Antalyaspor’da son günlerin en yoğun gündemi tabi ki Samuel Eto’o.

Akhisar Belediyespor maçıyla; Eto’o’nun, Antalyaspor için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık.

Maçın özellikle ilk yarısında ceza sahası içerisinde bulduğumuz pozisyonlar, Eto’o’ya gelse ne olurdu? diye kendi kendime düşündüm.

Akhisar maçında ortaya konan futbol alkış almış olabilir, hatta sahada mücadele eden futbolcuları kutlaya da biliriz, ancak futbolun tabela odaklı bir oyun olduğunu da unutamayız.

Tabelada üstünlük kuramazsanız, bunun hiçbir anlamı yoktur.

Açıkçası ben, Akhisar maçında ‘Keşke Eto’o oynasaydı’ dedim.

Eminim, tribünde oturan bir çok kişi de benimle aynı düşünceye kapılmıştır.

*****

Maç saatine antrenman koymak da, Antalyaspor yönetimine hiç mi hiç yakışmadı.

Bırakın Eto’o maça gelsin, arkadaşlarını izlesin.

Böyle bir tedbir, takıma daha fazla zarar verir.

Ayrıca neyden korkuyorsunuz?

Ne olursa olsun Samuel Eto’o, bir dünya yıldızı ve bu takımın kaptanı.

Bana göre Eto’o’ya yapılan sadece ‘mobbing’tir.

Kaldı ki, Eto’o’nun geçen sene Antalya’nın ve Antalyaspor’un tanıtımına yaptığı katkılar da ortada.

İşte bu yüzden Antalyaspor yönetimi, Eto’o’yla ‘ego’ savaşına görmek yerine, oturup konuşmalı ve bir yol haritası çizmeli.

Çünkü Eto’o’yu kadro dışı bırakarak onu cezalandırmış olmuyorsunuz; tam tersine Antalya’yı, Antalyaspor’u ve taraftarı da cezalandırıyorsunuz.

*****

Eto’o’nun geçen sezonki performansı asla unutulmamalı.

Geçen sene attığı 20 gol ve yaptığı asistler ile belki de Antalyaspor’un ligde kalmasını sağlayan isim oldu.

Ya geçen sezon Eto’o olmasaydı?

Belki de bu sezon PTT 1. Lig’de mücadele ediyor olurduk.

İşte o zaman ne başkan adayı çıkardı, ne de Ali Şafak Öztürk Antalyaspor başkanı olurdu.

Yani bugün başkan ve yönetim bu koltukta oturuyorsa, Samuel Eto’o’nun geçen sezonki performansı sayesindedir.

Kimse kusura bakmasın…