Antalya ve Kaleiçi çok güzel bir cazibe merkezidir.
Tarihi ve coğrafi zenginliklerimiz sayesinde ülkemizi gezip görmeye gelmeyen hemen hemen hiçbir ülke turisti yok gibidir.
Gelenler ülkelerin başında Almanya vardı.
Fransa, İngiltere, Hollanda, Belçika, İtalya, İspanya en çok turist ağırladığımız Avrupa ülkeleri idi.
Rusya, Ukrayna, Polonya dâhil bunlara yakın ülkelerden de devamlı turistler geliyordu.
İranlı ve arap turistler Antalya merkez de az görünseler bile onlarda Antalya’yı seviyorlardı.
JAPONYA?
Kültür ve Turizm Bakanlığı mı ilgilenir, TÜRSAB mı ilgilenir ya da turizm de söz sahibi olan dernekler, odalar veya resmi kurumlar mı ilgilenir bilmiyorum;
“ANTALYA’YA HİÇ JAPON TURİST GELMİYOR”
Neden? Ne yaptık? N’oldu?
Ne sırtı çantalı ve ne de gruplar halinde gezmeye gelen bir turist bile yok!
Gördüklerimizin çoğu Güney Kore’den gelenler.
Fotoğraf çekmek için tercih ettikleri tek şehir Antalya olsa gerek.
G. Korelilerin varlıkları bizler için güzel bir olay.
Ama Japonlar yok!
Antalya turizmi ve Türkiye turizmi için bence büyük bir kayıp!
BİNDİĞİMİZ DALI KESİYORUZ
Siyasi kavgalar; ülkelere de sıçradı. Karşılıklı ithamlar, tehditler, hakaretlerden en çok o ülkelerin turizmi zarar görüyor! Kimsenin aldırış etmiyor.
Biliyoruz ki; “Turizm bir bacasız fabrikadır” bize devamlı “döviz” kazandırmaktadır.
Binlerce belki de milyonlarca insanımız zincirleme turizmden “ekmek parası” kazanmaktadır.
Son senelerde turizmdeki kayıpların acılarını hep beraber çekmekteyiz.
İşsizlik, kapanan oteller ve onların yan kuruluşları bize ekonomik bir kriz yaşatmaktadır.
TURİZM BAKANI CESUR OLMALI
Çıkıp Başbakan’a:
“Sayın Bakanım, lütfen söylemlerinizi biraz yumuşatalım. Turizm bundan zarar görmektedir!” diyebilmelidir.
Geçen yıl kaç ülke vatandaşlarını ülkemize gitmemeleri hususunda uyardı.
Japonları da mı böyle küstürdük acaba?
Valla bilmiyorum!
ÇİNLİLER GELDİ
Çekik gözlü, güler yüzlü, temiz giyimli Çinli genç ve olgun yaştaki turistleri Antalya Kaleiçi’nde görmekten ben şahsen çok mutluyum.
Küçük gruplar halinde gezenler, alış veriş yapanlar çoğunlukda.
Benden bile kartpostal ve suluboya resimler aldılar!
Koleksiyonumda olan Çince “kaligrafi” yazıyı gören bazı Çinli turistler atölyeme girip bana bunun ne demek olduğunu bana söylüyorlardı.
Geçen gün yine üç Çinli gençten birisi;
“Ben de bunun gibi yazabilirim” deyince ben de hemen çini mürekkep ve uzun bir resim kâğıdı verdim. Benim masaya oturdu ve elinde dik tuttuğu fırçayla yazmaya başladı.
Hem ben ve hem de onun arkadaşı bu olayı cep telefonuyla kayıt altına aldık.
Üç-dört tane güzel sözler yazdı!
“2018 KÖPEK YILINIZ KUTLU OLSUN”
Çinliler, geçen hafta yeni takvimleri “Köpek” yılına girmişler. Çinli arkadaşa; Çince bunu kutladığımı yazar mısın dedim. O da güzelce bir şeyler yazdı galiba.
Ve gittiler.
FACEBOOK (Ömer Güngör)
VE İNSTAGRAM (antalyaoldcity)
Hemen onlara ait bir fotoğraf ve videoyu internet ortamında paylaştım.
Çinliler görsünler.
Merak etsinler. Antalya Kaleiçi’ne gelsinler dedim ama bir haftadır ancak 30 + 35 sayıya ulaştım.
“Adım Hıdır, elimden gelen budur” sözü gibi; bendeniz de karşılaştığım ve konuştuğum her turistin tekrar tekrar ülkemizi ve şehrimiz ziyaret etmesine çaba gösteriyorum.
Zaten Antalya ve Kaleiçi dâhil birçok işyerinde uğraşan nice turizm gönüllüleri vardır; benimkisi bir örnek.
NETİCE
Biz turizmi, turizm de bizi sevdi.
Ülkeler arası barış ve dostluğu artıran bu olgunun; meyveleri olan “döviz” kalkınmamıza, huzurumuza gıda olmaktadır.
Bu nedenle kıymetini bilelim ve yaşatmak için; el birliği yapalım.
“WELCOME ANTALYA”
“WELCOME KALEİÇİ”
Yorumlar
Kalan Karakter: