Kaleiçi’nde duvarlarına yazılar yazılmayan, grafiti yapılmayan kaç ev kaldı ki?
Her sokakta, her tenha bir köşede; her şeye rağmen gençler (!) mutlaka yazacak bir yer ve yazacak saçma sapan sözler bulabiliyorlar.
Nasıl bir turistik beldede yaşıyoruz hayret etmemek elde değil! Sadece bir sokakta değil; dediğim gibi hemen hemen her sokakta duvarları çirkinleştiren bu karalamalara rastlıyoruz!
Şansımızdan bu çirkin sokaklara hiç turist girmiyor!
Turistlerin girmediği sokaklara; hiç yerli turistler girer mi?
Onlar da girmiyor ve bu yüzden gençler buralarda yapacaklarını yapıyor. Ne arayan var, ne soran var. En ucuz biçimde kendilerince vakit geçiriyorlar!
GÖREVLİLERİN
GÖREVİ NE?
Mesela; yolda çekirdek yiyip kabuklarını yerlere atanları uyarmak; hangi görevlinin görevi acaba?
Hıdırlık Sokak’ta benim atölyemin olduğu yerde “kamkat” mıdır nedir ufak portakal ağaçları var. Bilhassa bayanlar bunları; “canım çekti”, “bir tane yedim de n’oldu?”, sadece tadına baktım” ya da “Mersin’den yeni geldim, merak ettim” gibi bahaneden sözlerle koparıp durmaktadırlar.
Hele bazıları saksılardaki çiçekleri; kökleriyle beraber söküp almaktadırlar!
Ben uyardığım zaman da bana çoğu kızmaktadır.
Bunlara “engel” olmak; benim mi yoksa maaşlı çalışan ve Kaleiçi sokaklarında “kuru kalabalık” yapanların görevimidir acaba?
Arka parkta; lambalar kırılmış, geyiklerin tahtaları sökülmüş çirkin çirkin duruyor!
Bunları onarmak acaba hangi görevlinin görevi?
Dükkân içini deterjanlı sularla yıkıyor, çerini çöpünü de o köşeye yığıyor; pislik yapıyor! Turistlere karşı kötü bir sergi oluşturuyorlar. Bunları “uyarmak” da acaba hangi görevlinin görevi?
Merak ediyoruz!
YAZDIM, OKUMADILAR
YA DA ANLAMADILAR!
Saat Kulesi arkasında eski ANSAN girişindeki TÜRK BAYRAĞI çekilmesi gereken direklere; adam kendi dükkânın tabelasını asmış, duruyor!
Bunu görüp, bundan vazife çıkarmak ve uyarı yapmak; Kaleiçi’nde dolaşanlardan kimin görevi acaba?
Adam koskoca sokağa; Belediyelerin yerleştirdiği saksılar az geliyormuş gibi tutmuş karşılıklı ÜÇ SAKSI barının önüne; ÜÇ TANE SAKSIYI da karşı duvarın dibine “enine” yani yolu iyiyce daraltacak şekilde koymuş!
Bunu kim görecek?
Yeni konulan “golf” arabalarının plakaları yok! Boş boş kendilerini gezdiriyorlar” diyorlar bunlar için.
Temel kazanlar, temel çıkanlar, hafriyat taşıyanlar var. Bunları takip eden, ilgilenen birileri var mıdır acaba?
Kaleiçi’nde bir tane “çöp kutusu” yok!
WC’ler neden çalışmıyor, arızaları neden giderilmiyor? Turistler ve vatandaşlar esnaftan “çiş” yapacak yeriniz var mı diye neden acizleştiriliyor?
Bunlardan “hangi görevlinin” haberi olmalıdır?
Kaldırım taşları; bazı “tikli” esnafın sık sık sulaması nedeniyle taşları tutan çimentolar akıp gitmektedir. Ve taşlar oynamaktadır. Ara sıra da olsa bu taşlar onarılmaktadır.
Ancak döşedikleri bir iki taş yüzünden; tüm sokağı kafalarınca trafiğe kapatan işçiler var!
Bu işçilerin döşedikleri taşlar düzgün olmamaktadır.
Acaba diyorum bunları denetleyen bir “ görevli “ var mıdır acaba?
Ben görmedim.
Atölyemin karşısına küçük kamera direkleri koydular. Dipleri boşta duruyor!
Öylece bırakıp gittiler!
Ben değil de Belediyeden bir “görevli” olsaydı acaba o direklerin diplerini doldurtur muydu acaba bilmiyorum!
…
Ve daha neler var neler!
KİM?
Şu anda Kaleiçi sokaklarında;
Temizlik işçileri, Zabıtalar, Özel Güvenlik görevlileri, Sivil (POLİS) yazılı polisler var. Resmi, yarı resmi kurumlar da var. Evlerde, dükkânlarda, sokaklarda nereye baktığıBelli olmayan kameralar var,
Bunlara ilave olarak 5-10 m boyundaki direklere konulan çeşit çeşit kameralarla süslü MOBESE’ler var. Muhtarlar var. Okullar var. Camiler ve hocaları var. Müftülük de yanlarında. Müzeler var. Dernekleri de unutmayalım. Gazeteciler Cemiyeti orada. Kaleiçi İtfaiyesi de var. Avukatlar, Mimarlar, Kiliseler, Kent Müzesi. ATSO, TÜRSAB, TURİNG. Zabıta,
…
YANİ
Bu kadar sorunlar var, sorunlardan çok yetkili olabilecek yerler de var ama “kimse elini taşın altına sokmuyor” derler ya; maalesef Kaleiçi konusunda durum aynı!
Eğer biraz hassasiyet, biraz görev bilinci olsa bu Kaleiçi ELLİ sene öncesinden “restore” edilir; bugüne böyle “çöpler” kalmazdı!
…
Maalesef durum böyle, dostlar!
Yorumlar
Kalan Karakter: