Erdem ve mutluluğun zirvesi…
Yayınlanma :
28.08.2019 07:54
Güncelleme
: 28.08.2019 07:54
Medeniyetin insanlarda daha çok arzu edilebilecek gereksiz şeyler yarattığı ve insanın bu gereksiz şeyleri elde edebilmesi için, nefsi ve arzu ettikleri adına birbirleriyle kavga etmesinin mutsuzluk yaratığını düşünürler.
Kinikler yaşam şekillerinin duygu ve düşüncelerdeki etkisi yüzünden, yaşam koşullarının kökten değişmeden duygu ve düşüncenin değişmeyeceğine inanırlar.
Sosyal düzeni ve toplumsal değerleri (uygarlık, sosyal statü, şöhret, güç, lüks, gelenekler, evlilik, politik organizasyonlar, yöneticiler, mülk edinme, onur, gurur) hiçe sayan ve daha az şeye ihtiyaç duyulan sadeleştirilmiş bir yaşam şekillerini benimseyen ve bu sayede erdemin en üst seviyesine erişmeye çalışırlar.
Toplumun düzenine hakim otoriteler bu felsefi yaklaşımdan hiç hoşlanmazlar.
En ünlü kinik olarak bilinen Diyojen’in öğretmeni mutluluğa ancak erdemle ulaşılacağını, erdemin de dünyevi zevkleri yadsımakla mümkün olabileceğini savunmuştur.
Kentin ünlü bankacısının oğlu Diyojen büyümüş babası ile birlikte çalışırken değersiz madenleri altına karıştırmaya başlamışlar ve bir gün bu gerçek ortaya çıkmış, kentin yönetimi tarafından babası ile beraber kentten sürülerek cezalandırılmışlardır.
Erdemin savunucusu büyük filozof olduğunda kendisine bir zamanlar kalpazanlık yaptığını hatırlatanlara “Evet, bir aralar sizlere benzemem gerekmişti. Ama siz benim şu anki halime asla gelemezsiniz” diye cevap vermiştir.
Diyojen, hiçbir şeyi merak etmeyen, sorgulamayan, günlük yaşayan insanları küçümsemiş hatta nefret etmiştir ki gündüz elinde mumla sokaklarda dolaşırken merakla ne yaptığını soranlara “Adam arıyorum! Adam!” diye cevap vermiştir.
Kendisinden 1500 sene sonra aynı topraklarda yaşamış düşünür Mevlana beyitlerinde kendisinden şöyle bahsetmiştir. “Dün şeyh, şehrin çevresinde, elinde bir mum dönüp duruyor,
Şeytandan devden usandım; insan istiyorum, insan diyordu.
Biz de çok aradık dediler, bulunmuyor.
Dedi ki: O bulunmuyor dediğiniz yok mu, işte onu istiyorum ben”
‘Gerçek genellikle görülür, ender olarak duyulur.’
NOT: Türkiye’de 2006 yılında ‘elinde fener, yanında köpeğiyle birlikte tasvir edilmiş’ heykeli Sinop’un girişine dikilmiştir.
Sağlıkla Kalın…
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: