Sizi 2009 Best Model Of Turkey birinciliği ile tanıdık. 2009 yılından bu yana yer aldığınız projeleri paylaşırmısınız?
2009 yılında Best Model of Türkiye yarışmasında birinci seçildim.Ardından Dünya yarışmasında ülkemi temsil etmek için Bulgaristan'a gidip Best Model of The World’de Dünya üçüncüsü oldum. Yarışmada modellik adına aldığım bu güzel derecelerden sonra birçok yurtiçi ve yurtdışındaki değerli modacıların defilelerine çıkma şansı yakaladım. Kosova FashionWeek'te podyuma çıkan ilk Türk manken oldum ve 3 yıldır baş manken olarak Kosova FashionWeek'te podyuma çıkıyorum. Bu yıl Tunus FashionWeek'te de podyuma çıkan ilk Türk manken olarak birbirinden değerli Tunus'lu modacıların defilelerinde yer aldım. Miami, Paris ve Bulgaristan'da da yine birçok defileye çıktım ve yurtdışında yer aldığım işlerle modellik alanında birçok ödül ve teşekkür belgesi kazandım. Oyunculuk benim için çok daha yeni bir heyecan. Üniversite eğitimim Siyaset Bilimi ve Uluslararası ilişkiler üzerine ve okulda okurken derslerimin yoğunluğundan dolayı oyunculuğa çok sıcak bakamıyordum ve yeterli bir oyunculuk eğitimim de yoktu. Üniversiteden 2 yıl önce mezun oldum ve oyuncu koçum Burak Sarımola'dan oyunculuk eğitimi almaya başladım. Kendimi oyunculuk alanında geliştirdikçe gelen projelere daha sıcak bakmaya başladım ve "Kelebeğin ikinci günü" isimli kısa filmde Hasan Yalnızoğlu ve Alize Gördüm ile birlikte çoklu kişilik bölünmesi yaşayan bir kızı oynadım. Ardından "Şipşak Anadolu" isimli sinema filminde Cengiz Küçükayvaz ve Suna Selen gibi çok değerli oyuncularla oynama şansı yakaladım ve "Hakime Arzu" karakterini canlandırdım. Sonrasında Murat Başoğlu ve Anta Toros ile birlikte "Senden Önce" isimli filmde sağır ve dilsiz bir kızı canlandırdım ve film boyunca işaret diliyle konuştuğum için işaret dili eğitimi aldım. Son olarak Biray Dalkıran'ın "Eski sevgiliyi unutmanın 10 yolu" filminde Zehra karakterini canlandırdım ve en keyif alarak çalıştığım ve içime sinen film oldu diyebilirim. Bu yıl oyunculuk anlamında benim için çok değerli olan "Yılın en iyi gelecek vaad eden kadın oyuncusu" ve "Yılın en iyi çıkış yapan kadın oyuncusu" ödüllerini kazandım.
‘ÇOCUKKEN ÇOK YARAMAZDIM’
Ailenizde başka sanatla uğraşan kişi var mı? Biraz bahseder misiniz? Nasıl bir çocukluk yaşadınız?
Ablam Ebru Polat'ta Kıbrıs Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldıktan sonra hep çocukluğundan beri gönlünde yatan meslek olan şarkıcılık yapmaya karar verdi ve albüm çıkardı. Bende ablamı sahneye çok yakıştırıyorum çünkü sahne ışık isteyen bir iş. Çok iyi isimlerle birlikte çalışarak bu yolda emin adımlarla ilerlediğini düşünüyorum. Çocukluğumda evin küçük çocuğu olmamdan kaynaklı olarak biraz daha sakınılan ve şımartılan bir dönem yaşadım. Çocukken çok yaramazdım, hergün okul çıkışı oyun oynar, bisiklete veya patene binip düşer, mutlaka ya dizimi ya kolumu zedeleyip kanatarak eve dönerdim.
‘İDEALİMDE DIŞİŞLERİNDE ÇALIŞMAK VARDI’
- Üniversite yıllarınızı Kıbrıs’ta geçirdiniz, üniversitenin ilk yıllarında da aklınızda olan birşey miydi modellik?
İzmir Özel Fatih Lisesi’nden mezun olduktan sonra Kıbrıs'ta iç mimarlık eğitimi almaya başladım. Fakat her zaman siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler okumak istemiştim ama puanım yetmediği için ilk yılımda girememiştim. Kıbrıs'ta okurken risk alıp okulu bıraktım ve istediğim bölümü kazanmak için tekrar sınava girip Yeditepe Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü kazandım ve 2 yıl önce de başarı bursu ile mezun oldum. Herzaman çevremdeki arkadaşlarım tarafından yarışmaya girmem konusunda telkin edilen bir insandım fakat idealimde mankenlik değil de herzaman dışişlerinde çalışmak olduğu için sıcak bakmıyordum. Sonra hobi olarak harçlığımı kazanmak için modellik yapmaya başladım ve şansımı yarışmada da denemeye karar verdim. Yarışmada kazandığım güzel dereceler sonrası profesyonel olarak modellik kariyerim de başlamış oldu.
‘ÖZEL HAYATIMLA HABER OLMAK İSTEMEM’
Best Model Of Turkey birincisi olduktan sonra hayatınızda ne değişti? Sorumluluklarınız arttı mı?
Best Model yarışması bana modellik kariyerimde profesyonellik getirerek birçok başarılı defilede yer almamın ilk basamağını oluşturdu. Tabi ki sorumluluklarım daha fazla arttı çünkü yarışmadan sonra popülerliğiniz ve tanınırlığınız arttığı için hayatınıza ve davranışlarınıza daha özen göstermek zorundasınız. Zaten yarışmadan önce de mazbut bir hayat sürüyordum fakat yarışmadan sonra daha çok dikkat etmeye başladım çünkü özel hayatımla haber olmak istemem. Bana göre özel hayatın bir mahremiyeti vardır. Herzaman yaptığım işlerle gündeme gelmeye özen gösterdim. Birçok modelliğe başlayan isim tıpkı bizim bir önceki jenerasyonu örnek aldığımız gibi onlarda bizi örnek alarak başlıyorlar ve ben ,"Modelliğe sizi örnek alarak başlıyorum umarım sizin kadar başarılı işlerde olabilirim." diyen 16-17 yaşlarındaki modellerden bu sözü duyunca çok mutlu oluyorum.
‘AĞLAMA SAHNESİNDE ZORLANDIM’
7 Ağustos’ta vizyona giren ‘Eski sevgiliyi unutmanın 10 yolu’ adlı filmde başrol oynadınız nasıl bir deneyimdi?
Atılgan Gümüş, Orçun Kaptan, Serhat Özcan, Asuman Dabak gibi çok iyi oyuncuyla birlikte başrolde olmak benim için çok keyifli bir okul gibi oldu. Sette onlardan oyunculuk anlamında çok şey öğrendim.
Sahnelerde ve sette zorlandınız mı?
En keyifle çalıştığım setti diyebilirim çünkü oyuncusundan set ekibine kadar herkes projeye inandı ve elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. Bazı sahnelerde zorlandım, örneğin bir ağlama sahnem vardı ve ağlayamadım bir türlü. Fakat Biray hoca yardımıma koştu ve soğan doğratarak beni ağlattı. Onun dışında en zorlandığım nokta ise gülmeden filmde rol yapmaya çalışmak oldu. Çünkü senaryo ve diyaloglar çok komik olduğu için gülmeden durmak çok zordu.
Proje teklif edildiğinde ne tepki verdiniz?
Proje bana ilk geldiği zaman filmin ismini çok sevdim ve merakla okumaya başladım. Okudukça güldüm ve mutlaka bu işin içinde yer almalıyım dedim. Biray Dalkıran zaten işlerini beğenerek takip ettiğim ve çalışmak istediğim bir yönetmendi.
Dizi projesi var mı?
Yeni sezon için görüştüğümüz bir dizi var fakat daha netleşmediği için isim vermem doğru olmaz.
Daha önce dizi projesinden teklif aldınız mı?
Evet daha önce ‘Yaprak Dökümü’nde ve ‘Uçurum’ dizisinde küçük rollerde yer almıştım.
‘İYİ BİR TİYATRO İZLEYİCİSİYİMDİR’
Tiyatro oynamayı düşünür müydünüz?
Tiyatroya başladım,şu an Kayhan Yıldızoğlu ile bir tiyatro oyununun hazırlığı içindeyiz. 1 aydır tiyatro oyunumuzun provalarını yapıyoruz. Oyunumuzun adı "İsimsiz Yıldız". Ben oyunda aklı karışan sevgiyi mi yoksa parayı mı tercih etmesi konusunda karasızlığa düşen ve ani ruh değişimleri yaşayan "Mona" karakterini canlandırıyorum. Oynadığım karakter gerçekten hakkı verilerek oynanması gereken zor bir rol. Bunun için provalara ara vermeden devam ediyoruz. Kendim de iyi bir tiyatro izleyicisiyimdir, seyirciyle karşılıklı oynama fikri bile beni şimdiden çok heyecanlandırıyor.
‘BİRAY HOCA HER ZAMAN ÇALIŞMAK İSTEDİĞİM BİR YÖNETMENDİ’
Bu güne kadar teklif edilen hangi proje sizi çok heyecanlandırdı? Bir projeyi kabul ederken nelere dikkat edersiniz?
Bugüne kadar birçok projeden teklif aldım fakat iş konusunda biraz seçiciyim. Her işte olma gibi bir kaygım yok. Gelen her projeyi menajerim Asil Çağıl ile birlikte inceleyip ona göre karar veriyoruz. Benim için senaryo ve kadro çok önemli. Gelen projelerde tekrar rol olmamasına da özen gösteriyorum, genelde farklı roller ve karakterler oynamanın oyunculuğuma yeni bilgiler kattığına inanıyorum. ‘Eski sevgiliyi unutmanın 10 yolu’ bana ilk teklif edildiği zaman çok heyecanlandım. Çünkü Biray hoca herzaman çalışmak istediğim bir yönetmendi ve oyuncu kadrosu çok iyiydi.
‘ Eski sevgiliyi unutmanın 10 yolu’ filminde canlandırdığınız karakterle benzer özelliğiniz var mı?
Zehra da benim gibi tam tipik bir Türk kızı, hafif nazlı, tezcanlı, biraz da dominant ve inatçı…
Yorumlar
Kalan Karakter: