerini geçiriyor.
Geçmişte çok kötü günler yaşayan Antalyaspor; bu kadar sahipsiz, bu kadar karamsar ve bu kadar çaresiz kalmamıştı.
Zaten beni en çok üzen de bu çaresizlik.
Kötü günler gelip geçer, ancak son birkaç haftadır yaşanan çaresizlik uzun yıllar akıllardan çıkmayacaktır.
Daha ligin ortasındayız, hiçbir şey için geç kalınmış değil ancak, dediğim gibi yaşadığımız bu çaresizlik uzun yıllar hafızalarımızdan silinmeyecek gibi duruyor.
Başkan bıraktı.
Yönetim kendi içinden yetkiyi eline alacak, takımı toparlayacak, sahipsiz bırakmayacak bir isim bile belirleyemedi.
Bırakın başkanlık yapacak kişiyi, takımda ağabeylik yapacak bir kişi dahi çıkmadı.
Menez gibi Nasri gibi önemli oyuncuların böylesine zor dönemlerde inisiyatif almasını, takım içinde elini taşın altına sokmasını beklerken, gemiyi ilk terkeden olmalarını izlemek gerçekten acı veriyor.
Yılda 1 milyon TL alan futbolcunun sahada canını dişine takarak oynamasını izlerken, 16 milyon TL alan futbolcunun kimseye haber vermeksizin ülkesine gittiğini gördükçe ve buna göz yumulduğunu bildikçe içim acıyor.
Antalyaspor'da herkes kafasını kuma gömmüş durumda.
Bir zamanlar havalı havalı gezen, Antalyaspor'u kendi yaratmışçasına, etrafındaki insanlara yüksekten bakanlar nedense bugünlerde ortada yok.
Eserinizle gurur duyabilirsiniz.
Bu kulüp kimsenin oyuncağı değildir.
Bu kulüp kimsenin rant kapısı değildir.
Bu kulüp kimsenin babasının malı da değildir.
Bu kulüp Antalya'nın ve Antalyasporlularındır.
Yönetemiyorsanız artık daha da zarar vermeden bırakıp gidin.
Yorumlar
Kalan Karakter: