Siz sanıyorsunuz ki Kaleiçi; içinde güzel güzel evleri olan, daracık sokaklarında dolaşılan ve manzarası olan bir yer!
Yanlış değil ama daha sizlerin bilemediği bir çok ilginç noktalar var.
Bahçeler var; içlerinde özenle seçilmiş portakal, mandalina, erik, dut ve nar gibi ağaçlar vardır.
Çiçekler var; bahçeleri ve saksılar onlarla doludur.
AYRICA
Benim ressam ve fotoğrafçı olarak dikkatimi çeken o konakların çok çok güzel kapıları, pencereleri ve bacaları vardır.
Bunlar, o zamanki Kaleiçi sakinlerinin zevklerini, kültürlerini ve kişiliklerini bugünlere yansıtmaktadırlar.
Aynı daha önce burada oturanların bizlere miras bıraktıkları tarihi ve doğal güzellikler gibi.
Mimarlık ofislerinin olmadığı, teknik ve teknolojinin bu kadar bilinmediği dönemlerde yaşayanlar; o kadar güzel eserler yapmışlar ki; bunlara yakın zamandan, daha eskiye doğru bakarsanız görebilirsiniz.
Kapılar, pencereler ve duvarlar.
Ayrıca, cumbalı konaklar o kadar güzel tasarlanmış ve yapılmışlar ki; düşününce insanı şaşırtıveriyor!
Konakların planları; kullanım alanları, odalardaki ocak yerleri, yatak odasındaki yüklük, mutfak için depo ve daha neler neler.
Dışarıya kapalı yüksek duvarlar; ev halkının rahatlıkla oturabilecekleri geniş ve güzel bahçelerde çocuklar da güvenle oynamaktadırlar.
DESENLER
Beni hayran bırakan tüm konakların üstün mimarisinin yanında; o eserleri üretenlerin becerileridir, inanın!
Hepsi emek verdikleri eserlerini yaparken zevk almışlar ve yaptıklarına sanki imzalarını atmışlar gibidir.
İşte ben bunlara ŞİFRE diyorum kendimce.
Taş ustalarının yontukları taştan, araya sıkıştırdıkları derj (dolgu) içine sıkıştırdıkları tuğlaları; yatay veya dik koymalarından bunları hangi ustanın yaptığını anlamak mümkün oluyor.
Hatta örülen duvarlara “sıva” yapan ustalar bile; oraya kendinden veya genetiğinden birçok semboller çizmişlerdir.
Kandiller Sokak’ta “Hayat Ağacı” deseni çizili bir duvar vardır. Siz bunu mala ile çizilmiş bir “çizgi” gibi görebilirsiniz ama değil işte!
Bunları benim gibi meraklı ve gözlemci olanlar “fark” edebilirler. Ve boş boş bakılan duvarların, konakların nice motiflerle dolu olduklarını görebilirler.
Benim öyle bir koleksiyonum vardır; kapı ve pencereleri örten demir süslemeler, bacalardaki çeşitlilik ve cumba altında destek yapılan demirler gibi.
Bu şifrelerden hâlâ çözemediğim; konak köşelerindeki sertliği yumuşatan küçük bir kesme üzerine konulan desenlerdir.
Kimin de “maşallah” yazar, kiminde hayvan motifleri ve kiminde meyve vardır. Kandiller sokaktakinde; “saksı içinde çiçekler” vardır.
Nedir? Ne demek istemektedirler!
Bilemiyorum.
KALEKAPISI’NDAKİ DESENLER
Tramvay durağının hemen arkasından Yivli Minare’ye inen merdivenli bir “yol” vardır.
İşte bu merdivenli yolun başlangıcındaki duvarlara “kaplama” taşlar koymuşlar.
İlk bakışta fark edilemiyor ama biraz dikkat edince; “bilinçli” olarak yapılmış, “kırık oklu bir kalp” , “hayat ağacı” ve geometrik çizimli motifleri sizler de rahatlıkla görebilirsiniz.
Beyaz taştan, oyularak yapılmışlar. Güneşli havada gölgelerle daha net görünebiliyorlar.
Saat Kulesinin girişteki taksi durağı şoförlerinin oturduğu duvarda çalıların arasında bile var.
Eski ANSAN’ın Uzun Çarşı Sokak duvarında; galiba bu eserleri yapanın ismi de kazılarak yazılmış.
Desen gibi duruyor ama şifreyi çözmek isterseniz; biraz dikkatle bakacak ve hangi taşta yazılı; onu da siz bulacaksınız, tamam mı?
Yorumlar
Kalan Karakter: