BORÇLARI MAKUL SEVİYEYE GETİRDİK
Geçtiğimiz yıl bütçeniz 135 milyon TL’ydi. Bu yıl tahmini bütçeniz 110 milyon. Bütçenizin gerçekleşme oranı nedir? Bu yıl bütçeniz neden düştü?Geçen sene gerçekleşme oranı 96 milyon TL oldu. Bu yıl daha gerçekçi bir bütçe hazırlayalım dedik. 110 milyon onun için oldu. 110 milyon daha gerçekçi geldi. Belediyeyi devraldığımızda önce 52 milyondu, sonra ki yıl 96 milyon TL oldu. Biz göreve geldiğimizden beri düzenli bir artışı oldu. Bizde bu rakamlarla 100 milyona ulaşabilecek bir bütçe öngörüyoruz. Bu tahmini bir bütçe. Biraz aşağı, sbiraz yukarı olabilir.
Diğer belediyelerle karşılaştırdığımızda en fazla borç yükü olan bir belediyesiniz. Borçları da temizlediniz bu süreçte.Borçları da makul seviyelere getirmeye çalıştık. İlk başta 110 milyon borcumuz var dedik. Bilinmeyen borçlar geliyor beldelerden veya mahkemelik borçlar oluyor haberimiz dahi olmuyor. Geçen 800 bin liralık bir borç daha geldi. Yani bu borcu ödemek zorunda kaldık. Yaklaşık 125 milyon liralık bir borç vardı. Bunu bir ara 65’lere kadar düşürmüştük ama yeniden hizmet yaparken borçlanıyoruz, şu anda 60-70 arasında makul seviyede borçlu olmaya gayret gösteriyoruz. 100 milyonun üzerindeki bir borç bizi boğar. Yani döngüyü sağlamakta zorlanırız. Bizi en çok yoran geçmiş dönemden gelen borçlar oldu. Bütün şehir yasasıyla da gelirlerimiz bir kısmı büyükşehre gitti bir kısmı bizde kaldı. Ama şu anda bir sisteme koyduk. Gelirimiz giderimiz belli. Planlarımıza yaptık. Kısa vadeli, uzun vadeli planlarımız yapıyoruz ve düzenli gidiyoruz. Şu anda bir para sıkıntısı çekmeden yolumuza devam ediyoruz.
MÜLKİYET SORUNUMUZ VAR
Serik geçmişte ticaret merkeziydi. İlçe eden gelişemedi?Doğru haklısınız bizim çocukluğumuzda Manavgat ve Alanya’nın esnafının Serik’e geldiği söylenirdi. Manavgat ve Alanya turizmle erken bütünleşmiş. Açılımı daha çabuk yakalamış. Serik bunun yakalayamamış. Serik’in en büyük sorunlarından biri şehirleşme yoluna giderken mülkiyetleşme sorunuyla karşılamış. Serik’te mülkiyet sorunu var. Onun için imar uygulaması doğru dürüst yapılamamış. Biz gelmeden öncede bu problemin farkındaydık. Zaten vatandaşımıza da söz vermiştik, mülkiyet sorununu çözeceğiz diye. Serik’in beşte ikisini yaklaşık, 22 bin 500 kişiyi ilgilendiren bir mülkiyet sorunu var. Bunlar şehir merkezinde. İşte bu sorun olunca imar uygulaması yapılamıyor. Maliye ve Orman’la mahkemeliğiz. Yaklaşık 60 yıldır süren bir durum bu. Özellikle merkez için diyoruz. Merkezde şehirleşme olamayınca Serik hep geriye doğru gitmiş. Gelişimi, sosyalleşmeyi yakalayamamış. Bu sorunlar çözülemeyince donatı alanları bile oluşturulamamış. Okul yapacak yerler, sağlık ocağı, cami yerleri oluşturulamamış. Biz bu sorunların farkına vardık. Geldiğimiz günden beri uğraşıyoruz. Orman ve Maliye Bakanlığıyla diyaloglar içindeyiz. Bu işi de sonuna getirdik sayılır.
TAPULAR VERİLECEK
Antalya için özel bir yasa çıktı mülkiyet sorunuyla ilgili…Orman ve Maliye Bakanlığıyla uzlaştık. Temyizden vazgeçiyorlar. Tapu Kadastro Mahkemesi’de kararını verdi, bundan sonra en kısa zamanda tapular verilmeye başlanacak. Serik’in bu mülkiyet sorunu kısa bir süre içinde çözülecek kanaatindeyim. Sanırım 5’te 3’ünde problem olmadan çözülecek. 4 davamız var. 3’ünde sıkıntı olmayacak. Bu biraz uzayacak gibi. Ama biz elimizin taşı altına koyduk. Biz mülkiyet almıyoruz. Direkt vatandaş tapularını alacak. Kamulaştırmaya gerek yok. Süre vermeyeyim ama kısa sürede tapu dağıtımına başlanacak. Bunun için çaba sarf ediyoruz. Mahkemenin işini kolaylaştırmak için son yaptığımız şey, bir mahkeme kararının vatandaşa ulaşması için mahkemeye yardımcı olmaya çalıştık. 1 buçuk milyon fotokopi yaptırdık. 4 buçuk ton kağıt kullandık. Bu şekilde destek verdik, Sorunu çözdüğümüzde bir konu çözülemecek. Serik’in ön tarafına ortalama 3 milyon turist geliyor. Bunun 300’ü merkeze ya geliyor, ya gelmiyor. Bunun 300 binini getirebilirsek hem esnaf kazanır, hem kültürel anlamda Serik’in değişimine katkı sağlanır. Bir diğer noktada Serik’in potansiyeli öğrenim açısında çok yüksek. Havalimanına 20 dakikalık bir mesafede olan bir ilçede istediğimiz kadar üniversite öğrencisi barındırabiliriz. Ama şu an 5 bin üniversite öğrencisi var. Biz geldiğimizde 300 üniversite öğrencisi vardı. Şimdi rektörümüz ve yüksekokul müdürümüzle birlikte el ele verdik çalışıyoruz, öğrenci potansiyeli arttırmak için. Hedefimiz Serik’te ilk aşamada 5 bin öğrencinin üzerine çıkarmak. İkinci aşamada da 10 binin üzerinde öğrenciye ulaşmak. Buna bacasız fabrika diyoruz. Buna sadece ekonomik anlamda bakmamak lazım sosyal değişim anlamında bakmak lazım. Hepimiz vatanperver, milliyetçiyiz ama slogan milliyetçisi değiliz. Bize yakışan entel, kültürlü aynı zamanda milli ve manevi duygulara sahip bir gençlik yetiştirmemiz lazım. Bu yolda da adım adım ilerliyoruz. Bizim zaten sloganımız huzur, güven, değişimdi. Serik’te çok değişim var. Biz geldiğimiz zaman Serik’te oturabileceğiniz bir yer yoktu. Şimdi Serik’te 15’in üzerinde güzel kafeterya oluştu. Önceden 7’den sonra evlere çekiliyormuş herkes. Şimdi bir cadde yaptık Serik’in sosyalleşmesi için. Seyir Tepesi yapıyoruz. Serik sosyalleşiyor ve güzelleşiyor. Biz bunun gayretindeyiz. İnsanları zorla güzelleştiremezsiniz. Onların önünü açarsınız sadece. Serik’i hem yüksekokul öğrencileriyle buluşturmak istiyoruz, hem de sosyalleştirmek istiyoruz. Kentleşmeye gayret ediyoruz. Bir özel üniversitede açıldı şimdi. Biz de destek veriyoruz.
YENİ PAZARLARA KATKI
Turizm ve ihracatı geliştirmek için çalışmalar yapıyorsunuz. Yeni çalışmalar var mı?Öncelikli geri dönüş alıyoruz. Ben eğitimciyim. Benim anlayışıma göre belediyeciliğin görevi sadece köprü yapmak, yol yapmak değil. Bugüne kadar belediyeciliğin görevi kaldırım, yol yapmak mantığıyla hareket edilmiş. Biz her branşta milletimize faydalı olmaya çalışıyoruz. Mena Zirvesi yaptık. Arap ülkelerinden yaklaşık 400 iş adamı, gazeteci geldi. Bunların geri dönüşü oldu. Türkiye’de Arap turistlerde yüzde 40 azalma olduğunu okumuştum. Ama Antalya bölgesinde yüzde 10’luk bir artış oldu. Mena Zirveleri’nin katkısı olduğunu düşünüyoruz. Bunların neticesinde Suudi Arabistan’dan buradan ekstra 120 bin ton domates alımı oldu. Almanya’da gazeteciler getirdik. Çünkü bizi tanımayanlar bir ön yargıya sahip oluyorlar. Şimdi ki hedefimiz Ukrayna’dan gazeteciler getirmeyi hedefliyoruz. Oradaki popüler gazetecileri, belediye başkanlarını buraya getirmek için gayret ediyoruz. Yeni pazarlara katkı sağlamaya çalışıyoruz.
TURİZM KRİZİNİ BİRLİKTE AŞABİLİRİZ
Siz belediye başkanı olarak Almanya’dan, Ukrayna’dan birilerini getirmek için çabalıyorsunuz ama turizmciler sizi ne kadar destekliyor?O konuda sıkıntılarımız var. Bizde sahiplenme noktasında yeterli değiliz. Bir iş yapılıyorsa o kişinin işi olarak görülüyor. Daha çok sahiplenilmesi lazım. Daha çok birliktelik lazım. Bu konuda biraz daha organize olmamız lazım. Hatta benim gönlümden geçen başarabilirsek eğer bir UkraynaTV’sini buradan canlı yayın yaptırmak. Sadece buraya getirmek yetmiyor bizimde gidip tek tek gezmemiz gerekiyor. Bizim için yurt dışında kötü bir ön yargı oluşturdular. Herkesi de uyarıyoruz ve herkes dikkat ediyor. Turizm sıkıntıya girdi sadece turizmle uğraşanlar değil tarımda, bizlerde kaybettik. Bunu hep birlikte aşmamız lazım.
KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK
Antalya’da akademik kariyere sahip bir belediye başkanısınız. 15 Temmuz’dan sonra özellikle yurt dışında kendimizi anlatmak amacıyla Almanya başta olmak üzere birçok ülkede tarihimizi anlattınız. Bununla ilgili yorumunuzu alabilir miyiz?Biz devletimiz, milletimiz için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Onlar varsa biz varız. Ben Ermeni meselesine uzun yıllardır çalışıyorum. Bir akademisyen büyüğümüz ‘yaşın genç bunlarla uğraşma’ dedi. Bu yolda başımıza gelecek bir şey varsa biz hazırız dedim. Korkmanın ecele faydası yok dedik. Devlet Bey’in bakanlığı döneminde bu meseleye başladık. Bizim bir ekibimiz var. Türk Tarih Kurumu’nda bir ekip oluşturduk ve bir kitap çıkardık. Ondan sonra devletimizin bu konuda eli güçlendi. Ermeniler artık soykırım olarak üzerimize çok fazla gelemiyorlar, bizim kitaptan sonra. O ekipte farklı akademisyenlerde vardı. Hep birlikte batı kaynaklarına dayalı bir kitap hazırladık. Bende Almanya’da araştırma yapmıştım. O kitaptan sonra Dünya kamuoyu bizim üzerimize gelmeyi bıraktı. Çünkü kendi verileriyle, kendi kaynaklarıyla cevap veriyorduk. Belediye başkanıyken de devam etmeye çalışıyoruz. OHAL durumu normalleştikten sonra yine yurt dışına çıkacağız. Benim daha çok üniversitelerle diyaloğum vardı şimdi belediyelerle daha çok oluyor. Bire bir diyalogların çok önemli neticeler getirdiğine inanan bir insanım. Almanlar bize karşı hep ön yargılıydı ama bizi tanıdıkça geçti bu durum. Önceleri AB proje ortaklığı bulmakta zorlanıyorduk. Ama son dönem herkes bizimle ortak olmak için teklif getiriyor. Şimdi belediye ve Serik ilçesi olarak, bu bölge özel bir bölge bu şehir özel bir şehir diyoruz. Dünya’da bu vasıflara sahip başka şehir pek fazla yok bunun farkındayız. Herkesle diyaloğumuz var. Kardeş şehirler sayısını arttırmaya çalışıyoruz. Ukrayna’nın Odesse kenti var. Almanya’dan gelen belediye başkanları var. Türkiye’yi oralarda anlatacağız. Ben aynı zamanda bir akademisyenim. Bunu bırakırsam ülkeme ihanet etmiş olurum. Memleketime karşı vazifemi yerine getirmemiş olurum.
GELECEĞE IŞIK TUTUYORUZ
Biz hocayız. Geçmişe bakıyoruz geleceğimize ışık tutuyoruz. Türkiye’nin çevresindeki senaryoları artık herkes biliyor. Cumhurbaşkanlığı seçim döneminde cumhurbaşkanımız destekleyen bir yazı yayınladık. Benim kişisel olarak düşüncemdi. Bir partili ya da belediye başkanı olarak değil. Böyle bir şey aklımıza geldi, böyle bir dönemde sahip çıkmazsak ne zaman sahip çıkacağız dedik. İyi dönemde herkes sahip çıkar ama ihtiyaç olduğunda sahip çıkmak lazım. FETÖ ile mücadeleye biz yıllar önce başladık. Ben 6 yıl önce başladım mücadeleye. Bu insanları samimi olmadığını gördük. O yazımızda da değindik buna. Ben o zaman kendi kimliğimi verdim. Etkili oldu. Genel anlamda olumlu tepkiler oldu. İyi de yapmışız. O dönem için o gerekliydi, bu dönem için başka şeyler gerekli. Biz üç kademeli düşünüyoruz. Bir yerel siyasette, iki Türkiye geneli, üç uluslararası siyasete bizim ne katkımız olabilir diye düşünüyoruz. Yerel siyaseti zaten yapmamız gerekiyor. Ulusal siyasete de küçük dokunuşlar yapmamız gerekiyor. Bazen de uluslararası arenada konuşmamız, yazmamız gereken yerde yazmamız gerekiyor. İyi de oluyor kanaatindeyim. Ufkumuzun açık olması lazım. Ağrı’dan, Çankırı’dan bize destek olur musun diyen belediye başkanlarımız oldu. Bizim imkanımız varsa herkese destek oluruz. Ağrıspor’un bizden istekleri oldu. Bizde destek olduk onlara. Serik Belediyesi’ne teşekkür ederiz diye yazı asmışlar.
SPORDA HEDEF MARKALAŞMA
Özellikle güreşin ana merkezi oldu Serik. İlçede son yılda ciddi güreşçiler yetiştirmeye başladı. Spor yatırımlarıyla ilgili projeleriniz neler?Toplumun temel dinamikleri spor, kültürel, sanatsal faaliyetlerdir. Biz bunlara ağırlık veriyoruz. Yeni spor salonları, kültür salonları yapabilmek için arsa bulmakta zorlanıyorduk. Yeni bir mahallemizde spor salonu ürettik. Kültür merkezi yapıyoruz. Büyükşehir’e bir arsa verdik. Antalya’nın en güzel kültür merkezinden biri yapılacak. Şu an planlama aşamasına. Gençlere sahip çıkmak gerekiyor. Bizim bölgemizin avantajları da dezavantajları da var. Gençlere sahip çıkmazsak Allah korusun dezavantajlara yönelirler. Bunun önüne geçebilmek gençliğin ilgisi çekebilecek, enerjisini harcayabilecek dinamikler oluşturmak lazım. Biz lise son sınıflara Serik forması, kitaplar dağıtıyoruz. Bunun için spor alt yapısını oluşturmaya özen gösteriyoruz. Her mahalleye spor alanın yapmaya çalışıyoruz. Güreşte iyiyiz. İki senedir final oynuyoruz. Hentbolda lisemiz Dünya şampiyonu oldu. Diğer branşları da tam aktif hale getiremedik. Çünkü uygun bir spor salonumuz yok. Bunu telafi etmek istiyoruz. Şimdi arsayı bulduk. Spor alanı yapmak kaldı. Her genç spor yapsın diyoruz. Biz golfte de iyiyiz. Belediye olarak amatörde Türkiye birincisiyiz. Son senelerde çok iyi bir jenerasyon yakaladık. Bu başarıları yukarı doğru çıkarmak istiyoruz. Geçlere sahip çıkıp, onlara önem veriyoruz. Biz öğrencinin dilinden anlıyoruz. İyi gidiyoruz, sporda hem alt yapımız gelişmeye başladı, hem de başarılarımız artmaya başladı. Serik’i sporda markalaştırmamız lazım, çünkü o kalite var.
TARIMDA ORGANİZE SANAYİ OLUŞTURACAĞIZ
Turizm, tarım ve ticaret diyoruz. Turizm ve tarım sizde. Türkiye konjonktüründe bir karar alındığı zaman direkt Serik etkileniyor. Halde çiftçiler bir eylem yaptılar. Bunun yansıması eylemden önce size geldi mi?Biz Almanya’dan tarıma yönelik iş adamlarını davet ettik. İhracatı biraz da Almanya’da arttırabilir miyiz diye yollar arıyoruz. Yakında yeniden görüşmelerimizde olacak. Biraz Rusya’ya bağlıydı bölgemiz hem turizmde, hem tarımda. İlişkiler geçen yıl iyi olmadığı için çiftçiler ciddi anlamda zarar gördü. Biz domates ihracatının artması için Arap ülkeleriyle çalışmaya çalışıyoruz. Satılmayan malları fabrikasyona göndermeye yönelik çalışmalar yapıyoruz. Arsa sorunları olunca bazı şeyler hemen olmuyor maalesef. Onu da planlıyoruz. İnşallah önümüzdeki günlerde tarım organize sanayi oluşturma noktasında mesafe almak istiyoruz. Yerel yönetici olarak her şeyden anlamak gerekiyor. İnsanlar akşam bir problemi olduğunu direkt seni arıyor. Şöyle bir sıkıntımız var yardımcı olur musunuz başkanım diye. İnsanlara yardımcı olma noktasında mutlu oluyoruz. Zaten yardım edip, mutlu olamıyorsan bu işi yapamazsın.
YÜZDE 50 PROJE, YÜZDE 50 İLETİŞİM DENGESİ
Serik’in kültürel yapısından dolayı özellikle muhalefetin dedikodu mekanizmasını ilçeye yaymasından ilk yıl ciddi manada kendinizi anlatmakta zorlandınız. Ama artık çok başarılı çıkıyorsunuz. Bunun sebebi nedir?Ben insanları seviyorum başta. Memleketimi seviyorum. Makam ve rant için gelmedim bunu ifade edeyim. İyi niyetim var. İlk 1,5 senede gerçekten çok zorlandım. Hiçbir zaman istifayı düşünmedim ama o dönemde istifa etti dedikodularını bile yaydılar. Hiçbir zaman, istifa etmeyi düşünmedim. Ben 28 yaşımdan beri devlette idareci olarak görev almış bir insanım. Mücadeleyi severim. Hizmeti de severim. İlk 1,5 yıl kolay olmadı. Kendi seçimimizle birlikte 4 seçim atlattık. Arazide çok vakit geçirdik. En büyük sebeplerden biri buydu. Bir de beklenti çok fazlaydı. Millet 6 ayda her sorunun çözülmesini istedi, benden. 3 ayda bu niye yapılmadı diye hesap sormaya başladılar benden. Bunu da rakiplerim bilinçli olarak körüklediler. Bu bir sıkıntı oldu. İkincisi ben Serik’in projeleriyle, problemleriyle uğraşırken biraz arka planda insanlardan ve siyasetten biraz kopmuştum. Projelere yoğunlaştım. Ama arka planda dedikodular aldı başını gitti. Şunu gördüm ama yüzde 50 siyaset yaparsanız, yüzde 50 vatandaşla beraber olacaksınız. Bu dengeyi iyi kurarsanız başarıda geliyor. Biraz da acemiliğimizi atlattık. İnsanları tanımaya başladık. Benim en büyük eksiğim buydu. Yeni yeni güveneceğim adamları görüyoruz. Hamd olsun her şeyimiz açık. İnsanlar beni seviyor, bende onları seviyorum. En çokta bayanlar ve çocuklar çok seviyor. Kimseyi kırmamaya çalışıyoruz. Ama spekülasyonlar hala yapılıyor. Bizim başarılı olmamızı istemeyen bir grup kendi içimizde de var dışarıda da var. İnsanı üzen bu. Bunları vatandaşta biliyor hamdolsun. Ama ben siyaseti yalan söylemeden yapmaya gayret ediyorum. Böyle bir yolda devam diyoruz. Başarıda kendiliğinden geliyor. Ben 2,5 yıl sonrası için çalışmıyorum. Ben bu dönem nasıl faydalı olurum diye düşünüyorum. Yüce Mevlam takdir ederse önümüzdeki dönemde de başkan oluruz. Ne kimse engel olabilir, ne de kimse katkı sağlayabilir. Bunun bilincindeyiz.
VAADLERİMİZİN TAMAMINI GERÇEKLEŞTİRDİK
Vaatlerinizin yüzde kaçını gerçekleştirdiniz?Yüzde 95’in üzerinde gerçekleştirdik. Mübalağa etmiyorum. Açıp bakabilirsiniz broşürlere, yapılan işlere. Biz vaadimizde olmayan o kadar iş yaptık ki. Mesela Serik’in en popüler caddesi, İşler Caddesi vaadimizde yoktu. Aslında sıkıntı şu; 60 yıllık problemi 6 ayda çözemiyoruz. Bir de mahkemeler üzerinde giden işlere müdahil olma şansımız yok. Onu zamana bırakıyorsun. Ondan dolayı bazı işler gecikebiliyor. Ama biz vermiş olduğumuz vaatlerinin yüzde 99’unu yerine getireceğiz. Bu kadar açık söyleyeyim.
HİZMETTE TÜREL, TURİZMDE ENÇ
Siz Büyükşehirle iş yapıyorsunuz ama Manavgat’a, Alanya’ya yatırım ın daha fazla yapılmasından rahatsızlık duyuyormusunuz?Bu kanaat doğru değil. Serik’te Menderes Bey göreve gelir gelmez su arıtma tesisini yaptı. Olmazsa olmaz en acil yatırımdı. Yaklaşık 35 milyonluk bir yatırımdı. Bizim arıtma tesislerimiz yetersizdi. O tesis yapılmasaydı bizim mavi bayraklarımızın gitme durumu söz konusuydu. En acili oydu, Başkan Menderes Türel onu yaptı, Kız Deresi yolumuzu yaptı. Kız Deresi’nin üzerinin kapatılmasıydı. Büyükşehir yaptı ama beraber planladık. Sorumluluğu da ben aldım. DSİ müsaade etmiyordu. Sorumluluğu ben aldım Büyükşehir’e devrettim. Biz aldık çünkü almak zorundaydık. Şimdi Atatürk Caddesi yapılıyor. Büyükşehir’in yapmış olduğu yatırımlar, Serik’in eksiği çok olduğu için gözükmedi. O kadar çok hizmet yaptık ki 15 yılda yapılmayan hizmeti yaptık. Büyükşehir’de çok yatırım yapıyor ama göze görünmüyor. Biz Menderes Başkan’dan ne istediysek fazlasıyla yapıyor. Siyasette kaptanımız Mevlüt Çavuşoğlu, hizmette Başkan Türel var. Turizmde ise Milletvekilimiz Gökçen Enç’in desteğini fazlasıyla alıyoruz. Biz kavga etmeden hizmet veriyoruz, farkımız budur.
Yorumlar
Kalan Karakter: