Antalya Valiliği’ne bağlı Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nda (YİKOB) koltuklar değişti, sorular kaldı.
Vali Yardımcısı Yalçın Sezgin izne ayrıldı. Yerine, yine vali yardımcısı olan Hulusi Arat atandı. Görevlendirme, Vali Hulusi Şahin imzasıyla yapıldı.
Ancak mesele sadece bir imza, sadece bir atama meselesi değil.
Çünkü Sezgin hâlâ AYDAŞ’ın yönetim kurulu başkanı.
İzne ayrıldı ama görevden ayrılmadı.
Ve şimdi kamuoyu şunu merak ediyor: Bu iznin ucu emekliliğe mi çıkacak, yoksa başka bir ile, örneğin Afyon’a tayine mi?
Ama daha da dikkat çekici olan, tüm bu değişimlerin tam ortasında yaşanan bir başka gelişme:
AYDAŞ Genel Müdürü Adnan Güleş, geçtiğimiz günlerde görevinden istifa etti.
Sessizce.
Sanki kamuya ait bir şirketin tepe yöneticisi değil de özel bir işletmenin müdürüydü.
Ne açıklama var, ne sebep.
Soran yok, hesap veren yok.
Oysa bu istifa, valilikte yankı uyandırdı.
Ve bizde soru birikti.
Bugüne kadar kamu adına hangi somut projeye imza attığını hâlâ bilmediğimiz, Antalya halkına nasıl bir fayda sunduğu tartışmalı olan AYDAŞ, neden kuruldu?
Kurulduğu günden bu yana ne yaptı?
Yönetimi bu kadar belirsiz, bu kadar kapalı yürütülen bir yapının kamusal bir şirket olma niteliği nerede?
Kamu kaynaklarını kullanan bir şirket, kamuoyunun gözü önünde ve hesabını vererek yönetilmelidir.
Ama AYDAŞ’ın bugün içinde bulunduğu tablo, bunun tam tersi bir görüntü veriyor.
Genel müdür gitti.
Yönetim kurulu başkanı izinde ama koltuğunda.
Yeni atanan başkan henüz yerini sağlamlaştırmadan, kurumun temeli sallanıyor.
Kime hizmet ettiği meçhul bir yapı, sessiz sedasız yoluna devam ediyor.
Ama bu sessizlik, bizim sessiz kalacağımız anlamına gelmiyor.
AYDAŞ’ın geleceği kadar, geçmişi de masaya yatırılmalıdır.
Kuruluş gerekçesinden bugünkü yönetsel karmaşasına kadar her adım kamu adına denetlenmeli, açıklanmalı, sorgulanmalıdır.
Çünkü ortada kamunun şirketi var.
Ve kamu adına hâlâ tek bir net cevap yok.
Sorular çok.
Ama bu kez, cevapsız bırakılmayacak kadar ciddi.
Takipteyiz.

Yorumlar
Kalan Karakter: