Öyle dedi bakan… Şarbon öldürmezmiş… Bunu söyleyen Sağlık Bakanı… “Tedavi edilir, merak etmeyin, ölmezsiniz” diyor.
Kime biliyor musunuz? Başkent Ankara’dan, Sivas’tan sonra İstanbul’un göbeğinde şarbon hastalığına yakalanan, bedenlerinin çeşitli yerlerinde kocaman irinli çıbanlar çıkan ve karantina altına alınan insanlara…
“Öldürmez” diyor bakan, ancak bilim öyle söylemiyor.
* * * * *
Şarbon hastalığını yapan, ‘bacillus antracis’ denilen bir bakteri… Ot yiyen hayvanlarda görülüyor ve insanlara bulaşıyor. Hayvanın etini yemeniz şart değil; dokunsanız ya da hayvanın bulunduğu ortamı solusanız bulaşıyor.
Üç türü var şarbonun…
Akciğer şarbonunda; bu bakteri akciğerlere yerleşiyor. Akciğerde yara oluşturuyor, nefes almak zorlaşıyor, bedenin ateşi yükseliyor, lenf bezleri şişiyor. Griple karıştırılabildiği için tedavide geç kalınabiliyor ve sonuçta şok, koma ve ölüm ortaya çıkabiliyor.
Deri şarbonunda; deride, halk dilinde ‘kara çıban’ denilen kocaman yaralar ortaya çıkıyor. Ateş yükseliyor, bulantı ve kusma oluyor. Tedavisi düzgün yapılmazsa, ölüm kaçınılmaz oluyor.
Bir de sindirim sistemi şarbonu var. Şarbonlu hayvanın etini yiyince bakteri bedene yerleşiyor. En çok öldüren şarbon tipi bu. Sindirim sisteminde kanamalara yol açıyor, kan kusma ve kanlı dışkı görülüyor. Hastalık çok hızlı ve çok ağır seyrediyor. Erken tedavi edilse dahi, hastaların çoğunu kurtarmak mümkün olmuyor.
Görüldüğü gibi, hastalığın tüm tipleri öldürücü ama; sağlıktan sorumlu bakan, “ölmezsiniz merak etmeyin” diyor.
* * * * *
Şarbon hastalığına yakalanan hayvanlar, Brezilya’dan ithal edildi. Bu durumda, hükümetin, her zaman yaptığı gibi, “bizi kıskandıkları için şarbonlu hayvanlar gönderdiler” diyerek sorumluluktan kurtulması bekleniyordu. Ancak, şarbon mikrobu alan hayvanın en geç 7 gün içerisinde ölmüş olacağı, Brezilya’dan gelen hayvanların ise 30 gün yolculuk yaptığı gerçeğini görmezden gelemediler. Ayrıca, dünyanın en büyük ekonomilerinden olan Brezilya’nın bizi kıskanması için, çok arayıp tarasalar da neden bulamadılar. Hayvanların şarbon mikrobunu Türkiye’de aldıklarını kabul etmek zorunda kaldılar.
Bu durumda, Tarım Bakanı’na sormak gerekiyor: Türkiye’de şarbon mikrobuyla nasıl mücadele ediliyor? Devletin kontrolüne güvenip et yiyen vatandaş, ne kadar risk altında?
Bakanın yanıtı; “gönül rahatlığıyla et yiyebilirsiniz!” O zaman bir soru daha: İnsanlar hastanelerde karantina altında öldürücü bir mikropla acılı bir mücadele verirken, vatandaş bakanın sözüne ne kadar güvenebilir?
Yorumlar
Kalan Karakter: