Prof. Dr. Uçkan, tabakanın ucunun Kıbrıs yakınlarında olduğunu, yatay şekilde Anadolu'nun tabanına doğru ilerlediğini söyledi. Kırılmanın denizde ve derinde meydana gelmesinin, Alanya ve o çizgideki karada çok az hissedildiğini belirten Uçkan, kendisinin de depremi hafif hissettiğini anlattı. Depremin düşük genlikte olduğunu kaydeden Uçkan, "Özellikle yüksek yapılarda daha kuvvetli hissedilebilir. 5.3 orta büyüklükte bir depremdir. Üstelik Alanya ya da Antalya'nın içinde olan bir fay değil. Kocaeli, İzmir ya da Elazığ'daki gibi değildir. Şehrin ortasından geçmiyor. Denizde yaşlı bir tektonik tabaka var. Buradan kaynaklanan, derinde olan bir deprem ve denizdeki hareketliliğin karaya yansımasıdır. Depreme ne kadar uzaksanız o bir avantajdır. Şehrin içinden geçmemesi en büyük avantaj. Alanya ilçesi özellikle batıya göre daha düşük risklidir. Manavgat, Antalya, Kemer, Finike ilçelerinde risk Alanya'ya göre daha fazladır" dedi.
İlerleyen dönemde depremin tekrarlama ihtimaline ilişkin Prof. Dr. Uçkan, "Kıbrıs yakınlarındaki fay yeni depremler üretebilir mi? Üretebilir. O bölgedeki kırık levha Anadolu'nun tabanına doğru ilerliyor. Karada olan bir faydan kaynaklanmıyor. Uç kısmı Kıbrıs yakınlarındaki fayın ilerlemesi ile oluşuyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Uçkan, depremden önlem alınarak korunulabileceğini, özellikle binaların sağlamlaştırılmasının en büyük tedbir olduğunu vurguladı.
İlerleyen dönemde depremin tekrarlama ihtimaline ilişkin Prof. Dr. Uçkan, "Kıbrıs yakınlarındaki fay yeni depremler üretebilir mi? Üretebilir. O bölgedeki kırık levha Anadolu'nun tabanına doğru ilerliyor. Karada olan bir faydan kaynaklanmıyor. Uç kısmı Kıbrıs yakınlarındaki fayın ilerlemesi ile oluşuyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Uçkan, depremden önlem alınarak korunulabileceğini, özellikle binaların sağlamlaştırılmasının en büyük tedbir olduğunu vurguladı.