Bu başlığı görünce acaba ne demek istedi diyebilirsiniz!
Geçen haftaki yazılarımızda Kaleiçi sokaklarına “görme engelliler” için yollara döşenen metal şeritli levhaları yazmıştım.
“Ben körüm ya siz de mi körsünüz? Bu yolu tam dubanın üzerinden geçiriyorsunuz?” diye sitem etmiştik.
Uygulamada bir fark yok.
Herkes bildiği havadan çalıyor.
Mesela; geçen hafta boyunca Hıdırlık Sokak’ta bu çalışmalar devam etti gitti.
Çabuk olsun diye taşa delik delme matkaplarını çoğaltmışlar. Çinko kalıptaki deliklere bunları sokup çalıştırdıkları zaman bir göreceksiniz.
Toz duman yetmiyormuş gibi bir de gürültüsü çevreyi epeyce rahatsız ediyordu.
Hani bizler bu tür sebepli sebepsiz gürültülere alışığız. Sormayız, sorgulamayız; ne yapıyorlar, tam turistik bir aydayız. Her türlü inşaat yasakları başlayalı aylar oldu.
Neden bu kadar çok gürültü yapıyorsunuz? Bakın turistleri de rahatsız ediyorsunuz.
Zaten son zamanlarda güneydoğu Anadolu ve son Ankara-İstanbul olayları ile turizmimizin aldığı yaralar yetmiyormuş gibi; bir de gürültüyle azalan turist sayımızı iyice düşürmeyelim! diyenimiz maalesef hiç yok!
Eğer benim gibi “turistik” açıdan sizler de baksaydınız; ilgili yerlere telefon açıp;
“Ne yapıyorsunuz?” diye sorardınız.
Onlar da bunu değerlendirip; çalışmaları bir başka zamana kaydırabilirlerdi!
Neyse sizler şanslısınız; bendeniz sizlerin yerine bu dileğinizi yetkililere duyurmuş oldum.
Bilmiyorum bu “turistik gürültü” devam mı eder ya da biter göreceğiz!
::::
KAMERALAR ÇOĞALDI
Oldum olası bu “casus kameraları” hiç mi hiç sevmiyorum.
1. Kişisel özgürlüklerimizi kısıtlanıyor.
2. Bunları almak için milyonlarca “döviz”imiz yurt dışına gidiyor.
Olaya böyle bakınca; Kaleiçi sokaklarına yeniden döşenen kameralara ne diyeceksiniz.
Tamam, belki faydaları (!) var diyeceksiniz ama bu kameraları yeniden değiştirmenin ne faydası var acaba?
Zaten benim bildiğim bu kameralar “an be an” yani “canlı” izlenmiyor.
O zaman da hiç faydası kalmıyor ki?
Yani Belediyemizin yaptığı bir çiçeği kıran veya çalanları anında görmüyorlar. Her hangi bir şikayet olursa o zaman bakıyorlar ki; o zaman da “hafıza” otomatik olarak silinmiş ve geriye hiçbir iz kalmamış oluyor!
Ee? Bu kadar masraf niye peki?
Bir de Kaleiçi’nde polis kameraları var?
Ve her şeye rağmen; kâğıt toplayanlar, hurdacılar, hanutçular, simitçiler dolaşıp duruyorlar.
Ne o kameralar ve ne de bu kameralar hiçbir işe yaramıyorlar?
Hatta bu kameralar öyle işlevsiz kalıyorlar ki; bu defa da evlere, dükkânlara döşenen kameralardan yardım istiyorlar.
Netice; sıfıra sıfır elde var sıfır!
:::: :::
KALEİÇİ SORUNLARINA
“TEK ÇÖZÜM” NOKTASI ŞARTTIR
Bazen benim ve bazen de esnaf arkadaşların karşılaştıkları sorunlar oluyor ve bunu bildirmek istiyorlar ama muhatap bulamıyorlar!
Bir pansiyoncumuz yanındaki yanan yerin bahçesini saran otların çalıların tekrar yangın çıkartma tehlikesine karşı; Muratpaşa Belediyesi’ni arıyor!
Onlar da bizim değil; Büyükşehir Belediyesi’nin görevi diyorlar.
Daha önce de bu sorunları yaşadığından; o da ne yapıyor? Eline bir ekmek bıçağı alıp o otları biçmeye çalışıyor!
Oluyor mu? Olmuyor tabii!
…
Dönerciler Çarşı çıkışında bir taksi durağı var. Caddedeki bankanın bahçe duvarı burada bir çıkıntı yapmış.
Kaleiçi’nde hemen hemen hiç çöp kutusu olmadığından; vatandaşlarımız ellerindeki çöpleri buraya atıyorlar. Ya da civardaki işyerleri kolayına geliyor buraya atıyorlar.
Ama ortaya çok çirkin bir görüntü çıkıyor.
Turistlerin ve vatandaşların en çok girip çıktığı bu yerdeki bu çöplük; bir “tel kafesle” kapatılsa ya da çiçek dikilse çirkinlik kalkacak!
İki senedir rastladıklarıma söyledim. En son bir Başkan buldum ona söyledim.
O da aynı dertten şikâyetçi!
“İlgi yok” yani vatandaş ne diyor anlayalım ona yardımcı olalım diyen bir Belediye yetkilisi yok!
LÜTFEN
Muratpaşa ve Büyükşehir ortak bir “şikayet merkezi” kursunlar; kendi aralarında yapılan şikayetleri yönlendirsinler!
Daha iyi olmaz mı?
Yorumlar
Kalan Karakter: