Bu ne demek?
“Turizm kuyusunda su yok” demektir.
Kuyular sularını yağan yağmurlardan alır.
Yani; Kaleiçi’nde turist yok ise demek Antalya’da da turist yoktur!
Hâlbuki Antalya turizmden Devlete en çok kazandıran bir ildir. Nasıl olur da turizmin göz bebeği turistsiz kalır?
İnanılamaz!
Yılbaşı’nda sıfıra inen turist sayısının Ocak sonlarında değişmediğine tanık oluyoruz!
Hürses Gazetesi kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla devamlı bu konuda haberler ve röportajlar yapıyor.
Turizm bölgesinde baş gösteren büyük bir sancıya işaret ediyorlar ama umut verici bir işareti hâlâ gören yok!
TURİZM BAKANI NEREDE?
Bakan ve Bakanlık Ankara’da ise onlar da oradadırlar mutlaka. Hele hele “oylama” kazanının kaynadığı bir zamanda Turizm Bakanı’nın başını kaldırıp da turizmin battığını fark etmesi ancak mucize olur!
ANTALYA TİTANİC GİBİ SU ALDI
Aynı o filmdeki gibi; gemi su almaya başlamıştır. Ama zenginler yani siyasetçiler kendi telaşındadırlar!
Keyifleri yerindedir.
Kaptan köşkünden gelen son çağrı:
“Bizden size fayda yok! Başınızın çaresine bakın! Kendi turistinizi kendiniz bulun!”
Kültür Ve Turizm Bakanlığının Görevleri
a. Millî, manevi, tarihî, kültürel ve turistik değerleri araştırmak, geliştirmek, korumak, yaşatmak, değerlendirmek, yaymak, tanıtmak, benimsetmek ve bu suretle millî bütünlüğün güçlenmesine ve ekonomik gelişmeye katkıda bulunmak,
b. Kültür ve turizm konuları ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarını yönlendirmek, bu kuruluşlarla iş birliğinde bulunmak, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör ile iletişimi geliştirmek ve iş birliği yapmak,
c. Tarihî ve kültürel varlıkları korumak,
ç. Turizmi, millî ekonominin verimli bir sektörü hâline getirmek için yurdun turizme elverişli bütün imkânlarını değerlendirmek, geliştirmek ve pazarlamak,
d. Kültür ve turizm alanlarında her türlü ^ yatırım, iletişim ve gelişim potansiyelini yönlendirmek,
e. Kültür ve turizm yatırımları ile ilgili taşınmazları temin etmek, gerektiğinde kamulaştırmak, bunların etüt, proje ve inşaatını yapmak, yaptırmak,
f. Türkiye’nin turistik varlıklarını her alanda tanıtıcı faaliyetler ile her türlü imkân ve araçlardan faydalanarak kültür ve turizmle ilgili tanıtma hizmetlerini yürütmek,
h. Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmaktır.
İnternetten aldığım Bakanlık görevlerinde neler yok neler!
Ama bunu yapacak doğru dürüst bir Bakanlık galiba yok!
Bütün Bakanlıklar; İçişleri ve Sivil Savunma Bakanlığı’na bağlandı sanki!
Her Bakanlık kendi sorumluluğuna göre hareket etmelidir.
Turizm Bakanlığımız da kendi Bakanlığının sorumluluklarını yerine getirmelidir.
Onun savaşlarla, kavgalarla hiçbir işi olmamalı.
Turizmi koruyacak fikirler üretip bunu Başbakan’a iletmelidirler.
Çünkü “turizm” tüm ülke çapında; ülke ekonomisine çok büyük yararlar sağlayan bir değere sahiptir.
Irak veya Suriye üzerinde askeri karar verenlere; Bakan bey demelidir ki;
“Eğer biz bu savaşı uzatırsak; turistler Türkiye’ye gelmezler. Buradan ekmek yiyen, para kazanan ve vergiler verenler de vergilerini ödeyemez duruma gelir. Onun da zararı yine bize dokunur.”
YALAN MI?
Savaş tamtamlarını duyan ülkeler; Türkiye’ye turist göndermedikleri gibi; 2017 yılı için de umut vermemektedirler!
LÜTFEN
Sayın Hükümetimiz; turizme “acil” bir kapı, bir pencere açınız. Duvarları yıkınız. “Göndermem” diyen ülkelerle “barış piposu” içiniz! Onların gönlünü “siyaset icabı” da olsa alınız.
Böyle yaparsanız; önce SİZ, sonra BİZ kazanırız.
Sizlere de dua ederiz.