7 Haziran Genel Seçimler öncesi bir karmaşa var. Daha önceki seçimleri hatırlıyorum da, kamuoyu araştırması yapan şirketlerin neredeyse yüzde 100’e yakının anket sonuçları, seçimden önceki fotoğrafı net bir şekilde gösterebiliyordu. Ancak ne olduysa 7 Haziran Seçimleri öncesi oldu. Kamuoyu araştırma şirketleri 7 Haziran seçimleri öncesi bana göre; çok önemli bir itibar süzgecinden geçiyor.
Kamuoyu araştırma şirketlerinin varlığını önemseyen ve dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de saygın bir konumda bulanmalarını isteyen biriyim. Ayrıca benim dışımda da her kesim (ekonomist, iş adamı, siyasetçiler, gazeteciler, vatandaşlar) tarafından önemsenen kamuoyu şirketlerinin bu süreçte güvenilirliğini sarsmaması gerekiyor.
Bu yorumları neden yapıyorum; kamuoyu araştırması yapan şirketler bu seçimlerde birbirinden çok farklı sonuçları kamuoyuyla paylaşıyor. Bu durum ise, kamuoyunun güvenilirliğini sarsıyor.
Dünya konjonktürüne baktığımızda kamuoyu araştırma şirketleri yanılma payı olarak en fazla artı, eksi yüzde 2’lik pay ortaya koyar. Ancak ülkemize baktığınızda yanılma oranı bu seçimlerde nedense artı, eksi yüzde 10’lara kadar çıkmıştır. Yüzde 10 demek, seçim barajı demektir. Yüzde 10’luk yanılma payı bu kadar hafife alınarak, kamuoyuna lanse edilemez. Bu hassas terazi çok önemlidir. Çünkü anketler aynı zamanda algı yönetimidir.
Bu işte anlaşılan şudur ki; kantarın topuzu kaçtı.
Bu bakış açısıyla Nisan ayının sonunda 7 firmanın (Denge, Genar, Sonar, ORC, Konda, Metropol, Gezici) yaptığı anket sonuçlarını toplayıp, 7’ye böldüm ki en azından kamuoyu araştırmalarında durum nedir, belirleyeyim.
Ak Parti yüzde 44, CHP yüzde 25, MHP yüzde 16, HDP yüzde 9.6 ve diğerleri yüzde 5.4…
Bu saatten sonra ben ortalamaları alarak Türkiye genelindeki durumu takip ediyorum. Kendime göre böylesi bir çözüm buldum.
İyi haftalar…