Sahip olduğu hayatı, çevresi ile uyum içinde geçirmeyi kim istemez ki?
Herkes ister...
İyi geçinme meselesi önemli...
Her kapının kilidini açarmış gibi görünüyor şu sıralar.
Samimi olmak ama uyumlu olamamak durumunda kalmak da var.
Omurga ile alakalı anotomik bir mesele hâline dönüşebilecek bir hâlde, uyumlu olmak da var.
Bu çerçevede bizim buralarda herkese bir tanım koyabiliriz.
Antalya’da bu tanımlar, o kadar çabuk yer değiştiriyor ki bazen insanın başı dönüyor.
Uyumlu, iyi geçinir bildiklerimiz, bir bakmışsın kanlı bıçaklı düşman olmuş.
Birbirinden nefret ediyor bildiklerimiz, can ciger kuzu sarması olmuş.
Sadece iş dünyasında olsa bu değişim, hadi işin ucunda para var, para her kapıyı açar, para için her kalıba girilir deyip, omurga falan dinlemeyenler de var diyeceğim.
Ama burada sadece iş dünyası değil…
Köylü köylüsüyle, meslektaş kendi meslektaşıyla, kadın kadına uyum gösterir iyi geçinir diye düşünürken her şey terse dönebilir.
Duruş- muruş hak getire anlayacağınız.
Öte yandan, dünyanın değerleri değişiyor sanal para ile, marsa yapılan yatırımlarla, dünya çalkalanırken Antalya’da sadece bu değerlerle yürütülen iyi geçinme, uyumlu olmakla açılan kapılardan, girdiğiniz gibi çıkartılabilirsiniz...
O nedenle ben, beni tanıyanlara değil! Tanımayanlara sesleniyorum.
Ben, bana biçilen hiçbir tanım değilim!
Ben, güzel değilim
Ben, çirkin değilim
Ben, iyi değilim.
Ben, kötü değilim.
Ben, büyük değilim.
Ben, küçük değilim.
Ben, başarısız değilim.
Ben, başarılı değilim.
Ben, kaybeden değilim.
Ben, kaybettiklerim değilim.
Ben, kazandıklarım değilim.
Ben, bankadaki hesabım değilim.
Ben, param kadar değere tabi tutulan değilim.
Ben, param olmasa da benim.
Ben, dünyanın tüm zenginlikleriyle birlikte bu dünyaya gelenim.
Ben, sadece olduğum gibi biriyim,
Ben, benim…
Çok guzel Antalya ya geldiğimden bu yana aynı düşünce içersindeyim bir duruşu olmalı insanın oturmuş bir karakteri olmalı değişmeyen dürüstlük iyi niyet olmalı değişkenlik aydınlıkta olmalı yüreğinize sağlık..