Anayasa Değişikliği teklifinin ikinci tur görüşmelerine başlandı. Nasıl geçer, tansiyon nasıl olur kestirmek güç. TBMM’de ilk tur görüşmelerinde yaşanan gerginlikler sırasında, hiç hoş olmayan kavga görüntüleri ve seviyesizlik, hiç kimseye yakışmadı. Aslına bakansanız siyasi partiler bu konuyu ‘var olma, yok olma” meselesi haline getirdiklerinden dolayı istenmeyen olaylar yaşandı.
Bu fikir ve düşünceyle; eğer referandum propaganda süreci yaşanırsa ne olur hiç düşündünüz mü? Ben düşündüm. Olası gergin siyasi iklimin, meclis çatısı altında 550 milletvekilinin arasında yaşanan kavga gürültüye hiç benzemeyecek kadar büyüyerek 78 milyon yurttaşımızı kuşatacak olması riskidir. Bu duruma en çok sevinecek olanlar şüphesiz terör örgütleri olacaktır. DEAŞ-FETÖ-PKK terör örgütleri için bulunmaz fırsata dönüşürse yapmak isteyeceklerini kimse tasavvur bile edemez.
Anayasa Değişikliği teklifi için ikinci tur oylamalarında da olay çıkıp, çıkmaması konusu, üzülerek söylemek isterim ki beklendiği gibi olmayacaktır. Bazı milletvekilleri, liderlerinin gözüne girebilmek adına bir dönem daha milletvekilliğini garanti edebilmek için ‘ateşli militan’ rol üstlenmelerini bir yere kadar normal buluyorum. Ancak kantarın topuzu bazen fazla kaçırılınca ortaya çıkan seviyesiz görüntüler halkın moralini de bozmaktadır. Yani bazı milletvekillerinin ‘siyasi ikbal arayışı’nın faturası yine halka çıkmaktadır. Ya referandum propaganda döneminde halk kavga edecek olursa, milletvekilleri ne yapacak?
Hiç…
Hatta halkın arasında yaşanması olası gerginlikleri, yapacakları ateşli konuşmalarla arttırma potansiyeli taşıyacaklardır. Bir bakın geçen haftaya TBMM’de yaşananların ardından siyasilerin birbirlerine yetiştirdikleri sözlere. Bunları, referandumun propaganda süreci için sadece küçücük bir işaret olarak kabul edin.
Kavga başlarsa, yumruk sayılmaz! Bir kavga başladığında kimin kaç yumruk daha fazla, kimin kaç yumruk daha az attığı sayılamaz. Sayılara bakarak da kim haklı kim haksız sonucuna varılamaz. Daha ötesi kavganın hangi nedenden dolayı çıktığı ve kavgayı kimin başlattığı da unutulur gider. Geriye sadece o hoş olmayan görüntüler kalır. Ve o görüntüler yalnız halkımızın moralini bozmakla kalmaz, bütün dünyaya da ülkemizi rezil edip Tayvan, Ukrayna ülkeleri ile aynı düzeye indirir. Bir ayrı vahim gerçek ise TBMM’deki milletvekillerinin kavgası ile halkın arasında meydana gelebilecek olası bir kavga asla mukayese edilemez. Milletvekilleri birkaç saat sonra veya birkaç gün sonra hiçbir şey olmamış gibi barışabilir. Allah korusun, bu kavga halkın arasında çıkacak olursa barış için ödenecek bedel büyük olur.
UNUTMA
Araç sahipleri dikkat
AF YOK!..
Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü ekiplerince aralarında Antalya’nın da olduğu bölge müdürlüklerine bağlı yol kenarı denetim istasyonlarında ticari araç sürücülerine göz açtırılmadı. Ekipler, geçen yıl toplam 37 milyon 71 bin 302 aracı denetlendi. Söz konusu denetimlerde 199 bin 588 araca, 200 milyon 363 bin 126 lira ceza kesildi. Denetimlerde kesilen 200 milyon 363 bin 126 liralık cezanın, 97 milyon 374 bin 887 lirası Karayolu Taşıma Kanunu ihlalinden, 102 milyon 988 bin 239 liralık kısmı ise Karayolları Trafik Kanunu ihlalinden kaynaklandı. Antalya’da denetlenen 1 milyon 163 bin 443 araçtan 8 bin 759'una 9 milyon 293 bin 688 lira ceza kesildi.
GÜNÜN SÖZÜ
Düşünmeden konuşmanın cezası sonradan düşünmeye mahkum olmaktır. Gıbbon
GÜNÜN FOTOSU
#simdiantalyazamanı