Benim adamım, senin adamın...
Senin medyan, benim medyam...
Onun iş adamı, bunun iş adamı derken yüzyıllar boyu birlikte yaşadığımız ülkemizde her yerde, her konuda ayrışma boyumuzu geçmiş vaziyette...
Siyasi partilerin içerisinde, küçük bir STK'da, hatta spor kulüplerinde bu ayrışma dikkat çekiyor. Bu bakış açısı ve yönetim anlayışı bizi her geçen gün karanlığa doğru götürüyor.
Bu durumu fark edenlerden biri de Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Fenerbahçe Spor Kulübü Başkan Adayı olan Ali Koç.
Sayın Koç, YGA (Liderlik Okulu- Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşu) Zirvesi’nde yaptığı konuşmada endişelerimi dile getirmiş.
Altına imza atacağım cümleleri kuran Koç, içinde bulunduğumuz durumu en güzel şekilde özetlemiş.
Bakın Ali Koç nasıl anlatmış;
"Sizin içinizde o kadar değişik tarzdan, eğitimden, disiplinden gelen insan var. Ama yekvücut olarak da aynı kültür aynı değerler ve aynı hedefler üzerinde birleşmişsiniz. Atatürk ne diyor, 'Bütün ümidim gençliktedir.' Bu da doğru. Bugün de öyle olacak, yüzyıllar sonra da öyle olacak. Çünkü bir kurumu, bir partiyi, bir futbol takımını, bir aileyi farklılaştıran içindeki insan sermayesi, kalitesi, yapısı. Dolayısıyla bizim insan kalitemiz, sermayemiz ne kadar iyi olursa ülkemiz de o kadar ileri gidecek. Ancak, KARPUZ GİBİ ORTADAN AYRILMIŞ VAZİYETTEYİZ. Ben 50 yaşındayım, hayatım boyunca bu kadar ayrışmayı görmedim. Dolayısıyla siz ülkenin çimentosusunuz. Bizim ülke olarak milli değerlerimiz çok yok. Yani hangi kesimden gelirseniz gelin altına imza atabileceğimiz değerlerimiz ne yazık ki az. Ne gibi değerlerden bahsediyorum; Türkiye’nin yazılım konusunda ilk 10 ülkeden biri olması veya dünyada sahilleri denizleri en güzel ülke olması, kişi başına düşen ağaç sayısı, 2023 hedefleri gibi dünyanın en önemli ekonomisinden biri olmak gibi hedeflerimiz çok az. Dolayısıyla BİZİ AYRIŞTIRMAK ÇOK KOLAY."
Ben de Ali Koç'un sözleri üzerine 'BU KADAR KOLAY OLMAMALI' diyorum. Bu kadar kolay olmamasını sağlayacak olan da bizleriz. Genç, yaşlı, kadın ve erkek ayrımı yapmadan, hiçbirimiz bu ayrışmanın parçası olmamalıyız. Herkes üzerine düşen görevi yerine getirmeli. Fotoğrafın bütününü görüp sessiz kalmak hepimize kaybettirir. Bu bağlamda bizi ayrıştırmaya çalışanlara da en güzel yanıtı birlik ve beraberlik içinde ülkemizi ve yaşadığımız kenti daha ileri seviyeye taşımak adına çalışmalıyız.
Yorumlar
Kalan Karakter: