İnsanlık tarihinin en eski yerleşkesinin Döşemealtı olduğunu belirten Başkan Genç, “Turizmin ana öğelerinden biri tarih ve kültür. Döşemealtı’nın tarihi neolitik çağa dayanıyor. Karain Mağarası insanlık tarihinin ilk yerleşik örneklerinden. Ancak ilçenin turizmden aldığı pay koca bir sıfır. Tüm amacım oradaki tarihsel değerleri tanıtmak” dedi
Salı Sohbetleri’nin bu haftaki konuğu Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç oldu. Döşemealtı’nın ‘Genç’ belediye başkanı ile turizmden, gelecek planlamasına, projelerinden siyasi yaşantısına kadar her şeyi konuştuk. Yüzölçümü bakımından Antalya’nın en büyük ilçesi olan Döşemealtı Belediyesi’nin hizmetlerinden ve projelerinden bahseden Genç, tarihi neolitik çağa dayanan ve insanlık tarihinin ilk yerleşik örneklerinden olan Karain Mağarası’nın bulunduğu, Frigyalılar dönemine ait Termessos’uyla, Bizans Dönemi’ne ait eserleriyle her döneme ev sahipliği yapmış bir ilçenin tanıtımı ve turizmden hak ettiği payı alması için çalışmalar yaptığını söyledi.
DÖŞEMEALTI’NIN GELECEĞİ BU PROJELERDE
Mimar, şehir plancısı ve mühendislerden oluşan proje ekibi oluşturdunuz. Projeler üretilirken, uzun vadeli düşünüyor musunuz?
Bizim zaten misyonumuz, Döşemealtı ile Antalya’nın geleceği. Yani yaptığınız her proje, Antalya’nın geleceğine dair bir proje. Aynı zamanda Döşemealtı’nın geleceğine katkı sağlayacak projeler. Döşemealtı, kırsaldan kentleşme sürecine geçiş sürecinde olan bir bölge. Henüz yapılaşma yüzde oranı yüzde 8-10’larda. Ve nüfus projeksiyonuna baktığın zaman mevcut plana göre 400 ile 600 bin nüfus aralığı öngörülüyor. Şu an bizim yaptığımız da kentleşmeye yönelik objelerle başladık. Mesela merkez camisinden, kent meydanlarından bunlar artık modern, çağdaş kentliliğin startını verelim dedik. Çünkü Bütünşehir Yasası ile bizim 212 kilometrekarelik sınırımız 701 kilometrekareye çıktı ve bu yeni eklenen alanlar daha henüz köy. Yani köy yaşamını süren bölgelerimiz. Oraların doğal dokusunu bozmadan, oradaki yaşayan vatandaşların, halkın, üretim kaynaklarına zarar vermeden modern köyler yaratmak o bölgede. Onların üretimlerine, gelirlerine katkı sağlamak aynı zamanda gelişimlerini ileri taşımak. Yaptığımız bütün projeler tabi ki geleceğe dair.
Mesela oto galericiler sitesi Antalya’nın şuan geç kalmış projesi. Kitlenmiş konumda yasa gereği. Kırkgöz Kent Parkı diyoruz, şuana kadar yapılmış olan Büyükşehir Belediyesi’nin her iki belediye başkanı da dahil, Büyükşehir’in yapmış olduğu parkların bütününün belki iki katı, üç katı büyüklükte. Gelecekte de devamlılığını getirdiğiniz zaman Antalya’nın en büyük doğal kent parkı olacak. Bunların hepsi geleceğe yönelik projeler.
DÖŞEMEALTI’NA METROBÜS ÖNERİSİ
Döşemealtı’nın ulaşımın probleminden bahsedersek…
Döşemealtı’nın ulaşım problemi, Büyükşehir’in sorumluluğunda olan bir konu; ama bununla ilgili ben çözüm önerilerini Menderes Başkan’a sundum. Yani geçen dönem meclis üyesi, imar komisyon başkanı olarak hazırlamış olduğumuz ulaşım master planını, raylı sistemin organize sanayiye entegresini plana işlemiştik. Bu dönemde de Menderes Başkan’a ziyaretimde onu ilettim. Aksu’ya EXPO’dan kaynaklı ciddi bir yatırım yapılıyor. Ama batıyı da unutmamak lazım. Çünkü gelecekteki Antalya yerleşkesi orada olacak. Aksu bölgesine baktığımız zaman EXPO önemli. Ama yüzde 90’nı tarım alanlarıyla çevrili. Şuan yerleşik alanı, çok sınırlı ve problemli olan bir bölge. EXPO’dan sonra bu yatırımların, kullanılabilirliği ne derece geri dönüş olur tartışılır. Döşemealtı ise Antalya’nın lokomotifi durumunda. Mesela organize sanayi orada. Hızla büyüyen ve kentleşen bir bölge. Raylı sistem çok maliyetli diyorsan, tercihli lastik tekerlekli metrobüs hattıyla o entegrasyonu sağlayabilirsin diye önerimi sundum. Böyle bir proje için de altyapı var. Raylı sistemin belki de 5’te biri maliyetine çözümlenebilir. Çözümlendiği takdirde Döşemaltı’nın ulaşım sorunu yüzde 70-80 giderilmiş olur.
OTOGAR DÖŞEMEALTI’NDA OLMALI
Menderes Başkan’la projelerinizi paylaştığınızda bir engelle ile karşılaşıyor musunuz, farklı partilerde olmanızdan dolayı?
Menderes Başkan ile iletişimde hiçbir şekilde iletişimde bir sıkıntı yaşamıyorum. Ulaşımla ilgili hafif tercihli lastik tekerlekli entegrasyonu ilettiğimde hemen ‘doğru olabilir, ben düşünmemiştim, hemen çalışacağım başkan’ demişti bana. Uygulamada nasıl bir tercih kullanacağını bilemem ama ben bölgemin gelişimi için Menderes Başkan’a önerilerle gidiyorum. Mesela 100 bin metrekare otogar alanı yarattım planlamayla. Kentin kuzeydoğu ve batı çevre yollarının dağılım noktası Döşemealtı olacak tamamlandığı taktirde. Kentin dağılım noktası Döşemealtı’ysa otogarın da o dağılım noktasında olması gerektiğine inanıyorum. O yüzden de 100 bin metrekare otogar alanını bedelsiz bir şekilde Büyükşehir’e veriyorum. Otogarın bölgeme gelmesi demek bölgenin daha hızlı gelişimi demek. Onun planlamasını geçiriyoruz mecliste. Ak Parti grup sözcüsü planı kabul etmediklerini söyledi. Otogarın buraya gelmesi bölgemizi kalkındırmak açısından önemli mi diyorum, evet önemli diyorlar. Peki bunu belediye başkanıyla konuştuk ve bunu yapacak olan belediye başkanı ki biz taviz veriyoruz muhalefet noktada bir belediye olarak, bedelsiz olarak veriyoruz. Buna yönelik hazırlanan bir plan. Israrla ret verdiler. MHP ve bizim oylarımızla geçti. Menderes Başkan’a da anlatmadım ama mutlaka görmüştür.
ANTALYA’NIN GİRİŞİNİ DEĞİŞTİRECEĞİZ
Antalya için turizm kenti diyoruz. Karayollarıyla gelen milyonları ilk önce Döşemealtı karşılıyor. Ama bakıldığı zaman, Döşemealtı’nda Antalya’ya gelen insanların cazibesini çekecek, onlara Antalya’yı hissettirecek bir çalışmanız var mı? Geç kalındığını düşünüyor musunuz?
Kesinlikle geç kalınmış durumda. Turizm denildiği zaman sadece deniz ve kumsal değil. Turizmin ana öğelerinden biri tarih ve kültür. İnsanlık tarihinin de en eski yerleşkesi Döşemealtı. Tarihi neolitik çağa dayanıyor. Karain Mağarası insanlık tarihinin ilk yerleşik örneklerinden. Akabinde Frigyalılar dönemine ait Termessos’uyla, ondan sonra Bizans Dönemi’ne ait eserleriyle her döneme ev sahipliği yapmış. Bunlardan bir tanesi de Selçuk Dönemi’ne ait eserler, kervansaraylar var. Bir tanesi de şuan Evdirhan’ın kazı çalışmalarını bitirdim. Onun restorasyonuna başlıyorum. O da aşağı yukarı 4-5 milyonluk restorasyon bütçesi gerekiyor. Sonra da orayı turizme kazandırmak, aktif tutmak önemli. Amacım sadece müze değil. Onun dışında Düzlerçamı girişindeki yollar tamamlanmış durumda. Fakat kente dair objeler için de karayollarıyla yazışıyoruz. Çok güzel kavşak düzenlemeleri, kemerler, onlarla ilgili projeler hazırladık. Onlar trafikte görüşü engeller mi engellemez mi o tartışıyor. Şuan bir ‘olur’ gelmedi, ama o gündemimde. Döşemealtı’ndaki tarihi eserler yok olma noktasındaydı. Evdirhanı’ın eski hali içler acısı durumdaydı.
DÖŞEMEALTI HALISINA İLGİ ARTTI
Bu tür projelerde bakanlık bazında hibe, kredi alma şansınız oldu mu?
Valiliğin turizm fonundan alacağım. Vali Bey sözünü verdi.
Son zamanlarda halıya olan bir ilgi var. Kaybedilen bir Döşemealtı halısı vardı. Son zamanlarda yeniden gündeme geldi halılar. Bakıldığı zaman Kaleiçi’nde bir sürü showroom görüyoruz. Bunun ise kaynağı Döşemealtı.
TURİZMDEN PAY ALMAYAN TEK İLÇE
Ama Döşemealtı’nda halı üzerine bir şey göremiyoruz. Turisti Döşemealtı’na çekmek için bir şey bulacak mısınız?
Siz turisti Döşemealtı’na çekmediğiniz sürece o showroomlar açılmaz. Şu an Döşemealtı’nın turizmden aldığı pay koca bir sıfır. Tüm amacım zaten oradaki tarihsel değerleri her türlü tanıtmak. Yurtdışı fuarlarına katılmayı planlıyorum. Bölgeden herkes bihaber. Hep atıl kalmış. İlk yaptığım çalışma da bölgenin tanıtım CD’lerini oluşturmak oldu. 3 dilde hazırlattım ve bunu öncelikle Döşemealtı’na sonra her bölgeye veriyorum. Yaşadığını bölgeyi önce Döşemealtı’nın anlaması lazım, daha sonra da Antalya’nın anlaması lazım ki anlatabilsin ve turistin gelişini sağlayabilsin. Döşemealtı halısıyla ilgili Avrupa Birliği’nden 300 bin liralık hibe kredi aldık. 1 yıllık ev hanımına orijinal boyayla, orijinal Döşemealtı motiflerinin eğitimi verilerek, bir yıl boyunca devamlı üretmeleri amaçlanıyor. Düzlerçamı’nda mesire alanım var. Orda satış stantları açacağım. Evdirhan’ı tamamladığım takdirde onun içerisine dokuma noktaları ve pazarlamaya yönelik sergiler oluşturacağım. Kafetarya da olacak, her şey olacak. Amacım turların uğrak noktası haline getirmek. Turizm payından bir şeyler almaya başlamasını sağlamak. Alternatif turizme yönelik kent parkları yapıyoruz. Büyük çaplı bir bilim parkı projesi hazırladık. Ama bunlar büyük bütçeli projeler ve bu dönemde yani 3 yılda yetişme noktasında o bütçeleri sağlamak da çok kolay değil. Şuan ki hedefimiz sunduğumuz projeleri tamamlamak.
ESKİŞEHİR’İ ÖRNEK ALIYORUM
Hizmetler anlamında örnek aldığınız bir kent var mı?
Eskişehir’i, yani Yılmaz Büyükerşen hocamı örnek alıyorum. Öncelikle üreten belediye noktasında ciddi çalışmaları var. Belediyeciliğin kendi üretimiyle maliyetlerini nasıl düşürebileceği örneklerini göstermiş. İkincisi ise küçücük parklar yerine, devasa kent parklarıyla ön plana çıkıyor. Doğru bir kentleşme noktası. Ben de onu örnek alıyorum. Mümkün olduğu kadar tematik parklar yaparak. Döşemealtı’nı cazibe merkezi haline getirmemiz lazım.
ÇOCUKLARIMIN ZAMANINDAN ÇALDIM
Genç bir başkan olarak hedeflerinize erken ulaştığınızı düşünüyor musunuz? 50 yaşında Turgay Genç’i nerede göreceğiz? Sosyal yaşantınızda, aile hayatınızdan siyasetin alıp götürdüğü neler var?
Çok şey var. 10 yıllık süreçte her türlü görevi yaptım. Benim için geçmiş 5 yıl çok avantajlı oldu. Hem Döşemealtı ve Büyükşehir Meclis üyeliği yaptım. Ciddi tecrübe ve donanım sahibi oldum. Partinin en son yerel seçimler öncesinde oy oranını yüzde 23’lere kadar yükseltebilmiştik. Ben yüzde 44’le seçim aldım, ama bunu yapabilmek için bölgede halkın cenazesinden, mevlidine kadar her şeyine katıldım. Kırsalda yaşıyorsun, zaten bir algı var. Bunu kırmanın yolu cenazede, kahvede, Cuma namazında halkın yanında olmak. Hafta sonları kahvede zaman geçirmek. Belli bir zamandan sonra kendinden hissetmeye başladılar. Bunu yaparken de ailenden çok taviz veriyorsun, çocuğunun zamanından çalıyorsun. Ekonomik olarak yıpranıyorsun. Benim hedefim kendi yaşadığım bölgeye bir şeyler katmak amacıyla belediye başkanlığıydı. Bundan sonra da beklenti çok yüksek olduğu için mahcup olmamak. Beklentileri karşılayarak iç huzurumun sağlanması. Ondan sonrası ya nasip.
KURUMSALLAŞTIK
En büyük sıkıntınız paraydı. Bugün gelinen noktada bir rahatlama görünüyor. Çünkü üretemeye başladınız. Bunu nasıl çözdünüz?
Planlama programa belediyecilikte çok önemli. Devraldığımızda tabloya baktık ve zaten bekliyordum. Döşemealtı’nda hazır bir arsa kaynağı vardı. Bir önceki dönem de hazır kaynak olduğu için yönetim gelirlerine sahip çıkmaktan çok, arsa satarak lale devrini yaşadılar. Belediyenin mali tablosunu planlamadan, gelir gider dengesini kurmadan bir şeyler üretmeye kalkmak, temelsiz bir binaya benzer, yarı yolda kalırsın. Bir yıl boyunca yaptığımız en büyük çalışma buydu. İşyeri açılış ruhsatları sadece Atatürk Caddesi’nde 500 tane işyeri varsa 50 tanesinde belki ruhsat vardı. Hızlı bir şekilde bunların üzerine gittik. Emlak Vergileri’ndeki tahsilat oranları yüzde 50’lerdeydi. Kırsal olduğu için ahbap çavuş ilişkisiyle hiç zorlanılmamış. Bu oranı yüzde 70’lere çıkardık. Organize Sanayi’den gelir elde edeceğini de zaten bilen yokmuş. Organize Sanayi, Emlak Vergileri’nin tahsilatını ilçe belediyesine vermek zorunda. Bununla ilgili bizim Yeni Mahalle Belediyesi’nin açmış olduğu dava ve içtihat kararları vardı. Organize Sanayi de bunu bilmiyordu. Ali Bahar’la ciddi tartıştık. Ne parası, çöpümü ben kendim topluyorum bu nerden çıktı demişti. Mahkeme kararlarını koyduk önüne. İşyeri açılış ruhsat harçlarına sahip çıkınca bizim 17 milyonluk gelirimiz çıktı 33 milyona. Sabit giderlerimizi 32 milyon da frenleyince cari açığı ortadan kaldırdık. Ancok en sorunu kurumsallaşma anlamında yaşadık. Döşemealtı, yüzölçümü olarak Antalya’nın en büyük merkez ilçesi ve belediyecilik anlamında sistem olması lazım. Bakıyorsun kurumsallaşma anlamında fen işlerindeki formel, başkanın akrabası olduğu için; ne müdürü tanıyor, ne başkan yardımcısını tanıyor. Her şeyi kafasına göre planlıyordu. Böyle bir alışkanlığını kırmaya çalıştık. Yeni ekibin adaptasyonluğunu sağlarsın 3-4 ayda. Ama alışkanlığı kırmak 1 yılıma mal oldu. Kurumlaşmanın yüzde 50 seviyelerine anca gelebildik.
ADAM KAYIRMAK YOK
Siyasi kaygı olmadan nasıl yapıyorsunuz bunu?
Siyasi kaygıyla bunların hiçbirini yapamazsınız. Halk şunu çok iyi gözlemliyor. Bir kara alıp dik durarak herkese aynı şeyi uyguladığın zaman barış sağlıyorsun. Kırsalda siyaset yapmak maalesef çok zor. Sabahın 5’inde amcam arar, evlat sabah namazını kıldım, bir sesini duyayım der.
HİPODROM YENİDEN İHALEYE ÇIKACAK
Döşemealtı ciddi anlamda şehirleşti. İnsanların en çok beklediği şeylerden bir tanesi hipodrum. Ne aşamada? Türkiye Jokey Kulübü listeye koymuştu. Aradan bir yıl geçti, ses seda yok?
Hipodrom, göreve geldikten sonra ilk sorguladığım şeylerden bir tanesiydi. Döşemealtı için çok önemli bir proje. Tarım Bakanlığı’na gitti. İhaleye Tarım Bakanlığı yaptı. Gittiğim zaman alan firmayla projeye eklemeler dahil edeceğini fakat bununla ilgili ihaleyi iptal edip yeniden ihaleye çıkacaklarını söylemişlerdi. İkinci gidişimde ise ihaleyi alan firma dava açmıştı. Bir yıl Danıştay süreci geçti. Yani tamamen yargı kararı beklendi ve genel seçimlerin öncesinde Tarım Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ziyaretine gittim. Danıştay, Tarım Bakanlığı lehine kararını vermiş. Ve seçimlerden sonra ihale aşamasına geleceklerini söylemişti bakanlık.
EXPO ALANI DÖŞEMEALTI OLMALIYDI
Hastane konusunda temel atma noktasına gelinmişti ancak olmadı. Siz de ben hastane yapacağım dediniz. Girişimde bulundunuz. Devletin yatırımı konusunda beklentiniz var mı? Olabilir mi?
Ebetteki olur. Bir bölgenin kalkınmasını sadece belediye bütçesiyle yapamazsın. Ne kadar proje üretir, ne kadar yatırımcı noktasında araştırırsan araştır, ana bütçe devlet bütçesi yatırımları ve sorumluluğu olan aslında bizim yetkimizde olan o kadar çok şey var ki. EXPO alanıyla başladı. EXPO alanı çok yanlış bir bölge. Dün de aynı şeyi söylüyordum, bugün de aynı şeyi söylüyorum. Gerçek EXPO’nun yapılması gereken alan gerçek Kırkgöz Gölü ve etrafındaki mera ve kömürcüler alanı. Bunların hepsi devlete ait alanlar. Hazineye ve mera olarak da devletin çok kısa sürede tasarruf elde edeceği alanlardı. Milyonlarca yatırım yapılıyor EXPO alanına. EXPO tamamlandıktan sonra bu yatırım ne olacak? Aksu’ya tramvayla kaç kişi gidecek? Havaalanına kadar gider. Aksu’ya günde kaç kişi gidecek alanı gezmeye? Bir defa dolaştın, bitti. Ama Döşemealtı’nda olsaydı mesela ısı ve nem oranı çok daha uygundu. İkincisi oradan yapay bir göl üretmene gerek yok. Orda doğal bir gölün zaten var. Etrafında kendine özgü endemik bitki türleri var. Bir diğer tarafı raylı sistem yaptın. Eğer Kırkgöz bölgesinin olduğu alana yapmış olsaydın zaten 600 bin nüfusu öngören gelişen bir nüfusu öngören Organize Sanayi orda. Her yaptığın yatırım ileriki süreçlerde 50 yıl sonra da kullanılabilir alanlar olacaktı. Her türlü yerleşke rezerve alanlar orada ve her geçen gün hızlı bir şekilde en fazla göç alan bölge de Döşemealtı şuan. Devlet olarak senin planlaman başta buydu. EXPO’nun yapılacağı alan orası olmalıydı. 1 değil 5 harca, ama sonuçta geri dönüşümün var, kullanılabilirliğin var. Şimdi 50 derece sıcakta göreceğiz bakalım Aksu’nun ovasındaki EXPO alanını kaç kişi gezecek ben de merak ediyorum.
ÇEVRE YOLU TAMMALANMALIYDI
Otellerin yakın olması avantaj olabilir.
Ama şöyle doğu ve batı çevre yollarına sen yetiştirirsen Döşemealtı’ndan havalimanına ulaşımın 15-20 dakika. Konyaaltı’ndan Batı Çevre Yolu’ndan oteller bölgesine ulaşım 20 dakika. Ulaşımla ilgili bir sorunun yok.
AKP’NİN EN SON TEKLİF GÖTÜRECEĞİ KİŞİ BENİM
1 Kasım yerel seçim analizi çıkardığımızda CHP ile AK Parti arasında farklar var. Siz yüzde 44.1 ile göreve gelmiştiniz. Bir önceki yerel seçim oranı ile kıyasladığınızda oyları arttırdınız. Ama genel seçim oranlarına baktığımızda bu oran AK Parti kanatlarında yarı yarıya açıldı neredeyse. Bu Döşemealtı’nda neden böyle oldu, CHP’ye bakış açısında bir sıkıntı mı meydana geldi? 1 Kasım seçimlerinden sonra dolaylı da olsa size AK Parti teklif getirdi ve sizin cevabınız Döşemealtı’nda tek CHP’li ben kalsam, yine CHP’li belediye başkanı olarak hizmet vermek istiyorum demişsiniz. Bu süreci aktarır mısınız?
En son genel seçimlerdeki oy oranını Döşemealtı ölçeğinde değerlendirirsek ülkenin bulunduğu konjöktür durumdan dolayı sadece CHP oy oranına bakarsanız doğru yolu bulursunuz. Çünkü bizim orada oluşturmaya çalıştığımız CHP’nin tabanı. CHP’nin bir önceki genel seçimdeki oy oranı yüzde 27’den yüzde 30’a kadar çıkmış. Bu çok önemli. Sağlam bir CHP tabanı oluşuyor artık. Yükseliş ivmesi hala devam ediyor. Ben inanıyorum ki 3-4 yıl sonra CHP’nin oy oranı yüzde 35 baremini yakalar. Ak Parti’ye bakıyorsunuz koalisyon tablosu ortaya çıkıyor. Tutuyor yüzde 50’lere varan bir oy baremine çıkıyor. Ne değişti 3-4 ayda? MHP’nin yanlış politikalarından dolayı erimesi, HDP’nin ivme kaybetmesi ve bunların AK Parti’de buluşması. Tablo gayet net. Yerel seçimler ve genel seçimler özellikle kırsal bölgede çok farklı olur. Hiçbir zaman partisel ideolojik noktadaki verilerle yerel seçimler aynı oranda çıkmaz. Ben gençlik kollarında başladım siyasete. Ve 10 yıldır mücadele ediyorum yani bu teklifin yapılacağı en son kişinin ben olmam lazım, bunu zaten her platformda söylüyorum.
SON NOKTAYI KOYDU
Deniz Baykal; Bekir Kumbul ve dönemin valisi arasındaki yanlış stratejisi yüzünden Antalya’yı kaybetti. Siyasi olarak temelden gelmenizin avantajıyla yeni seçimlerdeki konjoktürde hissederseniz bir şeyi, partiniz stratejik bir hata yaparsa yine de partinizi değiştirmez misiniz?
Kazanacak bir arkadaşa yol veririm.
Yorumlar
Kalan Karakter: