KALEİÇİ’NDE
MOBESE’NİN İŞİ NE?
Allah Vali beyimizden razı olsun.
Neden?
Kırk yıldır bir türlü uygulanmayan bazı kurallara yetkisini koydu. Son toplantılarından birinde Belediye başkanlarının yanında müşterek kararlara beraber imza attılar.
Ve hemen uygulamalar başladı.
Benim önemsemediğim ama bazı esnaflarımızın ısrarla üstünde durduğu bu uygulamalar; basbayağı “etkili” oldu!
Kaleiçi araç trafiğine belli bir saatten sonra kapatılsın.
Barlar, meyhaneler; canlı cansız müzik yayınlarını saat 24.00’den sonra kessinler.
Kaldırımlardaki masaların yol işgallerine son verilsin.
Güvenlik; özel güvenlikçiler ve polisler vasıtasıyla sağlansın.
Kaleiçi’ne girişler kontrol altına alınsın. Turistlere serbest olsun.
Ulaşım için “mini golf” arabaları; esnafa ve pansiyonculara yardımcı olsun.
Kamera denetimi artırılsın.
Kaleiçi’ne hurdacı, kâğıt toplayıcı, simitçi, çekirdekçi, hurdacı girmesin.
Benim hatırladığım bu konular; o kadar hızlı uygulamaya konuldu ki; esnaflar bile gözlerine inanamadılar.
…
Giriş çıkışlardaki barakalar değiştirildi. Araç girmesin diye konulan “bariyer kollar” öyle uzun yapıldı ki; bırakın otoları, yayalar bile geçemez oldu.
Gelen yerli, yabancı tüm araçlar; geri geri döndürülerek; riskli bir şekilde girmeleri engellendi.
Yazılar Türkçe idi. Kiralık araçlarla gelenlere:
“No…No… Go…Go…!” gibi tarzanca cümlelerle geri dönmeleri istendi ve hâlâ da isteniyor!
Özel güvenlikçiler; ilk zamanlar sıcaklardan ve acemilikten pek ortalarda görünmediler. Ta ki akşam serinliği çökünceye kadar. Daha sonra 5-6 lı gruplar hâlinde dolaştılar.
Dinlenecekleri yer olmadığından; kafelerde, parklarda oturmaya başladılar.
Genç polislerimiz de “POLİS” yazılı yelekleriyle; ellerindeki telsizleriyle ve şüphelendikleri kişilere kimlik sormalarıyla görevlerini yapmaya devam ediyorlar.
“Golf” arabaları; Kalekapısı ve Acar Taksi durağı girişinde hiç kimseyi sorgulamadan; binenleri alıp kibarca taşıyorlar.
YASAK MI?
Simitçiler, hurdacılar, kâğıtçılar hâlâ girip çıkıyorlar.
Geçen haftaki köşe yazımda dediğim gibi; “görevsiz görevliler” görevlerini bir türlü öğrenemedi gittiler!
Çiçekleri, meyveleri koparanlar, çöpleri sokak köşelerine yığanlar, “pitbul” köpekleri sokaklarda dolaştıranlar, çekirdek kabuklarını yerlere atanlar; var ama onlara müdahale edecek bir “ton” görevliden “bir” görevli bile yok!
MURATPAŞA KAYMAKAMI
KALEİÇİ’NDEN ÇIKMIYOR
Bilhassa son alınan kararları takip ve bilgi amaçlı Muratpaşa Kaymakamı Sedat Sırrı ARISOY’un Kaleiçi gezisine bendeniz de tesadüfen katıldım. Yanında ANTOP (Antalya Turistik İşletmeler-Otelciler-Pansiyoncular Derneği) Birinci Başkanı İrfan Bileydi ve İkinci Başkan Hikmet Öztürk vardı.
Hesapçı Sokak da Villa Perla önünde; bir bayan esnafın; görme engelliler için yapılan “kabartmalı şeritler” de olan bozulmaları anlatmasını dikkatle dinleyen Kaymakam Bey; gerekli notları aldırdıktan sonra Hıdırlık Kulesine doğru yoluna devam etti. Tanıyan esnaflarla ayaküstü sohbet etti. Onlardan da bilgiler aldı.
Dernek Başkanı İrfan Bileydi; Hıdırlık Kulesi yakınına dikilen dev MOBESE kamerasının, görüntü kirliliği yarattığını ısrarla anlatması üzerine; kamera direğinin yakınına kadar giderek inceleme yaptı.
…
VALİ MÜNİR KARALOĞLU +
KAYMAKAM SEDAT SIRRI ARISOY =
POZİTİF ENERJİ
Resmi Makamlarla olan ilişkilerde çekingen olan bir yapımız vardır. Severiz, sayarız ama yine de yaklaşmayız.
Hâlbuki onlar; bizler adına, bizler için görev yaparlar.
Yeter ki yapılanlar kanuni olsun!
İlçe Emniyet Müdürümüz dâhil; Valimiz ve Kaymakamımız bilhassa Kaleiçi esnafıyla çok sıcak ilişki halindeler.
Belediyelerimizin yanında böyle kamusal bir Devlet gücünün Kaleiçi’nde varlığı; bundan sonra yapılacak her türlü girişimlerde burada yaşayanlara ve esnafa “umut” vermektedir.
Umarız ki bu ilişkiler sürekli olur.
…
MOBESE
SENİN BURADA İŞİN NE?
Bir tane değil hemi de birkaç tane!
…
MOBESE (MOBil Elektronik Sistem Entegrasyonu), Türkiye'nin 81 ilinde bulunan sistemle, suç ve suçluyla mücadele eden güvenlik kuvvetlerinin elini güçlendirmek amacıyla kurulan kameralı güvenlik sistemleridir
…
Sizin hiç mühendisiniz yok mu?
Böyle güzel ve tarihi ve de turistik bir yere; şu diktiğiniz yerlere ve diktiğiniz direklere bir bakın!
Hiç yakışıyor mu?
Zaten var olan polis, belediye ve özel kameraların yanında; dikilen bu kameraların da bir işe yarayacağını sanmıyorum.
TV kanallarına “ek muhabirlik” yapmaktan başka bir işe de yaramıyor bence!
Olayı engellemiyor, olan olayın videosunu yayınlatarak kendilerince bir hizmet yaptıklarını sanıyorlar.
Bununla Kaleiçi’ne nasıl bir fayda sağlanacak bilemiyorum.
ALTYAPIYI BOZDULAR
Görüyoruz ki; bu çirkin direkler döşenirken elektrik ve kamera sistemine ait bir alt yapı olmadığından; rastgele hatlar çekerek var olan alt yapıya da zarar vermektedirler!
Balık Pazarı Hamamı civarında böyle bir olay yaşanmış!
BIRAKIN VAZGEÇİN
Aceleye getirip diktiğiniz bu çirkin direkler; Hıdırlık Kulesi önündeki gibi yarın turistlerin çektiği her fotoğrafta sırıtacak ve Türkiye ve de Antalya aleyhine bir görüntüye sebep olacaklar.
Yorumlar
Kalan Karakter: