Ailenin ikinci evladı olan bebeğe babası; ‘Cesur’ adını vermişti.
Kulağına da ‘Hayatın boyunca adın gibi cesur olasın, yiğit olasın’ diye seslenmişti.
Minik Cesur’un futbol sevgisi Florya’ya taşındıkları zaman başladı.
Okul bittikten sonra hemen toprak sahaya gidip top peşinde koşuyorlardı.
Mahalle arkadaşları ile Tayfunspor diye bir takım bile kurdular, forma da yaptırdılar kendilerine.
Edirnekapı’da düzenlenen bir turnuvada Tayfunspor şampiyon oluyor ve Cesur da o turnuvada 30 gol atarak gol kralı oluyordu.
İşte o zaman futbola olan merakı, yeteneği keşfedildi minik Cesur’un.
Galatasaray seçmelerine girdi ve seçilmeyi de başardı.
Belki de hayatının değişti gündü o gün…
Kaleci olmayı çok seviyordu.
Mahalle arasında futbol oynadığı dönemlerde kalecilik yapıyor ve bundan büyük keyif alıyordu.
Ancak Galatasaray’a seçildikten sonra hocaları onun kaleye geçmesini istemedi.
Çünkü onun oyun görüşü diğer çocuklardan çok daha iyiydi.
Daha 16 yaşındayken Almanya’da katıldıkları bir turnuvada Bayer Leverkusen’li yöneticilerin dikkatini çekti ve çok cazip bir teklif aldı.
Ancak genç futbolcu Cesur, Alman yöneticilere; “Ben Galatasaraylıyım, Galatasaray forması giydim, yıllarca da giyeceğim ve ölene kadar da Galatasaraylı olarak kalacağım” yanıtını verdi.
İşte o minik ‘Cesur’ Türk futbolunda, Bülent Korkmaz ismiyle tanındı.
Galatasaray’da lisansı çıktığı dönem, kimliğindeki sorun nedeniyle nüfus cüzdanını değiştirmek zorunda kaldı ve Bülent’in önündeki ‘Cesur’ ismi silindi.
Ancak o yıllarca yeşil sahadaki mücadelesi, azmi, kazanma hırsı nedeniyle Galatasaraylı taraftarlar tarafından ‘Cesur yürek’ lakabı ile anılmaya başlandı.
Hatta sadece Galatasaray’ın değil, tüm takım taraftarlarının saygı duyduğu örnek gösterdiği bir futbolcu haline geldi.
İki cesur yüreğin ise yolları Antalya’da kesişti.
Çünkü Zeki Yıldırım da, kırmızı beyazlı taraftarların Cesur Yürek’iydi.
Antalyaspor alt yapısından yetişmiş, kaptanlığa kadar yükselmiş, küme düştüğümüz zaman sahada Musa Nizam ile birlikte ağlayan iki yürekli, cesur futbolcudan birisi.
Bugün ise o iki cesur ve yürekli futbolcu, çok sevdikleri formalarından uzaklaştı.
Kimin haklı kimin haksız olduğu konusuna girmek istemiyorum ancak, Zeki’ye yapılanlar asla kabul edilebilir şeyler değil.
Şu asla unutulmamalıdır;
Nasıl ki; Bülent Korkmaz Galatasaraylı taraftarlar için ‘Cesur Yürek’se; Zeki Yıldırım da Antalyasporlu taraftarlar için ‘Cesur Yürek’tir’
Ve sonsuza kadar da o şekilde kalacaktır…
Yorumlar
Kalan Karakter: